Spoken english türkçesi Spoken english nedir

  • Konuşulan ingilizce.
  • Konuşma ingilizcesi.

Spoken english ile ilgili cümleler

English: He put great emphasis on spoken English.
Turkish: Konuşulan İngilizceye büyük önem verdi.

English: Beginners should learn spoken English first.
Turkish: Yeni başlayanlar önce konuşulan İngilizceyi öğrenmeli.

English: Hadn't you spoken English?
Turkish: İngilizce konuşmamış mıydınız?

English: I'm more interested in spoken English.
Turkish: Konuşma İngilizcesi ile daha çok ilgiliyim.

English: You get rusty if you haven't spoken English for a long time.
Turkish: Eğer uzun süre İngilizce konuşmadıysan, körelirsin.

Spoken english ingilizcede ne demek, Spoken english nerede nasıl kullanılır?

Spoken : Konuşulan. Konuşan. Konuşma. Sözlü.

English : İngiltere. İngiliz. İngilizler. İngiliz halkı. İngilizce. İndiana eyaletinde yerleşim yeri.

Spoken for : Adına konuşmak. Lehinde konuşmak. Rezerve veya ayrılmış. Temsil etmek.

Spoken in response : Karşılık vermek.

Spoken language : İnsanların iletişim için kullandıkları dil. Sözlü dil. Konuşulan dil. Konuşma dili. Bir dilde ağızdan ağıza değişerek çeşitli söyleyiş özellikleri taşıyan ve yazı dilinden farklı olan dil: şuncacıktan kuşbazlığa vurup ipini boşlamasaydık, nice baltalara sap olduktu, adam sırasına bile girdik gittiydi (k. tahir, yol ayrımı, s. 75). oni anlatāyim, oni anlatalum, bak sen de ėyi hatirlattuntun oni. tebi baştan başlāyirum ha (t. günay, rize ili ağızları, s. 245) vb. karşıtı yazı dili'dir. İnsanların konuştukları dil.

 

Spoken out : Dile getirmek. Konuşmak. Daha yüksek sesle konuşmak. Sesli konuşmak. Açıkça söylemek. Serbestçe konuşmak. Ne düşündüğünü açıkça söylemek.