Bu sayfada Curu ne demek nedir curu hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi curu resimleri yazıları türkçesi ne demek curu ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller curu hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Curu nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu. Curuf : Erimiş malzemelerin yüzeyindeki safsızlık Curuk : Hindi. Özleşmemiş koyulaşmamış sulu...
Curukbakal nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Eti yenen bir cins sıcak memleket kuşu. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curuk : Hindi. Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (ye...
Curul nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Fıtık hastalığı. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curul curul : Suyun az az akmasını anlatır. Hastalı : Hastalıklı. Hast...
Curum nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Lahana çiçeği. Taş havuz. [bkz: curun]. Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curumak...
Curun nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Şıra yapılırken şıranın aktığı yer. Taş, çimento veya tahtadan yapılmış üzüm ezmeğe yarıyan kazan. Curun, kurna, hamam kurnası. Teknik terim anlamı: Suyun t...
Curunlu nedir Curunlu; Yerleşim Merkezi olarak kullanılan bir sözcüktür. Yerel Türkçe'deki anlamı: Üstünden su damlayan mağara. Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı: Bartın şehri, Kurucaşile ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir ye...
Curuşmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Buruşmak, pörsümek. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curuş : Ufak tefek, gelişmemiş. Pörsümek : Gevşeyip sarkmak, porsum...
Curuzlamak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Uyuşmak, büzülmek. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curuz : Ufak tefek, gelişmemiş. Büzülmek : Büzme işi yapılmak. Korku...
Curuf nedir Curuf; Kimya alanında kullanılan bir sözcüktür. Kimya'da terim anlamı: Erimiş malzemelerin yüzeyindeki safsızlık. Cüruf, tamamen saf olmayan metaller eritildiği zaman yoğunluk farkı nedeniyle yüzeyde biriken daha hafif me...
Curuk nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Hindi. Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curukbakal : Eti yenen bir cin...
Curuklamak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Kuluçka olmak. Ötmek. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curuk : Hindi. Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). ...
Curul curul nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Suyun az az akmasını anlatır. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curul : Fıtık hastalığı. Anlatı : Ayrıntılarıyla anlatma....
Curumak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Oynaşmak, sululuk yapmak. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curum : Lahana çiçeği. Taş havuz. [bkz: curun]. Taş veya taht...
Curuna nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Ocak çekirgesi. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curun : Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Şıra yapılırken şıranın...
Curuş nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Ufak tefek, gelişmemiş. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curuşmak : Buruşmak, pörsümek. Ufak tefek : Gerekli küçük eşya,...
Curuz nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Ufak tefek, gelişmemiş. Curu : Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında). Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Cıvık, sulu Curuzlamak : Uyuşmak, büzülmek. Ufak tefek : Gerekli küçük eşya...