Headed türkçesi Headed nedir

Headed ile ilgili cümleler

English: Ali gathered his belongings and headed for the door.
Turkish: Ali eşyalarını topladı ve kapıya yöneldi.

English: Ali grabbed a towel and headed for the pool.
Turkish: Ali bir havlu aldı ve havuza yöneldi.

English: Ali and his friends headed towards the beach.
Turkish: Ali ve arkadaşları sahile doğru gitti.

English: After the meeting she headed straight to her desk.
Turkish: Toplantıdan sonra o doğrudan masasına doğru yöneldi.

English: Ali grabbed his briefcase and headed for the door.
Turkish: Ali çantasını tuttu ve kapıya doğru yöneldi.

Headed ingilizcede ne demek, Headed nerede nasıl kullanılır?

Headed for : -in yönünde hareket etti. -in yönünde yolculuk etti. -e doğru gitmek. -in istikametini tuttu.

Headed letter paper : Antetli mektup kağıdı.

Headed toward : -e doğru yol almak. -e doğru gitti (istikamet, amaç, vs.). -in yönünde gitti.

Black headed bunting : Kuşlar (aves) sınıfının, ötücü kaşlar (passeriformes) takımının, kiraz kuşugiller (emberizidae) familyasından, 16.5 cm kadar uzunlukta, ergin erkeklerde tepe ve başın yanları siyah, gerdan, boyun yanları, göğüs ve karın sarı, sırt ve kuyruk pas rengi, seyrek ağaçlı fundalık ve çalılık ova ve yamaçlarda yaşayan bir tür. Kara başlı kiraz kuşu. Ortolan kirazkuşu.

 

Black headed gull : Yağmur kuşları (charadriiformes) takımının, martıgiller (laridae) familyasından, 42 cm kadar uzunlukta, sırtı açık kül rengi, karnı ak, gagası ve ayakları kırmızı renkli olan, avrupa, asya ve kuzey afrika'da yaşayan bir tür. Güler martı.

Green headed garden lettuce : Papatyagiller (compositae) familyasından, yeşil yaprakları sebze olarak kullanılan, yuvarlak olanlarına yuvarlak başlı bahçe marulu, aysberg de denilen otsu bitki. Marul.

Double headed projection : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Çift gösterici. Gösterimde sürekliliği sağlamak, bir makaradan öbürüne aralıksız geçmek için iki gösterici bulunması durumu.

Heart headed tapeworm : Kalp başlı şerit. Grönland’da köpeklerde ve fok balıklarında seyrek olarak da insanlarda parazitlenen küçük bir sestod türü, diphyllobothrium cordatum.

Hammer headed bat : Çekiç başlı uçarköpek. Yarasalar (chiroptera) takımının, kanat ayaklıgiller (pteropodidae) familyasından, 26 cm kadar uzunlukta, 1 m kadar kanat açıklığı olan, afrika'da yaşayan bir memeli türü.

Mediterranean black headed gull : Kara başlı martı. Yağmur kuşları (charadriiformes) takımının, martıgiller (laridae) familyasından, 35 cm kadar uzunlukta, sırtı kül rengi, karnı ak, başı kara, gagası ve ayakları kırmızı olan, akdeniz ve karadeniz'de yaşayan bir tür.

İngilizce Headed Türkçe anlamı, Headed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Headed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Bicephalous : İki başlı.

Titled : Soylu. İsimlendirilmiş. Adlı. İsimlendirilen. Ünvanlı.

Unbound : İlişkisiz. Serbest. Bağlantısız. Bağsız. Ciltsiz (kitap). Ciltlenmemiş. Ciltsiz. Bağını çözmek. Bağımsız.

Headless : Akılsız. Komutansız. Başkansız. Kafasız.

Cucullate : Külahlı.

Crested : Armalı. Taraklı. İbikli. Zirveye varan. Tepeli. Sütre gerisinde. Sorguçlu.

Helmeted : Miğferli. Kasklı.

Cephalous : Kafası olan.

Flanged : Flanşlı. Kenarı veya yakası olan.

Rudderless : Dümensiz. Yöneticisiz.

Headed synonyms : headlike, large headed, burr headed, leaderless, entitled, capped, hooded, acephalous, oriented, pileus, orientated.

Headed zıt anlamlı kelimeler, Headed kelime anlamı

Headless : Komutansız. Akılsız. Başsız. Kafasız. Başkansız.

Headed antonyms : unoriented.

Headed ingilizce tanımı, definition of Headed

Headed kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Furnished with a head (commonly as denoting intellectual faculties). A many-headed monster. As, clear-headed, long- headed, thick-headed. Used in composition.