Bu sayfada Well ne demek nedir well hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi well resimleri yazıları türkçesi ne demek well ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller well hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Well nedir English: A green carpet won't go well with these blue curtains. Turkish: Bu mavi perdelerle yeşil bir halı güzel gitmez. English: "You don't get on well with your father?" "..." "Sorry, that was none of my business." ...
Well advanced nedir : Şanslı. Kaynak. Kaynamak. İyi. Bk. sahne altı. Merdiven boşluğu. Pınar. Sağlığı yerinde. Apartman boşluğu. Memba. Advanced : Modern. Gelişkin. İlerlemiş. İleri derece. İleri. Yüksek. Öncü. İleri derecede. İleri düzeyde. ...
Well and good nedir : Uygun. Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellikle çember biçiminde, az çok derin çukur. Sahne altı üçüncü bodrum. Bk. sahne altı. Apartman boşluğu. Bagaj. Merdiven boşluğu. Asansör boşluğu. İyi. ...
Well armed nedir : Fışkırıp akmak. Merdiven boşluğu. Memba. Şanslı. Uygun. Sahne altı üçüncü bodrum. Sağlığı yerinde. Kaynamak. Peki. Kaynak. Armed : Kollu. Ateşli. Kilitli. Silahlı. Silahlandırılmış. Atışa veya ateşlenmeye hazır. Zırhlı. ...
Well attended nedir English: The meeting was well attended. Turkish: Toplantıya katılım iyiydi. English: The concert was well attended. Turkish: Konsere katılım iyiydi. : Petrol kuyusu. Kaynak. Asansör boşluğu. Bk. sahne altı. Pınar...
Well balanced diet nedir : Kaynak. Sahne altı üçüncü bodrum. Petrol kuyusu. Su kuyusu. Pınar. Kuyu. Uygun. Peki. Memba. Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellikle çember biçiminde, az çok derin çukur. Balanced : Aklı başın...
Well begun is half done nedir English: Well begun is half done. Turkish: İyi bir başlangıç, işi yarı yarıya bitirmek demektir. : Kaynamak. Şanslı. Uygun. Merdiven boşluğu. Pınar. Kuyu. Bk. sahne altı. Fışkırıp akmak. Peki. Yakşı. Begun : Koyulmak....
Well being nedir : Sağlığı yerinde. Kuyu. Apartman boşluğu. Bagaj. İyi. Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellikle çember biçiminde, az çok derin çukur. Pınar. Fışkırmak. Peki. Being : İnsan. Olma. Yaşam. Tanrı. Ol...
Well born nedir : Yakşı. Yerinde. Şanslı. Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellikle çember biçiminde, az çok derin çukur. Asansör boşluğu. Sahne altı üçüncü bodrum. Fışkırıp akmak. Apartman boşluğu. Bagaj. Uygun....
Well accepted nedir : Yakşı. Su kuyusu. Fışkırıp akmak. Merdiven boşluğu. Yerinde. İyi. Bk. sahne altı. Petrol kuyusu. Asansör boşluğu. Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellikle çember biçiminde, az çok derin çukur. ...
Well adjusted nedir : Pınar. Merdiven boşluğu. Kaynamak. Yakşı. Şanslı. Fışkırmak. Asansör boşluğu. Kuyu. Bk. sahne altı. Adjusted : Değiştirilmiş. Uyarlanmış. Düzeltilmiş. Tashih edilmiş. Ayarlanmış. Ayarlı. Uygun. Değişmez (sigorta talebi)....
Well advised nedir : Kaynak. Fışkırmak. Kaynamak. İyi. Apartman boşluğu. Bk. sahne altı. Sahne altı üçüncü bodrum. Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellikle çember biçiminde, az çok derin çukur. Peki. Pınar. Advised...
Well appointed nedir : Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellikle çember biçiminde, az çok derin çukur. Apartman boşluğu. İyi. Petrol kuyusu. Memba. Sahne altı üçüncü bodrum. Sağlığı yerinde. Merdiven boşluğu. Şanslı. ...
Well assorted nedir : Yakşı. Yerinde. Fışkırıp akmak. Su kuyusu. Petrol kuyusu. Memba. Asansör boşluğu. Sahne altı üçüncü bodrum. Apartman boşluğu. Sağlığı yerinde. Assorted : Karışık. Türlü. Çeşidine göre ayrılmış. Çeşit çeşit. Çeşitli. Muht...
Well balanced nedir : Memba. Sağlığı yerinde. Su kuyusu. Şanslı. Kaynamak. İyi. Apartman boşluğu. Bk. sahne altı. Yerinde. Fışkırıp akmak. Balanced : Müsavi. Dengeli. Denkleşmiş. Muadil. Aklıbaşında. Aklı başında. Dengelenmiş. Eşit. Muvazenel...
Well based nedir : Fışkırmak. Yerinde. Merdiven boşluğu. Bagaj. Pınar. Yakşı. Asansör boşluğu. Peki. Bk. sahne altı. Apartman boşluğu. Based : Yerleşik. Tesis edilmiş. Dayandırılmış. İstinat edilmiş. Merkezli. Kurulmuş. Temeli. Dayanmış. E...
Well behaved nedir English: Your children are very well behaved. Turkish: Çocuklarınız çok uslu. English: Jaleam is well behaved. Turkish: Jaleam terbiyelidir. English: Ali was very well behaved. Turkish: Ali çok iyi huyluydu....
Well beloved nedir : Peki. Memba. Kuyu. Yerinde. Bagaj. İyi. Merdiven boşluğu. Bk. sahne altı. Kaynamak. Fışkırmak. Beloved : Can. Canım. Sevgili. Sevilen. Canan. Habib. Aziz. [#Well accepted : Kabul gören. Kabul görmüş. Well adjusted : Uyum...
Well bound nedir : Kaynak. Merdiven boşluğu. Asansör boşluğu. Yerinde. Pınar. Apartman boşluğu. Sağlığı yerinde. Su kuyusu. Bagaj. Bound : Sekip geri gelmek. Sınırlarını çizmek. Kuşatmak. Zıplamak. Sınırlamak. Bağlı. Kalgımak. Sektirmek. K...