For

For nedir For; İktisat alanında kullanılan bir kelimedir. İktisat terim anlamı: Genellikle canlı hayvanlardan oluşan malların satıcı tarafından, alıcının belirlediği demiryolu istasyonunda teslim edilmesi yükümlülüğünü içeren bir t...

For a change nedir English: Be original for a change. Turkish: Değişiklik olsun diye özgün ol. English: How about dining out for a change? Turkish: Değişiklik olsun diye dışarıda yemeğe ne dersin? English: I'm not ready for a chang...

For a flash nedir English: I groped for a flashlight. Turkish: El fenerini el yordamıyla aradım. : -dır. -e elverişli. İçin. Zarfında. Karşılığında. Namına. Bir takımyıldızın adı. -e rağmen. Diye. Nedeniyle. A : En yüksek not. Bir. Arg...

For a keepsake nedir : Zira. Yönünden. Ocak. -dir. -dır. -e rağmen. Bir takımyıldızın adı. Olarak. Uğruna. Dair. A : Pek iyi. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Belirli bir tür veya nitelikteki. Miktar belirtir. Amperin simgesi. En yüksek not....

For a lark nedir : Namına. Yüzünden. Şerefine. İçin. Ocak. Zira. Yönünden. -e göre. Süresince. -e. A : En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Bir. En yüksek not. Argonun simgesi. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Atom ağırlığı. La (müzik terimi...

For a little while nedir English: Can I use your car for a little while? Turkish: Bir süre arabanı kullanabilir miyim? English: Let's just rest here for a little while, my feet are aching so much I can't walk. Turkish: Sadece bir süre bu...

For a long while nedir English: You could be here for a long while. Turkish: Uzun bir süre burada olabilirsin. : Bir takımyıldızın adı. İçin. Süresince. Dolayı. Dair. Adına. -e. -den dolayı. -e karşı. Yüzünden. A : Herhangi bir. En yüksek n...

For a moment nedir English: Ali sat there for a moment without saying anything, and then he got up and left the room. Turkish: Ali bir şey söylemeden bir an için orada oturdu ve sonra kalktı ve odadan çıktı. English: Ali stood in the do...

For a reason nedir English: If everything happens for a reason, does that reason have a reason to be? Turkish: Eğer her şeyin bir sebebi varsa, sebebin sebebi var mıdır? English: Maybe things do happen for a reason. Turkish: Belki ...

For a brief moment nedir : Diye. Yerine. Dolayı. Yönünden. -e elverişli. -e göre. -e rağmen. Dair. Zarfında. Namına. A : Argonun simgesi. (herhangi) bir. Amperin simgesi. La (müzik terimi). En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Atom ağırlığı. Herhangi ...

For a certain sum nedir : -e uygun. Yerine. Olarak. Zira. Zarfında. Adına. -e rağmen. -e. Uğruna. A : Pek iyi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Miktar belirtir. Atom ağırlığı. Amperin simgesi. Belirli bir tür veya nitelikteki. İngiliz alfabesinin...

For a consideration nedir : Dolayı. Zarfında. -dır. Yönünden. Süresince. Dair. Bir takımyıldızın adı. Karşılığında. -e rağmen. Olarak. A : En yüksek not. La (müzik terimi). Belirli bir tür veya nitelikteki. Herhangi bir. İngiliz alfabesinin birinci...

For a good cause nedir : -e karşı. -dır. Süresince. -e. -dir. Ocak. Çünkü. Olarak. Adına. -e rağmen. A : En iyi kaliteyi simgeleyen harf. La (müzik terimi). Atom ağırlığı. Belirli bir tür veya nitelikteki. Argonun simgesi. Miktar belirtir. En yü...

For a kick off nedir : Yönünden. Yerine. -e uygun. -e. Yüzünden. İçin. Bir takımyıldızın adı. Ocak. Nedeniyle. A : Herhangi bir. Argonun simgesi. (herhangi) bir. Amperin simgesi. Atom ağırlığı. Bir. İngiliz alfabesinin birinci harfi. La (müzik...

For a little nedir English: Can I use your car for a little while? Turkish: Bir süre arabanı kullanabilir miyim? English: I need to go somewhere else for a little while. Turkish: Kısa bir süre için başka bir yere gitmem gerekiyor. ...

For a long time nedir English: I tried for a long time before I succeeded. Turkish: Başarmadan önce uzun süre denedim. English: Because I studied for a long time yesterday. Turkish: Çünkü dün uzun bir süre çalıştım. English: He had he...

For a mere song nedir : Yerine. Adına. Nedeniyle. Çünkü. -e göre. -dır. Yönünden. Uğruna. Dair. A : Atom ağırlığı. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Herhangi bir. Bir. En yüksek not. Amperin simgesi. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Argonun si...

For a rainy day nedir English: Each week, Mrs. Tanaka saves a little money for a rainy day. Turkish: Her hafta, Bayan Tanaka kötü gün için biraz para tasarruf eder. English: It would be wise of you to save money for a rainy day. Turki...

For a season nedir : Yönünden. Şerefine. Yüzünden. Zarfında. Olarak. Uğruna. -e. Dolayı. Yerine. A : Bir. Pek iyi. Argonun simgesi. Belirli bir tür veya nitelikteki. La (müzik terimi). Atom ağırlığı. (herhangi) bir. Amperin simgesi. En yükse...