Quite nedir English: Actually, I'm not quite sure. Turkish: Aslında pek emin değilim. English: "No," the shopkeeper replied. "I'm quite serious. You saw the price tag." Turkish: ”Hayır,” dedi dükkâncı. ”Oldukça ciddiyim. Fiy...

 
 
 

Quite a few nedir ne demek

Quite a few nedir English: After his wife died, he lived for quite a few more years. Turkish: O, karısı öldükten sonra bir çok yıl daha yaşadı. English: Ali got quite a few positive responses. Turkish: Ali epeyce olumlu tepkiler a...

Quite a lot nedir ne demek

Quite a lot nedir English: Ali made quite a lot of money in his twenties. Turkish: Ali yirmili yaşlarda oldukça çok para yaptı. English: Ali has lost quite a lot of weight. Turkish: Ali oldukça çok kilo kaybetti. English: Ali caus...

Quite a while nedir ne demek

Quite a while nedir English: Ali was silent for quite a while. Turkish: Ali bir süre sessizdi. English: Ali has been trying to find a new apartment for quite a while. Turkish: Ali uzun bir süre yeni bir apartman dairesi bulmaya çalı...

Quite an event nedir ne demek

Quite an event nedir : Bayağı. Bütünüyle. Asude. Hayli. Büsbütün. Epey. Pek. Gerçekten. Tam. Epeyce. An : (herhangi) bir. Anabatik rüzgar. Sesli harf ile başlayan kelimelerin başında kullanılan belirsiz tanımlık. Bir (ünlülerden önce). Bir. [#...

Quite big nedir ne demek

Quite big nedir English: That's not quite big enough. Turkish: Bu hakikaten yeterince büyük değil. English: Ali is quite big-headed. Turkish: Ali oldukça koca kafalıdır. : Hayli. Su katılmadık. Bayağı. Tam. Gerçekten. Epeyce. As...

Quite difficult nedir ne demek

Quite difficult nedir English: It's quite difficult to master French in 2 or 3 years. Turkish: 2 ya da 3 yılda Fransızcada uzmanlaşmak oldukça zordur. English: Nobody can translate his sentences because they are quite difficult. Turki...

Quite good nedir ne demek

Quite good nedir English: Ali is quite good at Photoshop. Turkish: Ali fotoşopta oldukça iyidir. English: Ali is quite good at French, isn't he? Turkish: Ali Fransızcada oldukça iyi, değil mi? English: Ali is quite good at langua...

Quite right nedir ne demek

Quite right nedir English: Even if I am wrong, you are not quite right. Turkish: Ben hatalı olsam bile, sen oldukça doğru değilsin. English: Ali is quite right. Turkish: Ali oldukça haklı. English: Ali began to suspect something w...

Quite a bit nedir ne demek

Quite a bit nedir English: Ali has told us quite a bit about you. Turkish: Ali bize senin hakkında epeyce şey söyledi. English: Ali is quite a bit taller than me. Turkish: Ali benden biraz daha uzun. English: Ali is quite a bit ri...

Quite a character nedir ne demek

Quite a character nedir English: Ali is quite a character. Turkish: Ali tipik bir kişilik. : Büsbütün. Gerçekten. Asude. Hayli. Hakikaten. Tamamen. Elbette. Pek. Epey. Oldukça. A : Miktar belirtir. Belirli bir tür veya nitelikteki. La (müzik...

Quite a long time nedir ne demek

Quite a long time nedir English: Ali has been here for quite a long time. Turkish: Ali oldukça uzun bir süredir buradaydı. English: That's quite a long time. Turkish: Bu oldukça uzun bir zaman. English: Tom managed a small bar near Bost...

Quite a walk nedir ne demek

Quite a walk nedir : Tam. Hayli. Bütünüyle. Büsbütün. Su katılmadık. Bayağı. Tamamen. Epey. İyice. Gerçekten. A : La (müzik terimi). Amperin simgesi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Bir. İngiliz alfabesinin birinci harfi. En yüksek not. Her...

Quite afield nedir ne demek

Quite afield nedir : Su katılmadık. Gerçekten. Büsbütün. Pek. Tam. Hakikaten. Oldukça. Epey. Asude. Hayli. Afield : Uzağa. Özellikle evden uzakta. Kırlara. Evden uzak. Kıra. Kırda. Yolunu şaşırmış. Oyun alanının dışına doğru. [#Quite a bit :...

Quite another nedir ne demek

Quite another nedir English: Knowing is one thing, teaching quite another. Turkish: Öğrenmek bir şey, öğretmek tamamen bir başka şeydir. English: I wrote to him for quite another reason. Turkish: Oldukça farklı bir nedenden dolayı o...

Quite different nedir ne demek

Quite different nedir English: His opinion is quite different from ours. Turkish: Onun düşüncesi bizimkinden oldukça farklı. English: My idea is quite different from yours. Turkish: Benim fikrim seninkinden oldukça farklı. English: He...

Quite easily nedir ne demek

Quite easily nedir English: Ali loses his temper quite easily. Turkish: Ali öfkesini oldukça kolay kaybeder. English: He loses his temper quite easily. Turkish: Oldukça kolay şekilde kontrolden çıkar. : Pek. Bayağı. Epeyce. Tam. Ge...

Quite likely nedir ne demek

Quite likely nedir English: Tom is quite likely to be late. Turkish: Tom'un geç kalması oldukça muhtemel. English: It's quite likely that he'll be late. Turkish: Büyük olasılıkla geç kalacak. English: It's quite likely that Tom wil...

Quite smooth nedir ne demek

Quite smooth nedir : Epey. Gerçekten. Epeyce. Su katılmadık. Asude. Bayağı. Tam olarak. Elbette. Tam. Büsbütün. Smooth : Tesviye etmek. Sistirelemek. Sinekkaydı. Buruşukluklarını gidermek. Yatıştırmak. Sakin. [#Düz. Huzur veren. Kolaylaştırm...

 

Copyright © 2007-2022 ileilgili.org • Her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizden faydalanırken, lütfen sitemizi kaynak göstermeyi unutmayın.
Hakkındaİletişim