Slaughter

Slaughter nedir English: How can you just stand there and do nothing while your countrymen are slaughtered? Turkish: Adamlarınız kıyıma uğrarken burada bir şey yapmadan nasıl durabiliyorsunuz? English: I cannot slaughter a bull by my...

Slaughter weight nedir : Katletmek. Katliam yapmak. Kesmek (kasaplık hayvanı). Kılıçtan geçirmek. Kesmek. Mahvetmek. Toplu katliam yapmak. Hayvan kesmek. Boğazlamak. Kıyım. Weight : Ağırlık. Tartma. Gülle. Ağırlıklandırmak. Ölçmek. Çatıyı gergin...

Slaughterer nedir : Katil. Kasap (mezbaha). Slaughtered : Tamamen yenilgiye uğratılmış (gayrı resmi). Katledilmiş. Maktül. Büyük sayılarda öldürülmüş. Kesilmiş. Yorgun. Acımaksızın öldürülmüş. Kıyılmış. Sarhoş. Bitkin. [#Slaughter house : S...

Slaughterhouse nedir by products : Mezbaha yan ürünleri. Büyükbaş, küçükbaş ve kümes kanatlıları kesimhanelerinden, parçalama yerlerinden ve rendering tesislerinde elde edilen, protein bakımından zengin hayvansal ürünler, mezbaha kalıntıları. ...

Slaughterhouse residues nedir : Kıyım. Kasaphane. Bir kentin ya da kasabanın et tüketimini karşılamak ve bunu insan sağlığına dokuncalı sonuçlar doğurmayacak bir biçimde gerçekleştirmek için, kent yönetimince yaptırılan, sağlık kurallarına uygun yapı. ...

Slaughtering nedir English: Ali is slaughtering a sheep. Turkish: Ali bir koyun kesiyor. : Kesim. Kesim (hayvan). Slaughter house : Kesimhane. Mezbaha. Salhane. Hayvanların et elde etmek amacıyla kesildikleri yer. [#Slaughter looses : K...

Slaughterman nedir house : Salhane. Mezbaha. Hayvanların et elde etmek amacıyla kesildikleri yer. Kesimhane. Slaughter looses : Karkas ağırlığıyla kesim öncesi ağırlığı arasındaki farkın kesim öncesi ağırlığına oranı. Kesim firesi. weight : ...

Slaughters nedir : Önceden tasarlamadan adam öldürme. Kasıtsız cinayet. Kasıtsız öldürme. Kazara adam öldürme. Adam öldürme. Öldürme (kazara). (kasıtsız) adam öldürme. Slaughter house : Hayvanların et elde etmek amacıyla kesildikleri yer. ...

Slaughter house nedir : Kıyım. Kesmek (kasaplık hayvanı). Boğazlamak. Kılıçtan geçirmek. Katliam yapmak. Kesmek. Katletmek. Öldürmek. Hayvan kesmek. Toplu katliam yapmak. House : Kodak. İskan etmek. Barındırmak. Evde oturmak. Yerleştirmek. Konu...

Slaughter looses nedir : Kılıçtan geçirmek. Kıyım. Toplu katliam yapmak. Kesmek (kasaplık hayvanı). Hayvan kesmek. Kırım. Mahvetmek. Kesmek. Katletmek. Katliam yapmak. Looses : Ateş etmek. Bol. Oynak. Çözmek. Salıvermek. Serbest bırakmak. Atmak....

Slaughtered nedir English: Have you ever slaughtered a sheep? Turkish: Hiç bir koyun kestin mi? English: How can you just stand there and do nothing while your countrymen are slaughtered? Turkish: Adamlarınız kıyıma uğrarken burad...

Slaughterers nedir : Kasap (mezbaha). Katil. Slaughtered : Yorgun. Katledilmiş. Acımaksızın öldürülmüş. Büyük sayılarda öldürülmüş. Bitkin. Kesilmiş. Maktül. Tamamen yenilgiye uğratılmış (gayrı resmi). Sarhoş. Kıyılmış. [#Slaughter house : H...

Slaughterhouse by products nedir : Kanara. Kesimevi. Toplu katliam. Kasaphane. Kesimhane. Salhane. Kıyım. Mezbaha. Bir kentin ya da kasabanın et tüketimini karşılamak ve bunu insan sağlığına dokuncalı sonuçlar doğurmayacak bir biçimde gerçekleştirmek için...

Slaughterhouses nedir by products : Büyükbaş, küçükbaş ve kümes kanatlıları kesimhanelerinden, parçalama yerlerinden ve rendering tesislerinde elde edilen, protein bakımından zengin hayvansal ürünler, mezbaha kalıntıları. Mezbaha yan ürünleri. ...

Slaughterings nedir : Kesim. Kılıçtan geçirmek. Boğazlamak. Mahvetmek. Toplu katliam yapmak. Katletmek. Bozguna uğratmak. Kesim (hayvan). [#Kesmek. Slaughter house : Mezbaha. Hayvanların et elde etmek amacıyla kesildikleri yer. Salhane. Kesim...

Slaughterous nedir house : Salhane. Hayvanların et elde etmek amacıyla kesildikleri yer. Kesimhane. Mezbaha. Slaughter looses : Kesim firesi. Karkas ağırlığıyla kesim öncesi ağırlığı arasındaki farkın kesim öncesi ağırlığına oranı. weight : ...