Yal

Yal nedir Yerel Türkçe anlamı: Köpek, inek ve benzeri hayvanlara verilen kepek, un ve su ile yapılmış olan bulamaç. İnek, köpek ve benzeri hayvanlara yedirmek için hazırlanan unla kepek karışımı sulu yiyecek. İçine yal konulan oyuk ...

Yala dönmek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Tadı kaçmak, yavanlaşmak: Balı yi suyu iç, ağzın yala dönsün; balemidi (palamudu) yi, suyu iç, ağzın bala dönsün. Dönme : Dönmek işi. Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi. Baş...

Yalabıdak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Çabucak. Teknik terim anlamı: Birdenbire, şimşek gibi bir süratle. Birdenbire : Ansızın Süratle : Çabucak. Çabucak : Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, b...

Yalabık dilli nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Tatlı dilli, konuşmasıyla insanı büyüleyen. Dilli : Dili olan. Dedikoducu, ileri geri konuşan. Konuşkan, sürekli ve tatlı konuşan, cerbezeli Yalabık : Alevin oynayarak parıldaması, parlama, parılt...

Yalabımak nedir Yerel Türkçe anlamı: Düzgün, parlak duruma gelmek, güzelleşmek. Işık yansımak, parlak bir nesne parlayıp sönmek; şimşek çakmak. Diğer sözlük anlamları: Parlamak, parıldamak, lemean etmek. Parıldamak : Işık saçmak, parlamak...

Yalabırmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Parlamak. Yalabır : Cilalı, parlak, ışıldak, düzgün Parlamak : Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak. Mevkisi yükselmek. Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak. Ortaya çıkmak. Birdenbire öfk...

Yalabuk nedir Yalabuk; İsim olarak kullanılan bir sözcüktür. Yerel Türkçe'deki anlamı: Cilalı, parlak, ışıldak, düzgün. Şimşek. Girişken. Güzel, yakışıklı, sevimli. Çevik, atik. İvedi. Zayıf, önemsiz. Tez, çabuk, ivedi. Yalabuk isminin...

Yalabumak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Işık yansımak, parlak bir nesne parlayıp sönmek; şimşek çakmak. Teknik terim anlamı: [bkz: yalabımak]. Yalabımak : Parıldamak, parlamak, ışıldamak. Şimşek çakmak Yalabıma : Yalabımak işi. Yansımak...

Yalaca nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Küçük. Yalacan : [bkz: yalah, yalak]. Şımarık. Yayvan, derinliksiz. Yalama. Geveze, boşboğaz, söz taşıyarak arabozan. Dalkavuk. Derin olmayan, yayvan (tabak, çanak ve benzerleri nesneler için). Çı...

Yal dostu nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Yiyip içme karşılığında dostluk gösteren kişi. Dost : Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse, düşman karşıtı. Sahibine sevgi gösteren hayvan. İyi geçinen, aralarında iyi ...

Yal yal yalvarmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Çok yalvarmak. Yalva : Körtavuk ya da meşetavuğu da denilen bir av hayvanı. Bıldırcın Yal : Köpek ve sığırlara yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek. Yalvarma : Yalvarmak işi. Yalvarmak...

Yalabadak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Tek başına. Çabucak. Tek başına : Kendi kendine, yalnız olarak, münferiden Çabucak : Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede,...

Yalabık nedir Yerel Türkçe anlamı: Çevik, atik. İki yüzlü, yüze gülücü, kaypak. Şimşek. ikiyüzlü, tutarsız kimse Kayık. Güzel, sevimli. Kavgada üstün gelen. Güzel, yakışıklı, sevimli. Tüysüz (delikanlı). Cilalı, parlak, ışıldak, düzgün....

Yalabıma nedir Yalabımak : Parıldamak, parlamak, ışıldamak. Şimşek çakmak. Yalabımak işi...

Yalabır nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Cilalı, parlak, ışıldak, düzgün. Yalabırmak : Parlamak Işıldak : Karanlıkta bir hedefi aydınlatmak için kullanılan dar, uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı, projektör. Parlayan, ışıltılı. Ci...

Yalabıtmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Işık saçarak aydınlatmak. Parlatmak, cilalamak. Tıraş ederek parlatıp güzelleştirmek. Çabucak işi bitirmek: İki kişi, beş dönüm yerin çapasını yalabıttık. Öfkeyle, hızlı vurmak, dövmek. Parlatmak....

Yalabuk atmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Şimşek çakmak. Yalabuk : Cilalı, parlak, ışıldak, düzgün. Şimşek. Girişken. Güzel, yakışıklı, sevimli. Çevik, atik. İvedi. Zayıf, önemsiz. Tez, çabuk, ivedi. [bkz: yalabık]. Parlak, ışıltılı. Çevi...

Yalabutmak nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Parlatmak, cilalamak. Tıraş ederek parlatıp güzelleştirmek. [bkz: yalabıtmak]. Güzelleştirmek : Güzellik vermek, güzellik kazandırmak Güzelleştirme : Güzelleştirmek işi. Yalabıtmak : Işık saçarak ...

Yalacan nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: [bkz: yalah, yalak]. Şımarık. Yayvan, derinliksiz. Yalama. Geveze, boşboğaz, söz taşıyarak arabozan. Dalkavuk. Derin olmayan, yayvan (tabak, çanak ve benzerleri nesneler için). Çıkarcı. Yalaca : K...