Yaw

Yaw nedir English: Ali is yawning. Turkish: Ali esniyor. English: Ali couldn't stop yawning. Turkish: Ali esnemesini durduramadı. English: Ali gave a wide yawn. Turkish: Ali geniş esnedi. English: Ali suppressed a yaw...

Yaweh nedir : Rotadan sapmış. Rotadan çıkmak. Rotadan çıkmış. Yalpa vurmak. Tereddüd etmek. Yaw rate : Rotadan sapma oranı (uçak veya geminin). Sapma oranı. [#Yaw : Rotadan çıkmak. Yanlış yola sapmak. Yalpa yaptırmak. (uçak) yalpa vur...

Yawl nedir : Gemi filikası. Filika. İki direkli yelkenli. Küçük filika. Yole. Yawls : Filika. Gemi filikası. İki direkli yelkenli. Yole. Küçük filika. [#Yaw rate : Rotadan sapma oranı (uçak veya geminin). Sapma oranı. Yaw : Rotadan s...

Yawls nedir : Yelkenli. Gemi filikası. Küçük filika. İki direkli yelkenli. Gemi sandalı. Yole. Filika. Yawling : Küçük filika. Filika. Gemi filikası. İki direkli yelkenli. Yole. [#Yaw rate : Sapma oranı. Rotadan sapma oranı (uçak veya...

Yawned nedir English: He yawned heavily. Turkish: O yoğun esnedi. English: He yawned widely. Turkish: O, ağzını ayırarak esnedi. English: Ali yawned. Turkish: Ali esnedi. : Esneyen. Esneyen kimse. Bunaltıcı şov. İlginç o...

Yawners nedir : Esneyen. Sıkıcı program. Esneyen kimse. Bunaltıcı şov. İlginç olmayan gösteri (argo terim). Yawned : Çok sıkıcı. Esneyerek söylemek. [#Esneme. Genişlemek. Esnemek. Derin bir çukur açmak. Yarılmak. Açılmak. to yawn : Esne...

Yawning chasm nedir : Boşluk. Esneyen. Derin ve geniş. Esneme. Genişleyen. Chasm : Yarık. Duygusal farklılık. Yarık (derin). Dar boğaz. Boşluk. Uçurum. Derin yarık. Yarılarak açılmış yer. Kanyon. Ara. [#Yawningly : Esneye esneye. Esneyerek. E...

Yawns nedir to yawn : Esnetmek. Yawn : Yarılmak. Esneme. Genişlemek. Esneyerek söylemek. Çok sıkıcı. Nefes vermeyi takiben ağzın genişçe açılıp ağız boşluğunun yutağa kadar görülmesi biçiminde uzun bir nefes alma olayı. Açılmak. Derin...

Yawped nedir : Bağıran kimse. Çok konuşan kimse. Yaygaracı bir gürültü yapan kimse. Bağıran. Çığıran kimse. Yüksek sesle konuşan kimse. Geveze kimse. Yawpers : Yüksek sesle konuşan kimse. Bağıran kimse. Çok konuşan kimse. Geveze kimse....

Yaw rate nedir : Yanlış yola saptırmak. Yanlış yola sapmak. (gemi) rotadan çıkmak. Rotadan sapmak. (uçak) yalpa vurmak. Yalpa vurmak. Yunuslama hareket etmek. Tereddüd etmek. Yalpa yaptırmak. Sağa sola sapmak. Rate : Saymak. Addetmek. De...

Yawed nedir : Allah'ın isimlerinden biri. Yehova. Tetragramaton (dört harfli kelime). Yaw rate : Sapma oranı. Rotadan sapma oranı (uçak veya geminin). [#Yaw : Yanlış yola saptırmak. Yanlış yola sapmak. Yalpalatmak. Rotadan çıkmak. Yun...

Yawing nedir rate : Rotadan sapma oranı (uçak veya geminin). Sapma oranı. Yaw : Rotadan sapmak. (uçak) yalpa vurmak. Yunuslama hareket etmek. Yanlış yola sapmak. Sağa sola sapmak. (gemi) rotadan çıkmak. Yanlış yola saptırmak. Rotadan ç...

Yawling nedir : Gemi sandalı. Gemi filikası. İki direkli yelkenli. Yelkenli. Filika. Yole. Küçük filika. Yawls : İki direkli yelkenli. Filika. Yole. Gemi filikası. Küçük filika. [#Yaw rate : Sapma oranı. Rotadan sapma oranı (uçak veya g...

Yawn nedir English: Ali is trying not to yawn. Turkish: Ali esnememeye çalışıyor. English: Ali is yawning. Turkish: Ali esniyor. English: We yawn when we are short of oxygen. Turkish: Oksijenimiz azaldığında esneriz. E...

Yawner nedir : Esneyen. İlginç olmayan gösteri (argo terim). Sıkıcı program. Esneyen kimse. Bunaltıcı şov. Yawned : Derin bir çukur açmak. [#Esnemek. Çok sıkıcı. Esneme. Yarılmak. Açılmak. Esneyerek söylemek. Genişlemek. to yawn : Esne...

Yawning nedir English: Ali is yawning. Turkish: Ali esniyor. English: Ali couldn't stop yawning. Turkish: Ali esnemesini durduramadı. English: I couldn't help yawning. Turkish: Kendimi esnemekten alamadım. English: You've...

Yawningly nedir chasm : Dünyada derin delik. Esneme boşluğu. Yawning : Derin ve geniş. Esneme. Genişleyen. Boşluk. Esneyen. Sözcükler, direkt olarak Yawningly ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükle...

Yawp nedir : Yüksek sesle konuşmak. Bağırtı. Bağırmak. Bağırma. Yaygaracı bir gürültü yapmak. Yaygara. Havlamak. Çığırmak. Bağırış. Havlama. Yawper : Çığıran kimse. Yüksek sesle konuşan kimse. Bağıran kimse. Bağıran. Yaygaracı bir gü...

Yawper nedir : Bağıran. Çığıran kimse. Çok konuşan kimse. Yüksek sesle konuşan kimse. Geveze kimse. Yaygaracı bir gürültü yapan kimse. Bağıran kimse. Yawped : Bağırış. Çığırmak. Bağırmak. Yaygara. Yaygaracı bir gürültü yapmak. Bağırma....