Dıkı

Dıkı nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık. Dıkıcık : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkık : Çok kısa boylu adam. Dıkılmag : Girmek, sokulmak. Dıkılmak : Girmek, sokulmak. Hücum etmek, saldırmak: Çoban kö...

Dıkılmag nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Girmek, sokulmak. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Sokulmak : Sokma işine konu olmak. Yanaşmak, yaklaşmak. Girmek. Sokulma : Sokulmak işi. Girmek : Dışarıdan içeriye geçmek. İncelemek, ayrı...

Dıkım nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Biraz, bir parça, azıcık. [bkz: dıkı]. Lokma: Bir dıkım yemek yedim. Lokma. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkımcık : Biraz, bir parça, azıcık. Bir parça : Biraz, azıcık, çok az. Kısa bir...

Dıkın nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Lokma. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkınmak : Eline ne geçerse vakitli vakitsiz yemek, tıkınmak. Lokma : Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum. Yemek. Türlü kalınlıkt...

Dıkıp doldurmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Tıka basa doldurmak. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Doldurma : Doldurmak işi. Yükleme. Gereksiz söz ve benzetmelerle dolu anlatım. Doldurmak : Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek. Se...

Dıkırlanmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Yuvarlanmak, yuvarlana yuvarlana düşmek. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkır : İyi hal ve düzgün gidişi anlatır: İşler dıkırında gidiyor. Kuvvetsiz at ya da başka hayvan. Yuvarlanmak : K...

Dıkış nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Küçük çocuklara yavrucak anlamında sevgi hitabı. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkışmak : Bir yere iyice dolmak: Siz elli kişi şu eve dıkışın. Dıkıştırmak : Sokuşturmak, doldurmak. Yavru...

Dıkıştırmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Sokuşturmak, doldurmak. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkış : Küçük çocuklara yavrucak anlamında sevgi hitabı. Sokuşturmak : Dar bir yere zorla veya iterek sokmak. Bir sözü kırıcı olmak ...

Dıkız gelmek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Eksik gelmek: Ahmet'in boyu 1.5 metreden 5 cm. dıkız geldi. Tamam gelmek. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkız : Çok sıkıştırılmış, bastırılmış, dolu, sıkı. Sıkışık, dar. Havasız basık ye...

Dıkıcık nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Bir parça : Biraz, azıcık, çok az. Kısa bir süre. Azıcık : Çok az, biraz. (azı'cık) Kısa bir süre. Biraz : Bir parça, azıc...

Dıkık nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Çok kısa boylu adam. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Boylu : Boyu olan. Boyu benzerlerinden uzun olan. Kısa : Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı. Kısaca, kısaltarak. Ayrıntısı çok olmaya...

Dıkılmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Girmek, sokulmak. Hücum etmek, saldırmak: Çoban köpekleri öyle bir dıkıldılar ki zor kurtuldum. Düşüncesini söylemek isteyip de söyleyememek: Dıkıldım dıkıldım söyleyemedim. İçeri girmek, sokulmak...

Dıkımcık nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Biraz, bir parça, azıcık. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkım : Biraz, bir parça, azıcık. [bkz: dıkı]. Lokma: Bir dıkım yemek yedim. Lokma. Bir parça : Biraz, azıcık, çok az. Kısa bir sü...

Dıkınmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Eline ne geçerse vakitli vakitsiz yemek, tıkınmak. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkın : Lokma. Vakitli vakitsiz : Uygun zaman gözetmeden, gelişigüzel, rastgele zamanlarda, zamanlı zaman...

Dıkır nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: İyi hal ve düzgün gidişi anlatır: İşler dıkırında gidiyor. Kuvvetsiz at ya da başka hayvan. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkırlanmak : Yuvarlanmak, yuvarlana yuvarlana düşmek. Kuvvetsiz...

Dıkıs nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Çok sıkıştırılmış, bastırılmış, dolu, sıkı: Bu çuvalı ne kadar dıkıs basmışlar. Sıkışık, dar: Yerimiz çok dıkıs. Havasız basık yer. İyi pişmemiş, kabarmamış ekmek. Suyu az gelerek iyi pişmemiş yem...

Dıkışmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Bir yere iyice dolmak: Siz elli kişi şu eve dıkışın. Dıkı : Biraz, bir parça, azıcık. Azıcık Dıkış : Küçük çocuklara yavrucak anlamında sevgi hitabı. Dolmak : Dolu duruma gelmek. Bitkiler olgunlaş...

Dıkız nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Çok sıkıştırılmış, bastırılmış, dolu, sıkı. Sıkışık, dar. Havasız basık yer. Suyu az gelerek iyi pişmemiş yemek, susuz ve katı olduğundan boğazda kalan yiyecek. Çok nemli toprak, sulu olmayan çamu...