Preaccept türkçesi Preaccept nedir

  • Peşinen kabullenmek.
  • Önceden kabul etmek.
  • Peşinen kabul etmek.

Preaccept ingilizcede ne demek, Preaccept nerede nasıl kullanılır?

Preaccepted : Önceden kabul etmek. Peşinen kabullenmek. Peşinen kabul etmek.

Preaccepting : Peşinen kabullenmek. Önceden kabul etmek. Peşinen kabul etmek.

Preaccepts : Peşinen kabullenmek. Önceden kabul etmek. Peşinen kabul etmek.

Preach : Telkin etmek. Tavsiye etmek. Vaaz vermek. Vaaz. Vaaz etmek. Öğüt vermek. Vaaz çekmek. Vaazetmek. Öğütlemek.

Preach against : Aleyhinde va'zetmek.

Preachment : Nutuk çekme. Öğüt verme. Sıkıcı vaaz.

Preacher : Vaiz. Hatip.

Preaching : Vaaz verme. Küçük düşürücü. Vaız. Hatiplik. Vaaz. Öğüt. Öğüt verme.

Preaches : Vaaz etmek. Vaaz çekmek. Öğüt vermek. Tavsiye etmek. Telkin etmek. Vaaz vermek. Vaazetmek. Öğütlemek. Vaaz.

Preachify : Sıkıcı öğütler vermek.

İngilizce Preaccept Türkçe anlamı, Preaccept eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Preaccept ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Caveat emptor : İr mal satılırken kusurunu satıcının belirtmesi yerine alıcının fark etmesi yoksa satışın kesinleştiği kuralı. Sorumluluk alıcıya aittir. Alıcı dikkatli olsun!. Alıcı sakınsın. Sorumluluğun alıcıya ait olması. Sorumluluk müşteriye ait. Alıcı dikkatli olsun. Sorumluluğu müşteriye ait. Tüm risk alıcıya ait olmak üzere.

 

School of thought : Düşünce tarzı. Düşünce ekolü. Düşünce okulu.

Rule : Hüküm vermek. Hükümdarlık etmek. Çizmek. Düzçizer. Çizgi çekmek. Yöntem. Sözü geçmek. Tüzük. Hükümet etmek. Yönetmek.

Prescript : Yönerge. Emir. Kanun. Hüküm.

Teaching : Öğretim. Telkin. Öğretme. İlke. Ders. Öğretmenlik. Öğreti. Tedris. Belli bir amaca göre gereken şeyleri öğretme işi. bir eğitim kurumunda bir küme öğrenciye belli dal ya da konularda bilgi verme. öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme eylemi. Talim.

Mitzvah : Sevap (musevilik). Sevap. Sünnet (musevilik).

Ism : Doktrin. Öğreti. -cilik. Meslek. -izm. İzm.

Doctrine : İlke. Mezhep. Akide. Nazariyat. Öğreti. Düstur. Bilimde bir düzenli görüşü oluşturan ilke ve inakların tümüne verilen ad. inan ya da inanca dayanak olan ilke ya da ilkeler dizisi. Doktrin. Prensip.

Preaccept synonyms : higher law, hypothetical imperative, mitsvah, philosophical system, preaccepted, preaccepting, commandment, golden rule, ethic, philosophy, preaccepts, moral principle, principle, ethical code.