Limp

Limp nedir English: I haven't seen Tom limp recently.Turkish: Tom'un son zamanlarda aksadığını görmedim. English: Ali is limping along.Turkish: Ali topallıyor. English: Ali limps slightly.Turkish: Ali hafifçe topall...

Limper nedir : Topal. Topallayan kimse. Aksayarak yürüyen kimse. Topallayarak yürüyen kimse. Aksatan kimse. Limped : Yumuşak. Hamur gibi. Gevşek. Pörsük. Esnek. Bükülgen. Topallama. Topallamak. Aksatmak. Aksamak. [#Limpet : Deniz salya...

Limpet nedir : Deniz minaresi. Deniz salyangozu. Deniz kulağı. Rocklimpet : Çok hücrelilerden (metazoa), karından ayaklılar (gastropoda) sınıfının, önden solungaçlılar (prosobranchia) takımından, operkulumu olmayan, kabuğu koni biçimin...

Limpid nedir : Şeffaf olma durumu. Saydam. Şeffaf olma özelliği. [#Açıklık. Anlaşılırlık. Duruluk. Berraklık. Limpidly : Açıkça. Şeffaf bir şekilde. Kolay anlaşılır bir şekilde. Sakince. Berrak bir şekilde. : Duruluk. Berraklık. Limpin...

Limpidly nedir : Kolay anlaşılır. Berrak. Saydam. Duru. Şeffaf. Limpidity : Şeffaf olma durumu. Berraklık. Şeffaf olma özelliği. Anlaşılırlık. Açıklık. Saydam. Duruluk. [#Limpidness : Berraklık. Duruluk. Limping : Topallayan. Aksama. Aks...

Limping nedir English: Ali noticed that Mary was limping.Turkish: Ali Mary'nin aksadığını fark etti. English: Ali's limping.Turkish: Ali aksıyor. English: Ali is limping now.Turkish: Ali şimdi aksayarak yürüyor. Englis...

Limpkin nedir limp : Yumuşaklaşmak. Make limp : Aksatmak. with a limp : Aksayarak yürümek. Topallayarak yürümek. Limp : Aksatmak. Yumuşak. Zayıf. Gevşek. Güçsüz. Aksamak. Pörsük. Bükülgen. Topallamak. Topallama. : Pörsük. Topallamak. Yu...

Limpness nedir limp : Yumuşaklaşmak. Make limp : Aksatmak. with a limp : Aksayarak yürümek. Topallayarak yürümek. Limp : Topallamak. Aksamak. Esnek. Güçsüz. Bükülgen. Hamur gibi. Yumuşak. Aksatmak. Topallama. Pörsük. : Aksamak. Topallama...

Limpak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Sayı, gol. Sayı : Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet. Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıy...

Limped nedir English: Ali broke his leg last year and has limped ever since.Turkish: Ali geçen yıl bacağını kırdı ve o zamandan beri topallıyor. English: An old woman limped along the street.Turkish: Yaşlı bir kadın cadde b...

Limpers nedir : Topal. Topallayarak yürüyen kimse. Aksatan kimse. Aksayarak yürüyen kimse. Topallayan kimse. Limped : Gevşek. Yumuşak. Esnek. Aksatmak. Hamur gibi. Bükülgen. Pörsük. Topallama. Aksamak. Topallamak. [#Limpet : Deniz minar...

Limpets nedir : Deniz minaresi. Deniz salyangozu. Deniz kulağı. Rocklimpet : Çok hücrelilerden (metazoa), karından ayaklılar (gastropoda) sınıfının, önden solungaçlılar (prosobranchia) takımından, operkulumu olmayan, kabuğu koni biçimin...

Limpidity nedir : Kolay anlaşılır. Berrak. Şeffaf. Duru. Saydam. Limpidly : Şeffaf bir şekilde. Açıkça. Berrak bir şekilde. Kolay anlaşılır bir şekilde. Sakince. [#Limpidness : Duruluk. Berraklık. Limping : Topallayan. Topallama. Aksama. ...

Limpidness nedir : Saydam. Şeffaf. Berrak. Duru. Kolay anlaşılır. Limpidity : [#Açıklık. Duruluk. Anlaşılırlık. Berraklık. Saydam. Şeffaf olma durumu. Şeffaf olma özelliği. : Sakince. Şeffaf bir şekilde. Açıkça. Berrak bir şekilde. Kolay a...

Limpingly nedir : Topallama. Topallayan. Aksak. Aksama. Limpid : Berrak. Duru. Şeffaf. Kolay anlaşılır. Saydam. [#Limpidity : Şeffaf olma özelliği. Anlaşılırlık. Saydam. Açıklık. Duruluk. Şeffaf olma durumu. Berraklık. Limpidly : Sakince....

Limply nedir limp : Yumuşaklaşmak. Make limp : Aksatmak. with a limp : Topallayarak yürümek. Aksayarak yürümek. Limp : Hamur gibi. Aksamak. Yumuşak. Bükülgen. Güçsüz. Topallamak. Gevşek. Aksatmak. Topallama. Esnek. : Topallama. Gevşek....

Limps nedir English: I caught a glimpse of him from the bus.Turkish: Bir an için otobüsten onu görür gibi oldum. English: Ali caught a glimpse of Mary.Turkish: Ali bir anlık Mary'yi gördü. English: Ali limps slightly....