Sata nedir, Sata ne demek
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Üzüm salkımı.
Sata ile ilgili Cümleler
- En iyi satan romanı yazarak bir servet yaptı.
- Bu, ayın en çok satan kitabı.
- Bana sataşmayı bırak!
- Eski arabamızı gerçekten satıp satamayacağımız şüpheli.
- Satan da değilim.
- Bunu size çok makul bir fiyata satacağım.
- Ürünlerimiz yurtdışında iyi satar.
- Burak İngiliz hükümetine çok gizli bilgiler satan bir köstebekti.
- Ali yetiştirdiği sebzelerin çoğunu satar.
- Ali onu bir sürü paraya satabildi.
- Sana nasıl satacağını öğretebilirim.
Sata ile ilgili Atasözü veya Deyim
anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım : insan en değerli malının karşılıksız olarak elinden gideceğini bilse onu yok denecek kadar az bir paraya satar anlamında kullanılan bir söz.
anasını sat (veya satayım) : önem verme (vermem), aldırma (aldırmam), umursama (umursamam)! anlamında kullanılan bir söz.
arpacıya borç eden ahırını tez satar : bir iş borçla sağlıklı bir biçimde yürütülemez anlamında kullanılan bir söz.
çerçi başındakini satar : satıcı elinde neyi varsa satar anlamında kullanılan bir söz.
Sata kısaca anlamı, tanımı
Açık satak belgiti : Genelsatakda açıktan alınıp satılan indirimli belgit
Dar genel satak : İş oylumunun azaldığı, özellikle taşınır değer işlemlerinin durgunlaştığı genel satak.
Geçici satak : Üretici ve yapımcı mallarının çoğunluğa gösterilmesi amacıyla değişmeyen, genellikle önemli tecim ve tarım kuruluşlarının bulunduğu yerlerde belirli sürelerle sergilendiği geçici satak.
Genel satağa sürme : Bir malı elden çıkarmak için genel satağa sürme.
Genel satağın parçalara bölünmesi : Halkın bir markaya güvenmesi ve çeşitli mallar alması yüzünden satağın kimi kümelere ayrılmış olması.
Genel satak : Genel olarak alım ve satım işlemlerinin yapıldığı yer.
Genel satak dalgalanması : Genel sataktaki mal ederlerinin sık sık aşağı yukarı dalgalanması.
Genel satak ederi : Genel satakta özgür yarışımın etkisiyle ortaya çıkan eder.
Genel satak indirim sınırı : Bankaların indiriminden daha düşük olan genel satak indirim sınırı.
Genel satak raporu : Genel satağın durumunu ve geçerli ederleri belirten yazanak.
Genel satakda canlılık : Ortaklıktaki darlıktan yararlanarak aşırı kazanç sağlamak için kurulan düzenin ortaya çıkması sonucunda pay ve borç belgiti ederlerinin yükselmesini zorlama.
İş genel satağı : Toplam emek sunusu ile emek isteminin karşılaştığı var sayılan ve sonuç olarak ücreti belirgin bir duruma getiren iş genel satağı.
Oynak satak : İyi ya da kötü ortama göre ederlerinde değişim, dönüşüm olan satak.
Para genel satağı : Paraya ilişkin tüm işlemlerin yapıldığı yer.
Satabilme : Satabilmek işi.
Satabilmek : Satma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Satah : Grip, nezle gibi salgın hastalık. Çarşı; pazar yeri.
Satak : Çarşı. Grip, nezle gibi salgın hastalık. pazar. piyasa. -ederi: piyasa fiâtı. Alıcılarla satıcıların belirli bir günde bir araya gelerek alış veriş ettikleri yer. Eskiden, eşya ve öteberi satılan çarşı ve pazar yeri.
Satak darlığı : Tecim oylumunun dar olduğu dönem.
Satak ederi : Çüçük ölçüdeki alımlar için malın satakta uygulanan ederi.
Satak pay belgiti : Değerinin azalıp çoğalması nedeniyle satağın genel durumu ile ilintili pay belgiti.
Satak vergisi : Sataklarda mal satanlardan, mallarının kapladığı yer kirası olarak alınan vergi.
Sataklı : Kötü yolda kadın.
Satalamak : Afallamak, sarsılmak.
Satama : Çekingen, aptal, sersem.
Satan : 1.Kalça. 2.Bacak. Bacakların birleştiği yer. Zaten. Oyluk.
Satanizm : Şeytana tapma.
Satansarı : Aksaray şehrinde, Balcı nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Satapay : Ahır damlarına döşenen yuvarlak odun.
Satar : Ormandan odun yuvarlanan yer.
Satasıya : Bir satıcının, başka bir satıcı, dağıtıcı veya komisyoncuyla mallarının ederini satıldıktan sonra almak üzere yaptığı satış, konsinye.
Sataşabilme : Sataşabilmek işi.
Sataşabilmek : Sataşma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Sataşan : Yağmura tutulan.
Sataşugelmek : Birdenbire karşılaşmak, rast gelmek.
Sergili satak : Belirli sürelerle geçici olarak kurulan sergi niteliğindeki büyük satak. Herhangi bir kentte yılın belirli zamanlarında kurulmakta olan ve genel olarak o ülkeye ya da bölgeye ilişkin yapım ve üretim nesnelerini kapsayan, sergileyen büyük satak.
Yemiş satağı : Yemiş, meyve ve sebze satağı.
Satanist : Şeytana tapan kimse.
Satanistlik : Satanist olma durumu.
Sataşılma : Sataşılmak işi.
Sataşılmak : Sataşma işine konu olmak.
Sataşkan : Sataşan, saldırgan, mütecaviz.
Sataşma : Sataşmak işi.
Sataşmak : Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak. Sarkıntılık etmek.
Diğer dillerde Sat 3 anlamı nedir?
İngilizce'de Sat 3 ne demek ? : sat-3
Bu kısımda Sata nedir? Sata ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Sata tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Sata hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.