Bu sayfada Verge ne demek nedir verge hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi verge resimleri yazıları türkçesi ne demek verge ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller verge hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Verge nedir English: Ali was on the verge of starvation. Turkish: Ali açlığın eşiğindeydi. English: Ali could see that Mary was on the verge of crying. Turkish: Ali Mary'nin ağlamak üzere olduğunu görebiliyordu. English: Ali...
Verged nedir English: they walked along the road together until they reached the village , but then their paths diverged Turkish: köye ulaşıncaya dek beraber yuruduler fakat sonra yolları ayrıldı : Birleşmek. Yaklaşmak. Yakınsamak...
Verger nedir : Zangoç. Kilise memuru. Verge into : Çalmak (renk). [#Verge on : Meyletmek. Kaçmak. Çalmak. Yaklaşmak. Doğru gitmek. Sınırında olmak. Çalmak (renk). Be on the verge of : Eşiğine gelmek (yıkımın vb). Üzere olmak. on the ve...
Verges nedir : Kavuşmak. Birbirine doğru hareket etmek. Bir noktada birleşmek. Bir noktaya yönelmek. Birbirine yaklaşmak. Birleşmek. Yakınsamak. Yaklaşmak. Diverges : Ayırmak. Birbirinden ayrılmak. Dallanmak. Farklı olmak. Uyuşmamak. A...
Verge into nedir : Sınır. [#Yaklaşmak. Sınır oluşturmak. [#Meyletmek. Piskopos asası. Sınırında olmak. Eşiğinde olmak. Çalmak (renk). Into : Ye. Haline. -in içine. Biçimine. İçeriye. Şekline. -a. -e. İçine. E. [#Verge on : Yaklaşmak. Doğru...
Verge on nedir : Meyletmek. Eşik. Hudut. Eşiğinde olmak. Sınır. Sınırında olmak. Yönelmek. Piskopos asası. Sınır oluşturmak. Yaklaşmak. On : Makbul. Üzerinde. Devrede. Yönünde. Yanmak. Çakırkeyif. Esnasında. Hazır. Olmakta olan. Üstünde....
Vergel nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Çekiç. Teknik terim anlamı: [bkz: varangelen 2, Çekiç]. Varangelen : Halı tezgâhlarında, gücü ağacından daha yukarda duran, aşağı yukarı hareket ederek çizgiyi açıp kapayan uzunca ağaç. Maden ocak...
Vergers nedir : Kilise memuru. Zangoç. Verge into : Çalmak (renk). [#Verge on : Sınırında olmak. Kaçmak. Yaklaşmak. Çalmak. Meyletmek. Doğru gitmek. Çalmak (renk). Be on the verge of : Eşiğine gelmek (yıkımın vb). Üzere olmak. on the ve...