All

All nedir English: "But three million is all I have," Dima said. "No more, no less." Turkish: "Fakat bütün sahip olduğum üç milyon" dedi Dima. "Ne daha çok ne daha az." English: "Are you sure you want me to tell you?" "Please, ...

All abroad nedir : Büsbütün. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Her iki taraf. Tüm. Tümünü. Hepsi. Her şey. Herkes. Her biri. Abroad : Yurt dışı. Etrafa. Taşrada. Gur...

All afire nedir : Tümüyle. Tümünü. Bütünüyle. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Her. Her iki taraf. Bütün. Tümü. Büsbütün. Afire : Alevler içindeki. Alev alev. Tutu...

All agree nedir English: We all agree to the new plan. Turkish: Hepimiz yeni plana katılıyoruz. English: We all agree with you. Turkish: Biz hepimiz seninle aynı fikirdeyiz. English: Don't you all agree? Turkish: Hepiniz ay...

All alone like a country dunny nedir : Tüm. Alayı. Büsbütün. Bütünüyle. Her biri. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Bütün. Tamamen. Her şey. Herkes. Alone : Tek. Bikes. [#Yalnız başına....

All along the line nedir : Büsbütün. Hep. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Tümünü. Hepsi. Bütünüyle. Katışıksız. Tümüyle. Her. Along : Kıyısında. [#Süresince. Burada. Birli...

All and sundry nedir : Tüm. [#Bütünüyle. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Hep. Berabere. Her iki taraf. Her. Her biri. Alayı. Hepsi. And : İle. Ve bu yüzden. Sonra. -bu...

All around observation nedir : Tümüyle. Alayı. Ne var ne yoksa. Her biri. Her iki taraf. Bütünüyle. Tümü. Bütün. Her şey. Around : Yaklaşık. Geriye. Civarda. Çevresinde. Meydanda. Etrafında. Etrafta. Öteye beriye. Buralarda. Yakınlarda. [#Observation ...

All at once nedir English: They started all at once. Turkish: Onlar hep birlikte başladılar. English: Jale's explanations enchanted me and desolated me all at once. Turkish: Jale'nin açıklamaları beni büyüledi ve birdenbire beni ü...

All aboard nedir English: All aboard! Turkish: Herkes gemiye! : Katışıksız. Tümüyle. Bütün. Her şey. Alayı. Her biri. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Her iki ...

All about nedir English: Ali didn't tell Mary anything at all about his plan. Turkish: Ali planı hakkında Mary'ye hiçbir şey söylemedi. English: Ali forgot all about me. Turkish: Ali benim hakkımda her şeyi unuttu. English: A hi...

All active templates nedir : Berabere. Her biri. Tümünü. Hep. Bütün. Büsbütün. Tümüyle. Katışıksız. Tamamen. Her iki taraf. Active : Canlı. Etkin, işler durumda, etkili. Faal. Aktif. Hareketli. Bir başkasına etki yapabilen. kimyasal tepkimelere girm...

All agog nedir : Katışıksız. Her. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Ne var ne yoksa. Tüm. Bütünüyle. Berabere. Tümünü. Hep. Agog : Coşmuş. Sabırsızlıkla. [#Şevkli....

All alone nedir English: Ali was surprised to find Mary sitting all alone in the chapel. Turkish: Ali Mary'yi kilisede yapayalnız otururken bulduğuna şaşırdı. English: Ali lives all alone in the woods. Turkish: Ali ormanda yapay...

All along nedir English: There were scribbles all along the wall. Turkish: Bütün duvar boyunca karalamalar vardı. English: I knew all along that he was telling a lie. Turkish: Başından beri onun yalan söylediğini biliyordum. Eng...

All american nedir English: About half of all American workers do not have access to workplace retirement savings plan. Turkish: Tüm Amerikan işçilerinin yaklaşık yarısının iş yeri emeklilik tasarruf planına girişleri yok. English: All ...

All around nedir English: In 1918, revolts due to the price of rice erupted all around the country. Turkish: 1918 yılında, pirinç fiyatından kaynaklanan ayaklanmalar tüm dünyada patlak verdi. English: I love the feeling I get when the...

All assistants nedir : Bütünüyle. Tümüyle. Tüm. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Tümü. Her biri. Her şey. Bütün. Tümünü. Assistants : Yardımcı. Muavin. Asistan. Tezgaht...

All at sea nedir : Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem bakımından eşit durumda olduklarını bildiren deyim. Hepsi. Her. Ne var ne yoksa. Tamamen. Tümünü. Katışıksız. Her biri. Alayı. Herkes. At : Bir yeri belirtmek için ...