Bu sayfada Acute ne demek nedir acute hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi acute resimleri yazıları türkçesi ne demek acute ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller acute hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Acute nedir English: He's an acute businessman. Turkish: O zeki bir iş adamıdır. English: "How did it go?" "They said it was acute appendicitis." Turkish: "Nasıl gitti?" "Onun akut apandisit olduğunu söylediler." English: He...
Acute angle nedir : Akut. İlerlemiş. Şiddetli. Aşırı. Sivri. Güçlü. Açıkgöz. Dar (açı). Keskin. Dar. Angle : Balık tutmak. Açı yapmak. Kıvırmak. Açı. Açı oluşturmak. Olta ile balık tutmak. Açı vermek. Korniyer. Saptırmak. Köşe yapmak. [#Acu...
Acute appendicitis nedir English: "How did it go?" "They said it was acute appendicitis." Turkish: "Nasıl gitti?" "Onun akut apandisit olduğunu söylediler." : Dar (açı). Açıkgöz. Keskin. Şiddetli. Zeki. İlerlemiş. Ağır. Akut. Sivri. Aşırı. Ap...
Acute disease nedir : Sivri. Açıkgöz. Zeki. İlerlemiş. Akut. Dar (açı). Aşırı. Şiddetli. Güçlü. Dar. Disease : Sayrılık. Hastalık. Çeşitli dış faktörlerin etkisi sonucu vücudun bir bölümü veya tamamında normal fonksiyonun bozulması durumu. De...
Acute hearing nedir : Akut. Şiddetli. Açıkgöz. İlerlemiş. Zeki. Ağır. Keskin. Güçlü. Aşırı. Sivri. Hearing : Davanın görülmesi. Duyma. İşitme. Dinleme. Söz hakkı. Mahkeme. İşitme duyusu. Açıklama. Yargıtay duruşması. Ses erimi. [#Acute abdome...
Acute mind nedir : Açıkgöz. İlerlemiş. Keskin. Ağır. Şiddetli. Dar (açı). Akut. Güçlü. Zeki. Dar. Mind : Anlak. Kanı. Kafalı adam. Önem vermek. Zeka. Karşı çıkmak. Eğilim. Bellek. Önemsemek. Olay, nesne ya da durumlar karşısında kavramsal ...
Acute periostitis nedir : Akut. İlerlemiş. Şiddetli. Ağır. Güçlü. Sivri. Açıkgöz. Keskin. Dar (açı). Zeki. Periostitis : Kemikzarı yangısı. Kemik dış zarının yangısı. Periyoslit. Periostitis. Periostit. Kemik dışzarı yangısı. Periyostit. Kemik za...
Acute shortage nedir : Sivri. Ağır. Şiddetli. Dar (açı). Dar. İlerlemiş. Zeki. Güçlü. Aşırı. Açıkgöz. Shortage : Eksıklık. Eksiklik. Noksanlık. Kıtlık. Sıkıntı. Cari fiyattan arzın talebe cevap vermemesi. Eksik. Fire. Yokluk. Açık. [#Acute abd...
Acute triangle nedir : Güçlü. Keskin. Dar. İlerlemiş. Sivri. Zeki. Aşırı. Şiddetli. Dar (açı). Akut. Triangle : Çelik üçgen. Bir takımyıldızın adı. Üçayağın kaymaması için ayak uçlarının takılacağı yuvaları taşıyan üçgen ya da yıldız biçiminde...
Acute abdomen nedir : Sivri. Akut. Dar (açı). Şiddetli. Güçlü. İlerlemiş. Ağır. Açıkgöz. Aşırı. Dar. Abdomen : Karnın altı. Karın. Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut...
Acute accent nedir : Güçlü. Dar (açı). İlerlemiş. Sivri. Şiddetli. Açıkgöz. Aşırı. Ağır. Akut. Dar. Accent : Önem. Aksan işareti. Vurgulamak. Vurgulu okumak. Vurgu. Şive. Aksan. Aksan vermek. Üzerinde durmak. Ağız. [#Acute abdomen : Akut bat...
Acute angled nedir : Şiddetli. Akut. Zeki. Güçlü. Aşırı. İlerlemiş. Sivri. Dar. Ağır. Keskin. Angled : Zaviyeli. Açı verilmiş. Köşeli. Açılı. [#Acute abdomen : Akut batın. Acute accent : Sesli harf üzerindeki aksan işareti. Tiz aksan. Tiz vu...
Acute condition nedir : Sivri. Dar (açı). Aşırı. Akut. Keskin. Zeki. Şiddetli. Açıkgöz. İlerlemiş. Ağır. Condition : Koşul. Vaziyet. Alem. Gerekli ya da zorunlu olan şey. İyi bir hale getirmek. [#Hal. Koşullamak. Şarta bağlamak. Form. Kondisyon...
Acute eyesight nedir : Sivri. Açıkgöz. Aşırı. Akut. Dar. Ağır. Keskin. İlerlemiş. Dar (açı). Güçlü. Eyesight : Görme gücü. Görüş uzaklığı. Görüş. Görme duyusu. Görme yeteneği. [#Acute abdomen : Akut batın. Acute accent : Tiz vurgu. Sesli harf ...
Acute malaria nedir : İlerlemiş. Açıkgöz. Güçlü. Zeki. Sivri. Keskin. Akut. Dar (açı). Aşırı. Ağır. Malaria : Sıtma hastalığı. Malarya. Malarya (medikal tıp terimi). Alyuvarların sıtma asalaklarıyle bulaşmasından ileri gelen, ateş, titreme, ü...
Acute pain nedir English: He felt an acute pain in his chest. Turkish: Göğsünde akut bir ağrı hissetti. : Zeki. Şiddetli. Dar. Ağır. Dar (açı). Açıkgöz. Aşırı. Akut. İlerlemiş. Keskin. Pain : İncitmek. Istırap. Kalbini kırmak. Acıtmak...
Acute puerperal metritis nedir : Keskin. Dar. Güçlü. Aşırı. Sivri. Dar (açı). Akut. Ağır. Şiddetli. İlerlemiş. Puerperal : Puerperal. Doğuma ait, doğum sonrası, doğumdan sonra gelişen. Doğum. Doğumla ilgili. Doğumsal. [#Metritis : Metritis. Tüm döl yata...
Acute sound nedir : Ağır. Keskin. Dar (açı). Açıkgöz. İlerlemiş. Zeki. Sivri. Şiddetli. Dar. Aşırı. Sound : Kuvvetli. Bilgisayar, fizik, gramer, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Ciğerlerden gelen havanın ses yolunun herha...
Acutely nedir abdomen : Akut batın. Acute accent : Tiz aksan. Sesli harf üzerindeki aksan işareti. Sesli harf üzerine konan aksan işareti. Tiz vurgu. angle : Dar açı. 90 dereceden küçük açı. Acute angled : Dar açılı. appendicitis : Akut...