Bilabial türkçesi Bilabial nedir

  • Her iki dudağın birbirine dokunması ile boğumlanan ünsüz: b / p / m. bunlardan m aynı zamanda genzel nitelikli çift dudak ünsüzüdür: baş, baba, pınar, maya, melek vb.
  • Çiftdudaksı.
  • Çift dudak ünsüzü.
  • Gramer alanında kullanılır.
  • Çiftdudaksıl.
  • Çift dudaksıl.

Bilabial ingilizcede ne demek, Bilabial nerede nasıl kullanılır?

Bilabials : Çift dudaksıl. Çiftdudaksıl. Çiftdudaksı.

Bilabiate : Çift dudaklı. İki dudaklı. İki dudağı olan (botanik terimi).

Bilamellate : İki sırtlı. İki sıralı. İki kıvrımlı.

Bilanophos : Beyaz toz halinde renksiz, kristalize, suda çözünen, böcek öldürücü zehirli bir madde. Bilanofos.

Bilateral : İki yanlı. İkili. Metabolik bozukluklara ve iç salgı bezi bozukluklarına bağlı olarak oluşan, çift taraflı, bakışımlı, kedi ve köpeklerde görülen kıl dökülmesi. İki yönlü. Her iki tarafa, her iki yana ait. Bilateral. İkiyönlü. Çiftyanlı. Çift taraflı bakışımlı alopesi. Karşılıklı.

Bilateral conformity : İki taraflı mutabakat.

Bilateral cardiac insufficiency : Çift taraflı kalp yetmezliği. Tek taraflı kalp yetmezliklerinde sağlam tarafın yükünün artması sonucu oluşan veya çoğunlukla kronik kalp yetmezliklerinde ortaya çıkan sol ve sağ kalp yetmezliğinin aynı anda olması durumu.

 

Bilateral control : İki yanlı denetim. İki taraflı denetim. Çiftyanlı eşzamanlama. Çift yanlı eşzamanlama.

Bilateral contact : İki taraflı sözleşme.

Bilateral chart : Verileri, aynı değişkenin iki değer ya da seçeneğini simgeleyen iki ayrı yönde çubuk dikdörtgenlerle gösteren çizim. bk. çizimleme, çubukçizim. İkiyanlı çubukçizim.

İngilizce Bilabial Türkçe anlamı, Bilabial eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bilabial ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Action verb : (gramer) eylem veya hareket belirten yüklemin merkezi olan kelime. Hareket veya eylem fiili. Eylem fiili. Cümlede yüklemin gösterdiği işin yapma niteliği taşıdığını, yapanın dışında bir nesneye yöneldiğini gösteren fiil: al-, bil-, getir-, derle-, düşün-, kaz-, yaz-, taşı- vb. Kılış fiili.

Accidence : Çekim. Yapıbilim. Büküm. Bükün. Tasrif. Morfoloji. Yapım ve çekim sırasında kelime köklerinin farklı biçimlere girmesi şeklindeki kırılma olayı. büküm; arapça, almanca, ingilizce, rusça gibi sami, cermen ve islav dillerine özgü bir olaydır: ar. ketebe «yazdı» kökünün kütibe «yazıldı», yüktebü «yazılır», yüktebune «yazılırlar», litükteb «yazıl!»; katebu «mektuplaştı, yazıştı», katibun «yazan, katip», mektubun «yazılmış şey, mektup» mektebun «mektep okul» şekillerine girmesi; almanca sehen «görmek», sah «gördü», gesehen «görmüş, görülmüş»; ing. to write «yazmak» wrote «yazdı», written «yazmış, yazılmış» gibi. Sarf usul ve prensipleri.

Labial consonant : Dudak ünsüzü.

Accusative : İsmin i hali. İsmin -i halindeki sözcük grubu. Belirtme durumu. Yükleme durumu. İsmin -i hali. Akuzatif. İsmin -i halindeki. İsmin -i halindeki sözcük. İsmin -i haline ait.

 

Adams apple : Gırtlağın arka kıkırdak üzerine oturmuş bulunan ve iki kanadı ön tarafta birbiriyle birleşerek katlanmış kalkanı andırır bir çıkıntı meydana getiren kısmı. kalkan kıkırdağın erkeklerde, özellikle zayıf erkeklerde dıştan da belli olan bu çıkıntılı kısmına adem elması denir. Kalkan kıkırdak.

Accentuation : Ahenk vurgusu. Vurgu işaretlerini koyma. Vurgulu okuma. Vurgu işaretleri koyma. Vurgulama. Belirtme. Önemle belirtme. Vurgu. Harekeleme.

Labial : Her iki dudağın birbirine veya alt dudağın üst dişlere dokunması ile boğumlanan patlayıcı b, p; sızıcı v, f, m ünsüzleri. bunlardan b, p, m çift-dudak; v,f diş-dudak ünsüzleri adını alır: başak, bilet, pamuk, pancar, mantar, minik, varlık, verim, fısıltı, filim gibi. Dudaklarla ilgili. Dudaksı. Dudaksıl. Dudak (ile ilgili). Dudağa ilişkin. Dudaklara ait. Labiyal. Dudak ünsüzü. Dudak.

Ablaut : Ses değişimi. Eklerle genişletilen bir kelimedeki ünlülerin, ünlü uyumu kurallarına bağlı olarak kendilerini ilk hecedeki ünlüye göre ayarlayıp ince sıradan kalın, kalın sıradan ince sıraya yahut da düz ünlüden yuvarlak, yuvarlak ünlüden düz ünlüye geçmeleri olayı: karşılaştırılmalıydı, okutturacağımızdan, gelebilecek miydiniz?, önümüzdekilerden, korkusuzluğundan vb. ayrıca bk. ünlü uyumu. Ünlü almaşması. Ünlü atlaması.

Abstract noun : Varlığı düşünce yoluyla kabul edilen ve söylendiğinde, zihinde belli bir görüntü veya tasavvur uyandırmayan kavramın adı: soy, ün, düz, korku, söz, bilgi, gönül, kötülük, güzellik, doğruluk vb. karşıtı somut ad’dır. Soyut fikir veya kavram temsil eden isim (örneğin, bağımsızlık, öfke, aşk). Soyut ad. Soyut isim. Oyut ad.

Bilabial synonyms : bilabials, adjektive, accent intensive, accent of group, adjectival construction, action noun, active voice, actif, active verb, ablative.