Bedsore türkçesi Bedsore nedir

Bedsore ile ilgili cümleler

English: The nurses turned the patient regularly in order to prevent bedsores.
Turkish: Hemşireler yatak yaralarını önlemek için düzenli olarak hastayı çevirdi.

Bedsore ingilizcede ne demek, Bedsore nerede nasıl kullanılır?

Bedsores : Bedsore. Yatak yarası. Bası yarası.

Bedsock : (britanya) uyurken ayakları sıcak tutsun diye giyilen kalın çorap çifti. Yatak çorabı.

Bedsocks : (britanya) uyurken ayakları sıcak tutsun diye giyilen kalın çorap çifti. Yatak çorabı.

Bedsonia : Bedsoni.

Bunk beds : Ranza.

Bedside lamp : Gece lambası.

Bedsheets : Yatak örtmek için kullanılan pamuklu veya keten büyük örtü. Çarşaf. Yatak örtüsü.

Bedside : Yatağın başucu. Yatak başucu. Yatak başı. Başucu. Yatak yanı.

Beds : Zemin. Yatacak yer. Çiçeklik. Mezar. Tabaka. Nehir yatağı. Tarh. Yatak. Katman. Temel.

Establishments of health with beds : Yataklı sağlık örgütleri. Toplumsal güvenceler kurumuna ilişkin, her çeşit sayrılığın bakıldığı yerlere verilen ad.

İngilizce Bedsore Türkçe anlamı, Bedsore eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bedsore ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Pressure sore : Basınç yarası. [#dekübitus Dekübitus ülseri].

Ulceration : Ülser. Ülser olma. Ülser oluşması. Yaralaşma. Ülserleşme. Ülserasyon.

 

Bedsores : Bedsore.

Decubitus ulcers : Yatak yaraları. Vücut kısımlarına verilen uzun süreli basınç nedeniyle oluşan yaralar (genellikle yatalak veya hareketsiz olanları etkileyen). Dekübitus ülserleri. Dekibüt ülser. Yatak ülseri. Dekübitus ülseri. Bası yaraları.

Decubitus : Dekübitus ülseri. Uzun süre yerde yatan hayvanların zeminle temasta olan kısımlarında basınç sonucu oluşan yerel doku ölümü ve yaralanma. yere boylu boyunca uzanma. yatar durumda olan. Sırtüstü yatar durum. Yatay pozisyon. Dekübitus. Yatay konum.

Ulcer : Karha. Deri veya mukoza üzerinde gelişerek altındaki dokuları da etkileyen açık yara, ulkus. Yara. Ahlak bozukluğu. Deri veya mukozada, yüzeyel nekroz ve doku kaybı sonucu dokunun bazal zarı da dahil epitelinde oluşan, yerel doku kaybıyla belirgin, yangı ve kanserlere bağlı olarak oluşan açık yara, ulkus, karha, hlk. ekele. İrinli yara. Ülser. Çıban.

Decubitus ulcer : Dekübitus ülseri. Vücut kısımlarına verilen uzun süreli basınç nedeniyle oluşan yaralar (genellikle yatalak veya hareketsiz olanları etkileyen). Bası yaraları. Yatak yaraları. Dekübitus ülserleri. Dekibüt ülser. Vücudun yerel bir bölgesine uygulanan basınç sonucu oluşan kan dolaşımı bozukluğuna bağlı yerel derin lezyon. leğen kemiği ve kürek kemiği gibi kemik çıkıntılarının bulunduğu bölgelerde biçimlenir, basınç yarası, basınç ülseri.

Bedsore ingilizce tanımı, definition of Bedsore

Bedsore kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A sore on the back or hips caused by lying for a long time in bed.