Bila nedir, Bila ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Bilye oyunu.

...bile.

Bilir, bilen.

Bileği taşı.

Bila ile ilgili Cümleler

  • Bilal Karam'dan daha uzundur.
  • Bilal eğitimlidir.
  • Bilal bilgili bir kişidir.
  • Ali ve Mary bilardo oynuyorlar.
  • Bu bir istek değildir, bilakis bir tavsiyedir.
  • Bu bir istek değildir bilakis bir tavsiyedir.
  • Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.
  • Bilal okula gitti.
  • Ali bana bilardo oynamayı öğretti.
  • Bilakis, benim yeni işim eski işimden daha zor.
  • Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
  • Bilardo oynamam.
  • Tom'un bodrum katında bir bilardo masası var.

Bila hakkında bilgiler

Bila (veya Bilha, Bilhah) (İbranice: בִּלְהָה, utangaç, çekingen) Yaratılış kitabına göre Yakup'un eşi Rahel'in hizmetçisi ve Yakup'a Dan ve Naftali'yi doğuran cariyedir. Ölü Deniz parşömenlerinin bir parçası olan Naftali Ahitine göre Bilha ve Zilpa'nın babasının adı Ahiyot'tur (Anlam: kızkardeşler). Rahel ve Lea'nın babası Lavan, Ahiyot'u kölelikten kurtarmış ve ona Hanna isimli bir kadın vermiştir. Hanna, Bilha ve Zilpa'nın annesidir. Bazı Talmudik kaynaklara göre ise Bilha ve Zilpa Lavan'ın kızları dolayısıyla Lea ve Rahel'in yarı kardeşleridir. Raşi'ye göre, Yakup yatağını en sevdiği eşi olan Rahel'in çadırında kurdu. Rahel ölünce, Yakup'un Rahel'e olan bağlılığından dolayı yatağını Rahel'in hizmetçisi Bilha'nın yanına koydu. Fakat, Lea'nın en büyük oğlu Reuven bu hareketi annesi ve Yakup'un ilk eşi Lea'ya yapılan bir saygısızlık olarak gördü ve Yakup'un yatağını annesinin yatağının yanına çekti. Yakup'un özel hayatına karışıldığı için Tora bunu zinayla eş değer tutar ve böylece Reuven çifte miras hakkını elinde bulunduran ilk-doğan hakkından da olmuş oldu. Bilha'nın Tiberya'daki Analar Mezarlığında gömüldüğüne inanılır.

 

Bila anlamı, kısaca tanımı

Ara bilanço : Genellikle yıllık yapılan bilançoların özel durumlarda daha kısa dönemler için (üç aylık veya haftalık ya da istenen aralıklarla) düzenlenmesi

Azot bilançosu : Azot dengesi.

Bilabar : Beraber. Beraber, bk. bilevar.

Bilaççın : Bilgin. Gökbilimci.

Biladan : Çınar ağacı.

Biladar : Birader.

Bilader : Erkek kardeş. Birader. Birader, erkek kardeş.

Biladın : Çınar ağacı.

Biladin : Çınar ağacı.

Bilağı : Bileği taşı.

Bilah : Çeşme.

Bilahire : Bilahare.

Bilak : Meyilli.

Bilal : Bilâl. Su gibi ıslatan. Islaklık.

Bilala : Muş ili, Aktuzla bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Bilalemek : Bilemek.

Bilalköy : Bursa kenti, İnegöl belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Elâzığ şehrinde, Kovancılar ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Bilaller : Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Çanakkale şehrinde, Etili bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Bilaloğlu : Bingöl kenti, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

Bilaluşağı : Elâzığ ilinde, Aydınlar nahiyesine bağlı bir bölge.

 

Bilama : Bir parça, azıcık, biraz.

Bilamak : Bilemek - bilalim: bileyeyim. Keskinleştirmek, bilemek.

Bilan : Dağ üzerindeki yüksek geçit, yol, dönemeçli, dik dağ yolu. [Bakınız: belen, belen]. Cadde. Meyan kökü. Çoğu süslü ve işlemeli olan kılıç kemeri. Süslü ve işlemeli kılıç kemeri.

Bilanço dışı işlemler : Bankaya gelir getiren, ancak normal koşullarda muhasebe süreci altında bilançoda varlık ya da yükümlülük olarak gösterilmeyen işlemler.

Bilanço esasına göre ticari kazanç : Gelir Vergisi Kanununa göre, bir işletmedeki özkaynakta hesap dönemi sonunda ortaya çıkan pozitif farka bu dönemdeki net değerlerin eklenmesiyle elde edilen kazanç.

Bilanço karı : Bilânço esasına dayalı işletmelerin yıl sonu bilânçosundaki, vergi öncesi, varlıkların yükümlülüklerden fazla olması.

Bilançonun makyajlanması : Bilançoların finansal ayarlamalarla yapay bir biçimde iyileştirilmesi ya da şişirilmesi durumu.

Bilani : Şıra çıkarırken kullanılan taş tekne.

Bilanofos : Beyaz toz hâlinde renksiz, kristalize, suda çözünen, böcek öldürücü zehirli bir madde.

Bilara : Bilahare.

Bilardo topu modeli : [Bakınız: Devlet Merkezcilik].

Bilardocu : Bilardo oynayan veya oynatan kimse.

Bilardoculuk : Bilardocunun yaptığı iş.

Bilaş : Beleş, boş yere.

Bilateral : Her iki tarafa, her iki yana ait. [Bakınız: bilateralis].

Bilateral simetri : Vücudun tam ortasından geçen bir düzlemin, vücudu iki eş yarıya ayırdığı simetri tipi.

Bilateralis : Her iki tarafı etkileyen, iki yanlı, çift taraflı.

Bilav : (DLT. bilegü) Bileği. Bileği taşı.

Bilavi : Bileği taşı.

Bilavlamağ : Bilemek.

Bilavlamak : Bilemek.

Bilay : ” Ey ay gibi güzel ve parlak olan, bunu bil!” anlamında kullanılan bir isim”.

Bilaz : Erkek kardeş.

Cari işlemler bilançosu : Bir ülkenin mal, hizmet dışsatımından ve tek yanlı transferlerden elde ettiği döviz gelirleriyle, bu işlemler kaynaklı döviz giderlerinin kaydedildiği; dış ticaret bilânçosu, görünmez işlemler ve tek yanlı transferler, diğer bir deyişle net mal ve hizmet bilânçosu ve tek yanlı transferlerden oluşan ödemeler bilânçosu temel hesaplarından biri. [Bakınız: cari işlemler dengesi].

Gayın bilader : Kayınbirader.

Geçici bilanço : Gerçek bilânço hazırlanana kadar bir işletmenin belirli bir tarihteki mali durumunu gösteren bilânço.

Konsolide bilanço : Aralarında sermaye ilişkisi bulunan şirketlerin aynı tarih veya döneme ilişkin bilanço kalemlerinden ve karşılıklı ilişkiden doğmuş kayıtlarının bir araya gelmesi ile düzenlenen bilanço.

Mahemedi bilal : Muhammedi Bilal.

Ödemeler bilançosu : Bir ülke yerleşiklerinin diğer ülke yerleşikleri ile genellikle bir yıl olmak üzere belli bir dönemde, yapmış oldukları iktisadi işlemlerin kaydedildiği bilânço.

Bilader ağacı : Amerikan elması.

Bilahare : Sonra, sonradan, daha sonra, sonraları.

Bilaistisna : İstisnasız, ayrıksız, ayrım yapmaksızın.

Bilakayduşart : Kayıtsız ve şartsız olarak, herhangi bir kısıtlama olmaksızın.

Bilakis : Tersine olarak, tam tersine, tersine, aksine.

Bilanço : Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem. Girişilen herhangi bir işte, belirli bir süre sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu.

Bilar : Katranlı kıldan yapılmış olan ve kalafat işlerinde kullanılan bir macun türü.

Bilardo : Çuha kaplı bir masa üzerinde, fil dişi toplarla ve isteka ile oynanan bir oyun.

Bilardo masası : Üzerinde bilardo oynanan, yeşil çuha kaplı, delikli veya deliksiz masa.

Bilardo salonu : Bilardo oyununun oynatıldığı yer.

Bilardo sopası : İsteka.

Bilardo topu : Bilardo oyununda kullanılan fil dişinden yapılmış özel bir top.

Bilasebep : Sebepsiz yere, hiçbir sebep olmadan, gereksizce.

Bilavasıta : Araçsız. Birinin aracılığı olmadan, doğrudan doğruya, aracısız.

Diğer dillerde Biküspital kapak anlamı nedir?

İngilizce'de Biküspital kapak ne demek ? : valva atrioventricularis sinistra, bicuspid valve