Curu nedir, Curu ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında).

Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna.

Cıvık, sulu.

Curu anlamı, kısaca tanımı

Curuf : Erimiş malzemelerin yüzeyindeki safsızlık

Curuk : Hindi. Özleşmemiş koyulaşmamış sulu (yemeklik hakkında).

Curukbakal : Eti yenen bir cins sıcak memleket kuşu.

Curuklamak : Kuluçka olmak. Ötmek.

Curul : Fıtık hastalığı.

Curul curul : Suyun az az akmasını anlatır.

Curum : Lahana çiçeği. Taş havuz. [Bakınız: curun]. Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna.

Curumak : Oynaşmak, sululuk yapmak.

Curun : Taş veya tahtadan yapılmış oluk, kurna. Şıra yapılırken şıranın aktığı yer. Taş, çimento veya tahtadan yapılmış üzüm ezmeğe yarıyan kazan. Curun, kurna, hamam kurnası. Suyun tabakhaneye ilk girdiği yer. (Bor Niğde). Musluk. (Yenikent Aksaray Niğde).

Curuna : Ocak çekirgesi.

Curunlu : Üstünden su damlayan mağara. Bartın şehri, Kurucaşile ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

Curuş : Ufak tefek, gelişmemiş.

Curuşmak : Buruşmak, pörsümek.

Curuz : Ufak tefek, gelişmemiş.

Curuzlamak : Uyuşmak, büzülmek.

Thomas curufu : Demir eldesinde yan ürün olarak elde edilen ve bileşimi %12 P2O5, %40-50 CaO, %5-15 SiO2 olan ince toz halindeki bir curuf.

Sulu yemek : Tencerede ve kendi suyu içerisinde pişirilen yemek türü, tencere yemeği.

 

Koyulaşma : Koyulaşmak işi.

Hakkında : İlgili olarak, üzerine.

Yemeklik : Yemek yapmakta kullanılan. Yemek için ayrılan. Yiyecek şey, yiyecek maddesi.

Diğer dillerde Curschmannsarmalları anlamı nedir?

İngilizce'de Curschmannsarmalları ne demek ? : curschmann's spirals