Lecture method türkçesi Lecture method nedir

  • Eğitim alanında kullanılır.
  • Anlatma yöntemi.
  • Sınıf içi çalışmalarda öğretmenin daha çok etkin olmasını gerektiren, öğretim programında yer alan konuların anlatılıp açıklanmasını öğretmenden bekleyen ve yine öğretmenin uyandıracağı ilgi ile öğrencilerin duygu, düşünce ve görüşlerinde istenilen gelişmelerin sağlanmasını öngören geleneksel bir öğretim yöntemi.

Lecture method ingilizcede ne demek, Lecture method nerede nasıl kullanılır?

Lecture : Azarlamak. Ders anlatmak. Fırça çekmek. Öğütler vermek. Anlatma. -e nutuk çekmek. Uyarmak. Öğretmenin belli bir konuyu anlatıp açıklaması ilkesine dayanan, genellikle öğrencilerin soru sormalarına, tartışmalarına ve birlikte çalışmalarına olanak tanımayan bir ders verme biçimi. Paylamak.

Method : Rabıta. Erkan. Yöntem. Metod. Yol. Nizam. Tarz. Bir sorunu çözmek, bir deneyi sonuçlandırmak, bir konuyu öğrenmek ya da öğretmek gibi amaçlara ulaşmak için bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yol. yeni gerçekleri bulmak, bilinen gerçekleri yorumlamak ve açıklamak için tutulan mantıklı düşünme yolu. Metot. Tertip.

Lecture hall : Amfi. Derslerin yapıldığı büyük oditoryum (genellikle yüksekokulda veya üniversitede). Amfiteatr.

Lecture notes : Konuşma notları. Ders notları.

 

Lecture room : Konferans salonu. Okuma odası.

Lecture theater : Amfi.

İngilizce Lecture method Türkçe anlamı, Lecture method eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lecture method ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Achromatopsia : Akromatopsi. Nesnelerin renksiz algılanması ya da kimi renklerin algılanmamasından ileri gelen bir görme bozukluğu. Renk körlüğü.

A priori knowledge : Gözlem ve deney dışında anlıksal çıkarsama yolu ile edinilen bilgi. doğuştan var olan bilgi. deney öncesi bilgi. A priyori bilgi. Önsel bilgi.

Abnormal child : Bedensel, zihinsel ya da toplumsal özellikler bakımından olağandışı ayrılıklar gösteren çocuk. Olağandışı çocuk.

Achievement age : Bir başarı testinde gerçek ya da yaklaşık olarak ortalamayı gösteren ham puanı elde etmek için gereken yaş. Başarı yaşı.

Ability group : Düzey kümesi. Öğrencilerin, sınıf ya da yaş durumlarına bakılmaksızın, özellikle anlatım ve beceri derslerinde, öğrenmeye hazır oluş ya da başarıları yönünden oluşturdukları tek tür ve kısa süreli çalışma kümesi.

Academic intelligence : Akademik zeka. Soyut kavramları kolayca kavramaya yatkın zeka.

Accustoming : Ünsiyet. Ülfet. Yetiştirim. Bir hayvana şu ya da bu amaçla birtakım alışkanlıklar ve beceriler kazandırma işi. Alıştırmak.

Abulia : Karar verme, dikkat, devinme gibi zihin ve beden etkinliğiyle ilişkili işleri yapamamak biçiminde kendini gösteren ve sinir yorgunluğu sonucu ortaya çıkan durum. İstem yitimi. Kayıtsızlık. İrade kaybı. İstenç yitimi. Abulya. İrade gücünün kaybolmasıyla tanımlanan sinir hastalığı. İrade yitimi. Abuli.

 

Abstract reasoning : Soyut usavurma. Somut veriler yerine, simge ya da genellemelerden yararlanarak sonuçlara varma işlemi. Soyut akıl yürütme.

Academic preparation : Akademik hazırlık. Belli bir bilim ya da meslek dalında çalışmak için gerekli öğrenimi tamamlamış olma. yüksek öğretimin herhangi bir dalında öğrenim yapmak için gereken ön hazırlık.

Lecture method synonyms : abstract intelligence, academic year, achievement tests, academy, active school, academy of economic and commercial sciences.