Declaimed türkçesi Declaimed nedir

  • Yüksek sesle okumak.
  • Söylemek (hitabet kurallarına göre).
  • Söylev vermek.
  • Resmi bir şekilde söylemek.
  • Yüksek sesle konuşmak.
  • Hararetle konuşmak.
  • Heyecanlı konuşma yapmak.
  • Yüksek sesle söylemek.
  • Bağırıp çağırmak.
  • Nutuk çekmek.

Declaimed ingilizcede ne demek, Declaimed nerede nasıl kullanılır?

Declaimer : Söylevci. Söylevci kimse. Ezberden okuyan kimse. Konuşma yapan kimse.

Declaimers : Konuşma yapan kimse. Söylevci kimse. Söylevci. Ezberden okuyan kimse.

Declaim against : Bağırıp çağırmak. Öfkeyle şikayet etmek.

Declaim : Resmi bir şekilde söylemek. Nutuk çekmek. Yüksek sesle okumak. Söylev vermek. Yüksek sesle konuşmak. Hararetle konuşmak. Söylemek (hitabet kurallarına göre). Yüksek sesle söylemek. Heyecanlı konuşma yapmak. Bağırıp çağırmak.

Declaiming : Söylemek (hitabet kurallarına göre). Hararetle konuşmak. Heyecanlı konuşma yapmak. Nutuk çekmek. Yüksek sesle okumak. Yüksek sesle söylemek. Bağırıp çağırmak. Yüksek sesle konuşmak. Resmi bir şekilde söylemek. Söylev vermek.

Declarable : Deklare edilebilir. Gümrük vergisine tabi.

Declading : Soyma.

Declamatory : Coşkulu. Heyecanlı. Coşturucu. Yüksek sesle. Gösterişli. Tantanalı. Hitabete ait. Söylev sanatına ait.

Declaration day : Beyan günü.

Declarant : Bildiren. Bildirimde bulunan kimse. Vatandaşlık başvurusu yapan kimse (amerikan ingilizcesi). Beyanname veren. Beyanda bulunan. Dilekçe veren. Yükümlü. Beyan eden kimse. Beyan sahibi. Bildirimde bulunan kişi.

 

İngilizce Declaimed Türkçe anlamı, Declaimed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Declaimed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Harangues : Uzun ve tumturaklı bir şekilde konuşmak. Nutuk atmak. Konuşma yapmak. Tirat söylemek. Nutuk vermek. Dırdır. Uzun ve tumturaklı konuşma. Sıkıcı konuşma.

Clamouring : Yaygara. Velvele. Haykırmak. Feryat. Patırtı. Çığlık. Gürültü etmek. Yaygara koparmak. Feryat etmek.

Perorate : Uzun konuşmanın sonunu getirmek. Uzun ve sıkıcı konuşma yapmak. Konuşma yapmak.

Haranguing : Nutuk atma. Konuşma yapmak.

Clamoured : Gürültü etmek. Feryat etmek. Feryat. Çığlık. Velvele. Yaygara. Patırtı. Yaygara koparmak. Haykırmak.

Outspeak : Rahat konuşmak. Kendini ifade etmek. Çok konuşmak. Konuşmada aşırıya kaçmak. Bülbül kesilmek. Açık veya korkusuzca konuşmak. Başkasından daha ikna edici konuşmak. Çenesi düşmek.

Dissertate : Resmi olarak bir konu hakkında konuşmak. Bir konu hakkında konuşma yapmak. Konuşma yapmak.

Call off : Söylemek. Durdurmak. Durma emri vermek. Listeden yüksek sesle okumak. Feshetmek. Son vermek. Yasaklamak. Geri çağırmak. Sınırlamak.

Yawped : Bağırmak. Bağırtı. Yaygaracı bir gürültü yapmak. Yaygara. Çığırmak. Bağırış. Havlamak. Bağırma. Havlama.

Spouts : Heyecanla okumak. Havalı bir şekilde maval okumak. Püskürmek. Hararetli bir biçimde konuşmak. Ezbere okumak. Fışkırtmak. Cafcaflı bir şekilde söylemek. Fışkırmak. Püskürtmek.

 

Declaimed synonyms : elocute, self proclaimed, give a speech, perform, discoursing, clamoring, clamored, spoken up, talk, call out, harangued, read aloud, spouted, speak up, utter, verbalise, proclaimed, clamors, yawp, declaim against, declaim, avowed, verbalize, bawling out, calling out, clamour, disserts, spout, called off, spoke up, execute, scan, alleged.

Declaimed zıt anlamlı kelimeler, Declaimed kelime anlamı

Undeclared : Bildirilmemiş. Beyan edilmemiş. Açıklanmamış. Açığa vurulmamış. Beyan edilmeyen.

Lost : Yitirilmiş. Kaybedilmiş. Zayi. Kendini kaybetmiş. Kaçırılmış. Şaşırmış. Gaip. Değerlendirilmemiş. Kayıp. Dalgın.