Bu sayfada Small ne demek nedir small hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi small resimleri yazıları türkçesi ne demek small ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller small hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Small nedir English: A bento is a small meal made of boiled rice and seaweed, that is sold in cheap wooden boxes. Turkish: Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılma...
Small amount nedir English: He would be paid a small amount of money. Turkish: Az miktarda para ödenirdi. English: A small amount of brandy is added to the whipped cream. Turkish: Krem şantiye az miktarda brendi ekledi. : Az. Sırad...
Small and medium size business enterprises nedir : Sıradan. Mini. Hafif. Ufak tefek. Fakir. Minik. Önemsiz. Arka. Küçük. Basit. And : Bir de. Ve. Üstelik. -bundan dolayı. Hem... hem de. Ayrıca. De. İle. Da. Daha sonra. [#Medium : Aracı. Yayıcı. Matbuat. Vasat. Orta düzey...
Small apartment nedir English: Ali currently lives alone in a small apartment. Turkish: Ali şu anda küçük bir dairede yalnız yaşıyor. English: She lives with him in a small apartment. Turkish: O, küçük bir apartmanda onunla birlikte y...
Small bag nedir : Sıradan. Alçak. Zayıf. Ufak ufak. Fakir. Basit. Arka. Küçük. Minik. Mütevazı. Bag : Şişirmek. [#Torba. Sarkmak. Aşırmak. Poşet. Çantaya koymak. Avlamak. Torbalanmak. İç etmek. Torbalamak. adds : Küçük ilanlar. Small ads ...
Small beer nedir : Fakir. Minik. Küçük. Ufak tefek. Basit. Ufacık. Mütevazı. Küçücük. Ufak ufak. Sıradan. Beer : Bira. İngiltere'de yerleşim yeri. Arpasuyu. [#Think no small beer of oneself : Kendini fasulye gibi nimetten saymak. Kendini d...
Small blister nedir : Mütevazi. Ufak ufak. Alçak. Sıradan. Mütevazı. Küçücük. Minik. Ufak. Fakir. Küçük küçük. Blister : Silah bölmesi. Kabarıklık. Su toplamak. Su toplanmış kabarcık. Su toplatan şey. Çıkışmak. Su toplamış kabarcık. Kabarcıkl...
Small boom nedir : Zayıf. Mütevazı. Az. Hafif. Küçücük. Ufak ufak. Mini. Minik. Ufak. Önemsiz. Boom : Işıldak direği. Gürlemek. Işık direği. Fırlamak. Gelişmek. Yıldızı parlamak. Çıkış yapmak. Uğuldamak. Üzerine üst üste çeşitli ışıldaklar...
Small bottle nedir : Mütevazı. Zayıf. Hafif. Alçak. Küçük küçük. Minik. Ufak ufak. Ufak. Fakir. Arka. Bottle : Kavanozlayıp saklamak. [#Şişelemek. İçki. Şişe. Şişeye doldurmak. Tüp. Biberon. Şişeye koymak. Emzik. Susturmak. adds : Küçük ilan...
Small adds nedir : Küçücük. Ufak tefek. Ufak ufak. Mütevazi. Zayıf. Küçük. Ufacık. Alçak. Az. Basit. Adds : Antarktika ile ilgili olan veri rehberi kitabı. [#Small ads : Küçük ilanlar. Small amount : Küçük meblağ. Küçük miktar. and medium ...
Small ads nedir : Minik. Basit. Zayıf. Hafif. Alçak. Ufak ufak. Küçük küçük. Arka. Mütevazi. Ufacık. Ads : Reklamlar. [#Small adds : Küçük ilanlar. Small amount : Küçük miktar. Küçük meblağ. and medium scale business enterprises : Türkiye...
Small and medium scale business enterprises nedir : Mini. Küçük. Küçük küçük. Az. Fakir. Arka. Hafif. Alçak. Ufak. Zayıf. And : Daha sonra. Ma. Sonra. Bir de. Üstelik. Ayrıca. De. -bundan dolayı. Da... da... ya da de... de. Ve bu yüzden. [#Medium : Madde. Yayıcı. Matbuat....
Small animal nedir English: A rat is a small animal with long, pointed teeth and a long tail. Turkish: Bir sıçan uzun, sivri dişleri ve uzun bir kuyruğu olan küçük bir hayvandır. English: I saw some small animals running away in all dir...
Small arms nedir : Mini. Sıradan. Arka. Minik. Az. Küçücük. Önemsiz. Basit. Alçak. Ufak. Arms : Silahlar. Arma. Koyun. Kucak. Silah. Savaş silahları. Cephane. [#Small adds : Küçük ilanlar. Small ads : Küçük ilanlar. amount : Küçük meblağ. ...
Small beam nedir : Ufak. Arka. Fakir. Az. Ufacık. Basit. Mütevazı. Mütevazi. Küçük küçük. Küçücük. Beam : Işın. Işımak. Işık demeti. Sinyal vermek. Kiriş. Demet. Yayılmak. Parlamak (yüzü). Belirli bir yönde yol alan ışınım; özellikle ışın ...
Small bell nedir : Zayıf. Ufak. Arka. Ufacık. Mütevazı. Az. Küçük küçük. Basit. Ufak ufak. Mini. Bell : Kırdöküm pissu borusunun ağzındaki çanak biçimli bölüm. Korol. Çıngırak. Sütun başlığı gövdesi. Böğürmek. [#Çan. Zil. Çıngırdak. Muf. D...
Small boat nedir English: We went down the river in a small boat. Turkish: Küçük bir tekne ile nehirden aşağıya doğru gittik. English: He crossed the river in a small boat. Turkish: Küçük bir tekne ile nehri geçti. : Sıradan. Ufa...
Small bore nedir : Önemsiz. Fakir. Arka. Az. Ufak. Mütevazi. Basit. Mini. Ufak tefek. Küçük. Bore : Bela. Başını ağrıtmak. Delmek. Oyu. Sıkıntı. Canını sıkmak. Sondalamak. Dert. Sıkıcı şey. Çap (mermi). [#Small adds : Küçük ilanlar. Small ...
Small bowel nedir : Küçük. Ufak tefek. Basit. Hafif. Ufak ufak. Mütevazı. Ufacık. Mini. Ufak. Minik. Bowel : [#Bağırsak. kısım. [#Small adds : Küçük ilanlar. Small ads : Küçük ilanlar. amount : Küçük miktar. Küçük meblağ. Small and medium s...