Decelerates türkçesi Decelerates nedir

Decelerates ingilizcede ne demek, Decelerates nerede nasıl kullanılır?

Decelerate : Hızı azalmak. Hız azaltmak. Hız kesmek. Yavaşlamak. Yavaşlatmak.

Decelerated : Hız kesmek. Yavaşlamak. Hız azaltmak. Hızı azalmak. Yavaşlatmak.

Decelerating : Yavaşlatmak. Hız kesmek. Yavaşlamak.

Decelerating electrode : Yavaşlatıcı elektrot.

Decelerating relay : Yavaşlama bağlağı. Yavaşlama rölesi.

Decelerators : Hız kesen. Hızın azalmasına neden olan aygıt. Hız kesici.

Deceleration time : Durma zamanı. Yavaşlama zamanı.

Deceleration : Hız kesme. Hızını azaltma. Yavaşlatma. Hız azaltma. Hız azalması. İvmenin tersi. Yavaşlama. Yavaşlama şeridi.

Decelerometer : Hidrolik hızı ölçer.

Decelerator : Hızın azalmasına neden olan aygıt. Hız kesici. Hız kesen.

İngilizce Decelerates Türkçe anlamı, Decelerates eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Decelerates ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Decrease : Düşüş. Düşüş göstermek. Eksiltme. Küçültmek. Eksilmek. Azalmak. İnmek. Eksiltmek. İnişe geçmek. Düşmek.

Downshifted : Çok kazandıran stresli bir işten hayatın diğer (maneviyat sağlık vs'ye önem veren ama para ve varlığa odaklanmayan) alanlarında daha çok avantaj sağlayan bir işe geçiş yaparak yaşam tarzını değiştirmek. Aracın vitesini düşürmek. Vites küçültmek. İyi maaşlı bir işi bırakıp daha az kazandıran ve stressiz bir işi tercih etmek. İyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek. Vites küçültme. Bir şeyin hızını düşürmek. Etkilerini azaltmak.

 

Gear down : Hızını azaltmak. Frene basmak. Vites küçültmek. Vitesi azaltmak. Hızını kesmek. Vitesi küçültmek.

Delay : Alıkoymak. Gecikme. Yankı. Savsaklamak. Ertelemek. Bekletme, bir durumun çözümünü bile bile uzatma, geciktirme. seyircinin ilgisini uyanık tutmak için geriye atma. Eğlemek. Sonraya bırakmak. Oyalamak. Gecikmek.

Downshift : İyi maaşlı bir işi bırakıp daha az kazandıran ve stressiz bir işi tercih etmek. Çok kazandıran stresli bir işten hayatın diğer (maneviyat sağlık vs'ye önem veren ama para ve varlığa odaklanmayan) alanlarında daha çok avantaj sağlayan bir işe geçiş yaparak yaşam tarzını değiştirmek. Aracın vitesini düşürmek. Bir şeyin hızını düşürmek. İyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek. Vites küçültme. Etkilerini azaltmak. Vites küçültmek.

Slow : Yavaş. Acelesiz. Geç. Geç anlayan. Bati. Eli ağır. Geri. Ağır. Sıkıcı.

Downshifts : Bir şeyin hızını düşürmek. Vites küçültmek. Etkilerini azaltmak. Vites küçültme. İyi maaşlı bir işi bırakıp daha az kazandıran ve stressiz bir işi tercih etmek. Çok kazandıran stresli bir işten hayatın diğer (maneviyat sağlık vs'ye önem veren ama para ve varlığa odaklanmayan) alanlarında daha çok avantaj sağlayan bir işe geçiş yaparak yaşam tarzını değiştirmek. Aracın vitesini düşürmek. İyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek.

 

Retards : Frenlemek. Sürüncemede bırakmak. Geriye bırakmak. Geciktirmek. Alıkoymak. Gelişimini önlemek. Gecikmek. Tehir etmek. Hızını kesmek.

Damp : Islak. Nemli. Durdurmak. Rutubetli. Gücünü azaltmak. Rutubet. Hafifçe ıslatmak. Söndürmek. Sindirmek.

Diminish : Azaltmak. Eksiltmek. Azalmak. Küçültmek. İnceltmek. Kısmak. Küçülmek. Kısaltmak. Eksilmek. Gevşemek.

Decelerates synonyms : decelerating, ease off, slacken, grind to a halt, slack up, go slow, lessen, moderate, slackened, fall, detain, change, slow down, retarded, ease down, retarding, alter, hold up, retard, decelerated, fishtail, slow up, slackens, damps, modify, decelerate.

Decelerates zıt anlamlı kelimeler, Decelerates kelime anlamı

Increase : Yükseltmek. Artma. Artmak. Büyümek. Eder artırımı. Yükseklik, herhangi bir mal ya da nesneye ilişkin değerin arttırılması. Zam yapmak. Artırmak. Yükselmek.

Rush : Düşünmeden girişmek. Acele ile göndermek. Üstüne çullanmak. Yetiştirmek. Acele. Üstüne atılmak. Koşuşturmak. Acele ettirmek. Çabucak halletmek. Kazıklamak (ingiliz ingilizcesi).

Accelerate : Bir nesnenin bir kuvvet etkisi ile hızını değiştirmek. Tacil etmek. Hız kazanmak. Çabuklaştırmak. Hız vermek. İvmek. Canlandırmak. Gaza basmak. Hız kazandırmak. İvme vermek.