Güna nedir, Güna ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Yine.

Güna ile ilgili Cümleler

  • Günaydın, uykucular!
  • Günaydın, sevgilim.
  • Günahı suçla karıştırmayın.
  • “Sözlerinin ardında sitem vardı ama daha çok günah çıkarıyordu.”
  • “Kışın çok karlı, tipili günlerinden başka günlerini günahı kadar sevmezdi.”
  • Onlara basbayağı bir günah keçisi lazım.
  • “Seni göreyim söyleyeyim, dedim de günah benden gitsin!”
  • Hain Hoca ve Çırak adlı kitaptan, Hoca: ''Sana hep yardım ettim.'' Çırak: ''Başıma gelen olayları bilerek engellemedin ve hatta öyle olmasını istedin, beni günahkar ve suçlu gösterdin.''
  • Kıskançlık yedi ölümcül günahtan biridir.
  • “Ben bunu kitaplıkta saklayarak günaha giriyorum.”
  • Genç insanlar günah işlemeye eğilimlidir.
  • Bu mala bu kadar para vermek günah olur.
  • Masumları suçlamak ağır günahtır!
  • “Bedia'yı terk edersem büyük bir günah işlemiş olacağım.”
  • Günaydın. 600 ABD doları bozdurmak istiyorum. Bugünkü kur nedir?
  • Onların sadece bir günah keçisi bulmaları gerekiyor.
  • Sıkılmak bir günahtır.
  • Günaydın Haruki! Saçların daha yeni yataktan kalkmışsın gibi duruyor.
  • Günaydın, seni uykulu çocuk.
  • “Günahı boynuna, doping de yapıyormuş.”
  • “Ne yazık, günahına girdim bu halkın demin / Zehir nefesleri var bu seslerde matemin”

Güna ile ilgili Atasözü veya Deyim

 

günah benden gitti (veya gitsin) : “ben görevimi yaptım, bundan sonrası için sorumluluk kabul etmem” anlamında kullanılan söz.

günah çıkarmak : Hristiyanlar, Tanrı'nın bağışlaması için papaza gidip işlediği günahları anlatmak Mecaz anlamı kötü davranışlarını, suçlarını açıklamak, anlatmak.

günah işlemek : günah sayılan davranışta bulunmak.

günah olmak : yazık olmak.

günaha girmek : dini bakımdan suç sayılan bir iş yapmak.

günaha sokmak : günah işlemesine yol açmak.

günahı kadar sevmemek : sevmemek, nefret etmek.

günahı (veya günahı vebali) boynuna : “ben karışmam, sorumluluk sana veya ona düşer” anlamında kullanılan bir söz.

günahına girmek (veya günahını almak) : birisi için haksız olarak kötü düşünmek, kuşkulanmak iftira etmek.

günahını çekmek : birinin yaptığı veya birine karşı yapılan kötülüğün cezasını görmek.

günahını vermez : çok cimri.

kırk gün günahkar, bir gün tövbekar : sürekli kötü işler yaptıktan sonra iyi bir iş yapan insan için kullanılan söz.

Güna anlamı, kısaca tanımı

Günaç : “Gün gibi doğ, aydınlat” anlamında kullanılan bir isim”

Günaçtı : Elâzığ ilinde, Hankendi nahiyesine bağlı bir bölge.

Günaf : Günah (Çayağzı).

Günah çıkarma hücresi : (Mimarlık) Katolik kiliselerinde, içinde papazın oturmasına yetecek kadar yer bulunan ve peceresi dışında günahkâr kişinin günahlarını anlattığı odacık.

Günah tutmak : Günah saymak.

Günaha batırmak : Günaha sokmak.

Günahı gelmek : Acımak.

Günahkar : Günahlı.

Günahkarlık : Günahkâr olma durumu.

Günahsızca : Günahsız bir biçimde.

 

Günak : İyi, hayırlı, mutlu gün.

Günal : “Aydın ol, aydınlan” anlamında kullanlıan bir isim”.

Günalan : Aydınlanan, aydın olan. Ankara şehrinde, Gölbaşı ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Burdur şehrinde, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Diyarbakır ilinde, Kocaköy belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Sivas ilinde, Gölova ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.

Günalp : Güneş gibi aydınlım ve ışık saçan yiğit.

Günaltan : Güneş gibi aydınlık ve ışık saçan hükümdar.

Günaltay : Güneş gibi yükseklerde, yüksek makamlarda ışık ve aydınlık saçan.

Günaltı : Gaziantep kenti, Nizip belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Kahramanmaraş kenti, Gücük bucağına bağlı bir bölge.

Günan : “Işığı ve aydınlığı her zaman hatırla” anlamında kullanılan bir isim”.

Günana : “Işığı ve aydınlığı her zaman hatırlasın” anlamında kullanılan bir isim”.

Günardı : Şans, baht.

Günaşa : Günaşırı, bir gün ara ile.

Günaşan : Diyarbakır ilinde, Çermik ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.

Günaşıg : Ayçiçeği.

Günaşığı : Ayçiçeği.

Günaştı : Batı.

Günay : Güney, güneş gören yer. Gümüşhane şehri, Torul ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Trabzon ilinde, Esiroğlu nahiyesine bağlı bir bölge.

Günaziyen : Kıskanç (Ç. Çiftliği), karşılığı guncü.

İlk günah önsavı : Gelişmekte olan ülkelerde finansal piyasalarda yaşanan aksaklıklar yüzünden, ülkelerin ulusal paraları cinsinden yurtiçi veya yurtdışından borçlanamaması.

İyicil günaşırı malarya : Plasmodium vivax’ın neden olduğu, ateş nöbetlerinin iki günde bir görüldüğü sıtmanın en hafif biçimi, vivaks malarya.

Yurtiçi ilk günah önsavı : Yurtiçi finansal piyasalarda ulusal para birimi ile uzun vadeli ve sabit faizli borç ilişkilerinin yürütülememesi durumu.

Günah : Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal. Kabahat, hafif suç. Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık. Sorumluluk, vebal.

Günah keçisi : Gerçek sorumluları korumak amacıyla suç, kabahat vb. olumsuzlukların sebebi olarak gösterilen kişi, kurum, nesne vb.

Günahlı : Günah işlemiş olan, günahı olan, günahkar.

Günahsız : Günahı veya suçu olmayan, bigünah. Günahı veya suçu olmadan.

Günahsızlık : Günahsız olma durumu, arılık (I).

Günaşık : Ayçiçeği.

Günaşırı : Bir gün ara ile, iki günde bir.

Günaydın : "İyi sabahlar" anlamında sabahları söylenen bir selamlama sözü. Yeni mi farkına vardın? anlamında bir söz.

Yazık günah : Büyük üzüntü ve kınama anlatan bir söz.

Diğer dillerde Gün yanı anlamı nedir?

İngilizce'de Gün yanı ne demek ? : sunny side