Cıbı nedir, Cıbı ne demek
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Boncuk ya da aşık oyununda seyircilerin oyuncuyu teşvik amacıyla yen anlamında kullandıkları sözcük: Bunların hepsini cıbı.
Cıbı tanımı, anlamı
Cıbıbık : Bir şeyden usanıldığı, bıkıldığı, bir işten cayıldığı zaman söylenen sözcük: Aman şaştım bu işin içinden çıkılacak hal kalmadı. Cıbıbık illallah
Cıbıbık çağırmak : Acıklı ses çıkarmak.
Cıbıdı çıkmak : Sırılsıklam ıslanmak.
Cıbıdığı çıkmak : Sırılsıklam ıslanmak.
Cıbıdıh : Çapak.
Cıbıdık : Sırsıklam, sulu.
Cıbık : Yerli yersiz övünen. Oyunda ve işte hile yapan kişi. Yok, hayır anlamında ünlem. Kümes hayvanlarının yavrusu, civciv.
Cıbıl cıbıl : Su içinde hareket eden cismin çıkardığı sesi anlatır. Yıkanmayı anlatır zarf. [Bakınız: cabbık cabbık]. Sulu sulu.
Cıbıl cıbıl çimmek : Yıkanmak.
Cıbıl cıbıl etmek : Yıkanmak.
Cıbıl cıbıl olmak : Sırılsıklam ıslanmak.
Cıbılah : Çıplak.
Cıbılamak : Sulanmak, cıvımak.
Cıbılanmak : Oyunda mızıkçılık etmek.
Cıbıldacık : Çırılçıplak.
Cıbıldak çıkmak : Kumarda kaybetmek. Soyulmak.
Cıbıldamak : Bir cisim, su içinde ses çıkartarak hareket etmek.
Cıbıldaşşak : Çırılçıplak. [Bakınız: cıbıldacık]. [Bakınız: cıbır]. Geçim darlığı çeken, yoksul, züğürt.
Cıbıldık çıkmak : Çok ıslanmak, sırılsıklam olmak.
Cıbıldız : Kaybolma.
Cıbıldız etmek : Aldatmak, göz boyamak. Bir şeyi bilerek saklamak, aldatmak: Bizim parayı cıbıldız ettiler.
Cıbılığı çıkmak : Sırılsıklam ıslanmak.
Cıbılig : Çırılçıplak.
Cıbılik : Yeni doğmuş tüysüz yavru.
Cıbılları goşmak : İnat etmek, sözünden dönmemek.
Cıbıllık : Çıplaklık. Fakirlik. Sulu çamur.
Cıbındırık : [Bakınız: cıbır]. [Bakınız: cıyındırık]. Anne, baba sözü dinlemeyen. Cılız, zayıf. Sinirli, yağsız et.
Cıbındırız : Çalışma kolaylığını bilmeyen. Geçim darlığı çeken, yoksul, züğürt.
Cıbır : Sırsıklam, sulu. Geçim darlığı çeken, yoksul, züğürt. İşsiz, güçsüz. Tüyü dökülmüş. Kel. [Bakınız: cılbak]. Tembel. Beceriksiz. Kısa boylu insan. Yaşı büyük, boyu küçük. Cılız, zayıf. Suyun sığ yeri. Küçük tahta fıçı. Ağaçsız ova. Ağaçsız dağ. Tortu. [Bakınız: cirbe]. Çıplak. Çürük, ezik meyve. Üzüm posası. Çalı çırpı. Ağaçsız yer. Tüysüz. Parasız, yoksul. Işkın. Parası olmayan, züğürt. Züğürt, kimsesiz. Küçük fıçı. (Kandilli, Güzelyapı, Cihangazi Bilecik). Müflis, fakir.
Cıbır cıbır : Sulu sulu. Ekşime, bozulma anlatır. [Bakınız: cıbıl cıbıl].
Cıbır olmak : Düş azmak, ergen olmak.
Cıbırdak : Çırılçıplak.
Cıbırdan : Az sulanmış toprak.
Cıbırga : Bebeklikten çıkmış çocuk. Cılız, zayıf.
Cıbırın kabadayısı : Parası olmadığı halde caka satan.
Cıbırlamak : Parasız kalmak, dara düşmek. Zayıflamak.
Cıbırlaşmak : Parasız kalmak, dara düşmek.
Cıbırlık : Fakirlik.
Cıbırtmak : Ağacın yaprak ve çiçeklerini koparmak. Ağaç veya bitkiyi kök hâlinde bırakmak.
Cıbış : Dertli. Düşünceli.
Cıbıt olmak : Sırılsıklam ıslanmak.
Cıbız : Tüyü dökülmüş. Kel. [Bakınız: cıbır]. İnce ve az tüylü köpek. [Bakınız: cılbak]. Keçilerde olan uyuz hastalığı. Çıplak.
Cıbız dolma : Bulgurla yapılan yoğurtlu sarmısaklı dolma.
Cıdır cıbır : Nazlı.
Cıttır cıbıh : İki kişinin sırt sırta dönüp kollarını birbirine geçirerek, birbirlerini kaldırma oyunu: Gel cıttır cıbıh oynayalım.
Cıbıl : Çıplak. Yoksul, parasız, geçim darlığı çeken.
Cıbıldak : Çıplak.
Diğer dillerde Cıa anlamı nedir?
İngilizce'de Cıa ne demek ? : cia
Almanca'da Cıa ne demek ? : cia
Fransızca'da Cıa nedir ? : cia
Bu kısımda Cıbı nedir? Cıbı ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Cıbı tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Cıbı hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.