Rewarded türkçesi Rewarded nedir

Rewarded ile ilgili cümleler

English: Your effort will be rewarded in the long run.
Turkish: Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.

English: I deserve to be rewarded.
Turkish: Ödüllendirilmeye layığım.

English: Tom's efforts were rewarded.
Turkish: Tom'un çabaları ödüllendirildi.

English: You will be rewarded handsomely.
Turkish: Cömertçe ödüllendirileceksin.

English: Ali will be rewarded.
Turkish: Ali ödüllendirilecek.

Rewarded ingilizcede ne demek, Rewarded nerede nasıl kullanılır?

Was rewarded : Hak ettiğini aldı. Kendisine prim verildi. Ödüllendirildi.

Unrewarded : Ödüllendirilmemiş.

Firewarden : Yangın bekçisi. Yangın amiri. Yangın koruma görevlisi.

Intrinsic reward : İçsel ödül.

Just reward : Haklı ödül.

Rewardingly : Ümit verici bir biçimde. Faydalı bir şekilde. İleriye yönelik olarak. Değerli bir şekilde.

Monetary reward : Para ödülü.

Virtue is its own reward : İyi eylem ödüllendirilir. İyi eylem kendi ödülünü yaratır. Erdemin kendi bir ödüldür. Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır. İyi bir şey yapmanın verdiği doyum en iyi ödüldür.

Shoreward : Kıyıya doğru. Sahile doğru.

Unrewarding : Memnuniyet vermeyen. Memnun etmeyen. Maaşsız. Sevindirmeyen. Tatmin etmeyen. Ücret vermeyen. Maaş vermeyen. Ücretsiz.

 

İngilizce Rewarded Türkçe anlamı, Rewarded eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Rewarded ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Recompensed : Tazminat vermek. Hakkını vermek. Karşılamak. Zararını ödemek. Ödemek. Zararı karşılamak. Tazmin etmek. Telafi etmek.

Reciprocate : Gitgel hareketiyle çalışmak. Karşılığını yerine getirmek. Karşılık vermek. Acısını çıkartmak. Mukabele etmek. -e karşılıkta bulunmak. -e karşılık vermek. Aşağı yukarı işlemek. Karşılıklı yapmak.

Payoff : Borcun son taksidi. Maaş verme. Rüşvet. Ödül. Hakedilmiş ceza. Ceza. Çıkış noktası. Karşılık. Sonuç. Ödeme.

Repaying : Altında kalmamak. Aynen iade etmek. (para) geri vermek. Karşılık vermek. Ödemek. Mukabelede bulunmak. Parayı geriye vermek. Telafi etmek. Geri vermek.

Pay : Para ödemek. Yararı olmak. Ödemek. Ücret. Etmek. Ücret ödemek. Para vermek. Değmek. Vergin.

Recompensing : Zararını ödemek. Tazmin etmek. Hakkını vermek. Karşılamak. Zararı karşılamak. Telafi etmek. Cezasını vermek. Ödemek.

Remunerating : Emeğinin karşılığını vermek. Emeğin ve hizmetin karşılığını vermek. Emeğinin karşılığını ödemek. Hakkını vermek. Hakkını ödemek.

Recompenses : Ödül. Ödemek. Tazminat vermek. Karşılık. Karşılama. Telafi. Cezasını vermek. Karşılamak. Telafi etmek.

Unshaven : Tıraşsız. Tıraş olmamış.

Requited : Mukabele etmek. Öç almak. Acısını çıkarmak. Altında kalmamak. Acısını çıkartmak.

Rewarded synonyms : remunerate, whiskery, crowns, aftermath, remunerates, bewhiskered, get back at, requites, crown, wages, rewards, repay, repays, answer for, remunerated, requiting, award, requite, reward, recompense, unshaved, whiskered, pays, award a prize, barbate, consequence.

 

Rewarded zıt anlamlı kelimeler, Rewarded kelime anlamı

Shaven : Başının tepesi traşlı. Kazınmış. Tıraş edilmiş. Tıraşlı.

Disapproval : Hoşnutsuzluk. Uygun görmeme onaylamama. Reddetme. Ayıplama. Kınama. Onaylamama. Bir toplumsal kümede yaptırıma bağlanmış davranış ölçülerine aykırı düşen davranışlar karşısında kümece takınılan olumsuz yönde eleştirici ya da suçlayıcı tutum. Uygun görmeme. Tutumu ölçülen bireyin bir ölçek sınarını olumsuzlaması ya da sınarda dile getirilen görüşe katılmaması.