Bu sayfada Lecture ne demek nedir lecture hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi lecture resimleri yazıları türkçesi ne demek lecture ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller lecture hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Lecture nedir English: Ali had to cancel his lecture because he was sick. Turkish: Ali hasta olduğu için dersini iptal etmek zorunda kaldı. English: He gave me a lecture on drinking. Turkish: Bana içki konusunda konferans verd...
Lecture notes nedir English: The speaker organized his lecture notes. Turkish: Konuşmacı ders notlarını düzenledi. : Uyarmak. Paylamak. Ders vermek (okul vb). Anlatma. Azarlamak. Öğütler vermek. Ders. Konferans vermek. Ders vermek. Notes...
Lecture theater nedir : Uyarmak. Konferans vermek. Ders vermek. Anlatma. Öğütler vermek. Uzun öğüt. Öğretmenin belli bir konuyu anlatıp açıklaması ilkesine dayanan, genellikle öğrencilerin soru sormalarına, tartışmalarına ve birlikte çalışmalar...
Lectured nedir English: I don't need to be lectured by you. Turkish: Senin tarafından ders verilmem gerekmiyor. English: The professor lectured on French history. Turkish: Profesör, Fransa tarihi üzerine konferans verdi. him : ...
Lecturer nedir English: Specifically, I'm a university lecturer. Turkish: Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım. English: The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner. Turkish: Konf...
Lectures nedir English: Mr. Smith always begins his lectures with a joke. Turkish: Bay Smith her zaman derslerine bir şaka ile başlar. English: Anyone can attend my lectures, but not everyone can understand them. Turkish: Herke...
Lectureships nedir : Lektörlük. Okutmanlık. Course of lectures : Konferans serisi. [#Lectures : Ders anlatmak. Konferans vermek. Ders vermek. Uyarmak. Konferanslar. Öğütler vermek. Azarlamak. Sözcükler, direkt olarak Lectureships ile ilgili ...
Lecture hall nedir : Konferans vermek. Paylamak. Ders. Ders vermek (okul vb). Ders vermek. Ders anlatmak. Anlatma. Öğretmenin belli bir konuyu anlatıp açıklaması ilkesine dayanan, genellikle öğrencilerin soru sormalarına, tartışmalarına ve b...
Lecture method nedir : Azarlamak. Ders anlatmak. Fırça çekmek. Öğütler vermek. Anlatma. -e nutuk çekmek. Uyarmak. Öğretmenin belli bir konuyu anlatıp açıklaması ilkesine dayanan, genellikle öğrencilerin soru sormalarına, tartışmalarına ve birl...
Lecture room nedir : Ders vermek. Uyarmak. -e nutuk çekmek. Uzun öğüt. Öğütler vermek. Ders vermek (okul vb). Fırça çekmek. Anlatma. Konferans vermek. Ders anlatmak. Room : Oturmak. Yer. Kalmak. Ç.daire. Boş yer. Mekan. Meydan. Neden. Bir ya...
Lecture theatre nedir : Uyarmak. Ders vermek. Ders vermek (okul vb). Azarlamak. Uzun öğüt. Öğütler vermek. Öğretmenin belli bir konuyu anlatıp açıklaması ilkesine dayanan, genellikle öğrencilerin soru sormalarına, tartışmalarına ve birlikte çal...
Lectured him nedir : Uzun öğüt. Ders vermek (okul vb). Fırça çekmek. Ders anlatmak. Uyarmak. Ders. Konferans vermek. -e nutuk çekmek. Paylamak. Azarlamak. Him : Ona. Kendi. Onu. Kendine. O. (erkek) onu. [#A plague on him : Belasını bulsun. A...
Lecturers nedir lecturer : En yüksek akademik derecedeki konuşmacı. Kıdemli okutman. Kıdemli konuşmacı. Kıdemli eğitmen. Lecturer : Doçent. Lektör. Okutman. Konuşmacı. Konferans veren kimse. Üniversitelerde dil dersi öğretimi ya da eski d...
Lectureship nedir : Lektörlük. Okutmanlık. Course of lectures : Konferans serisi. [#Lectures : Uyarmak. Konferanslar. Azarlamak. Ders anlatmak. Öğütler vermek. Konferans vermek. Ders vermek. Lecture hall : Amfi. Amfiteatr. Derslerin yapıldı...