Lurch nedir English: He left me in the lurch. Turkish: O beni yüzüstü bıraktı. English: Mike left his brother in the lurch. Turkish: Mike kardeşini yüzüstü bıraktı. in the lurch : Zor durumda bırakmak. Zor durumda terketmek....

 
 
 

Lurchers nedir : Hırsız. Pusu kuran. Dolandırıcı. Açgözlü. Pusucu. Obur. Pusuda bekleyen. Pusu kuran kimse. Lurched : Sallana sallana yürümek. Sallanmak. Birdenbire sallanma. Yalpalayarak yürümek. Sendelemek. Silkinmek. Yalpalamak. Zor d...

Lurching nedir in the lurch : Zor durumda bırakmak. Zor durumda terketmek. Yardımsız bırakmak. Yüz üstü bırakmak. Yüzüstü bırakmak. Yarı yolda bırakmak. Terk etmek. Yaya bırakmak. Yalnız bırakmak. Leave somebody in the lurch : Yüzüstü bı...

Lurched nedir : Açgözlü. Pusu kuran. Dolandırıcı. Obur. Pusuda bekleyen. Pusu kuran kimse. Hırsız. Pusucu. Lurchers : Dolandırıcı. Obur. Pusuda bekleyen. Açgözlü. Pusu kuran. [#Lurches : Gidip gelmek (sarkaç gibi iki nokta arasında). Ya...

Lurcher nedir : Pusuda bekleyen. Obur. Açgözlü. Pusu kuran. Dolandırıcı. Lurched : Gidip gelmek (sarkaç gibi iki nokta arasında). Birdenbire sallanma. Yalpa vurmak. Yalpalamak. Sendelemek. Silkinmek. Zor durum. Yalpalayarak yürümek. Sal...

Lurches nedir : Sallana sallana yürümek. Zor durum. Yalpalayarak yürümek. Yalpalamak. Silkinmek. Gidip gelmek (sarkaç gibi iki nokta arasında). Sallanmak. Birdenbire sallanma. Yalpa vurmak. Sendelemek. Lurcher : Pusu kuran kimse. Pusucu...

 

Copyright © 2007-2022 ileilgili.org • Her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizden faydalanırken, lütfen sitemizi kaynak göstermeyi unutmayın.
Hakkındaİletişim