Arms türkçesi Arms nedir

Arms ile ilgili cümleler

English: A policeman was watching it, with his arms crossed.
Turkish: Bir polis, kollarını kavuşturarak izliyordu.

English: He just looked on with his arms folded.
Turkish: Kolları bağlı şekilde sadece izledi.

English: Ali put his arms out.
Turkish: Ali kollarını çıkardı.

English: All the players stood there with their arms folded.
Turkish: Tüm oyuncular kolları bağlanmış olarak orada durdular.

English: He sat on the sofa with his arms folded.
Turkish: Kolları bağlı şekilde kanepede oturdu.

Arms ingilizcede ne demek, Arms nerede nasıl kullanılır?

Arms and legs : Kollar ve bacaklar.

Arms at the order : Hazırol durumu (silahlı).

Arms control : Silahların kontrolü. Silahların denetlenmesi. Bir ya da daha fazla ülke tarafından korunan silahların ve veya veya askeri kuvvetlerin sayısını sınırlandırma girişimi (genellikle uluslararası pakt veya antlaşma aracılığı ile). Silahlanma kontrolü.

Arms dealer : Silah satıcısı. Silah tüccarı.

Arms downward : Elleri aşağıda tutuş. Aşağıda tutuş. Kolların kendi ağırlığıyla omuzlardan aşağı sarkık bulunduğu durum.

Arms embargo : Silah ambargosu.

Arms held forward downward : Kolların, birbirine koşut, yere eğik olarak gergin ve önde - aşağıda tutulduğu durum. Ön-aşağıda tutuş.

 

Arms mid downwards : Yan aşağıda tutuş. Kolların, gergin olarak gövdenin iki yanında yere eğik tutulduğu durum.

Arms held : Kolların, vücudun bir yerinde ya da bir yönünde tutulduğu durum. Tutuş (kol).

Arms length : Omuzdan parmak uçlarına kadar olan uzunluk. Kol boyu.

İngilizce Arms Türkçe anlamı, Arms eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Arms ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Instrumentation : Kontrol aygıtları yerleştirilmesi. Aygıtlama. Aletlerle iş yapma. Aletler. Aygıt kullanma. Orkestrasyon. Alet düzeni. Araçlama. Enstrümantasyon. Araçlar.

Muttons : Koyun eti. Sağır.

Gats : Tabanca.

Bosoms : Gizlemek. Göğüs. Saklamak. Döş. Merkez. Balkon. Bağır. Koyun merkez. Kucaklamak.

Munition : Levazım. Savaş malzemeleri. Mühimmat. Levazımat. Savaş malzemesi sağlamak. Harp malzemesi.

Magazine : Dergi. Mecmua. Şarjör. Patlayıcı gereç deposu. Depo. Magazin programı. Ambar. Cephanelik. Mağaza.

Munitions : Savaş gereçleri. Mühimmat. Harp levazımı. Levazım. Ask.mühimmat. Harp malzemesi.

Heraldry : Armaların ihtişamı. Hanedan armacılığı. Hanedanlık armaları. Armacılık.

Armoury : Tophane. Tüfekhane. Silahhane. Cephanelik. Silah fabrikası. Silah deposu. Hanedan armacılığı.

Devices : Nişan. İstek. Hile. Cihaz. Alet. Oyun. Makine. Aygıtlar. İşaret.

Arms synonyms : defence system, naval weaponry, implements of war, munitioned, weaponries, defense system, gat, device, armaments, mutton, coat of arms, bosom, blazon, armories, burner, weapon system, weapons system, emblem, instrumentality, ewe, weaponry, breast, armour, armours, jumbucks, armorial bearings, crest, weapon, armouries, armament, ammunition, lap, bosomed.

Arms ingilizce tanımı, definition of Arms

Arms kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Instruments or weapons of offense or defense.