Dialyzer türkçesi Dialyzer nedir

  • Diyaliz makinesi.
  • Yarı geçirgen diyafram.
  • Ayırıcı.
  • Süzücü (dialyser olarak da yazılır).
  • Diyaliz cihazı.
  • (amerikan ingilizcesi) diyaliz cihazı.
  • Süzdürücü.
  • Diyaframlı ayırıcı.
  • Diyaliz işlemi yapan makine.

Dialyzer ingilizcede ne demek, Dialyzer nerede nasıl kullanılır?

Dialyze : Diyaliz yapmak. (amerikan ingilizcesi) diyaliz etmek. Solüsyondan yabancı maddeleri ayıklamak (kimya). Diyaliz uygulamak. Diyalize tabi tutulmak. Diyaliz etmek. Süzerek ayrıştırmak. Diyalize tabi tutmak. Diyalizle ayırmak (dialyse olarak da yazılır).

Dialyzed : Diyalize. Hemodiyaliz programında olan. Diyalizle ayırmak (dialyse olarak da yazılır). Solüsyondan yabancı maddeleri ayıklamak (kimya). Diyaliz uygulamak. Diyalize alınmış. (amerikan ingilizcesi) diyaliz etmek. Diyaliz yoluyla ayrılmış. Diyalize tabi tutmak. Diyalize tabi tutulmak.

Dialyzes : Solüsyondan yabancı maddeleri ayıklamak (kimya). Diyaliz etmek. Diyaliz uygulamak. Süzerek ayrıştırmak. (amerikan ingilizcesi) diyaliz etmek. Diyalizle ayırmak (dialyse olarak da yazılır). Diyalize tabi tutmak. Diyalize tabi tutulmak. Diyaliz yapmak.

Dialyzable : Diyalize uygun. Diyalize tabi tutulabilir. Zardan geçebilen. Diyalizlenebilen. Diyalizabl.

Dialyzate : Diyalizat. Diyaliz tarafından üretilen sonuç.

Dialysate : Diyalizat. Diyaliz sırasında yarı geçirgen zardan süzülen madde. Dializ esnasında yarı geçirgen zardan süzülen madde.

 

Dialyser : Diyaliz makinesi. Diyaframlı ayırıcı. Diyaliz cihazı. Yarı geçirgen diyafram. Süzdürücü.

Dialypetalous : Diyalipetal. Taç yaprakların (petallerin) ayrı olması. apopetal, koripetal. Ayrı çanak-yapraklı.

Dialyse : Diyaliz uygulamak. Diyaliz etmek. Süzerek ayrıştırmak. Diyaliz yapmak.

Dialysed : Diyalize alınmış. Hemodiyaliz programında olan. Süzerek ayrıştırmak. Diyalize. Diyaliz etmek. Diyaliz yoluyla ayrılmış.

İngilizce Dialyzer Türkçe anlamı, Dialyzer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dialyzer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dissepimental : Ayıran. Bölücü. Bölen.

Disconnector : Ayırma şalteri. Horoz mandalı. Seksiyoner.

Discriminator : Sıklık ya da evre kiplenimini genlik kiplenimine dönüştüren eksiciksel bir aygıt. Ayıklayıcı. Ayrıştırıcı. Diskriminatör. Ayıran. Ayırtaç devresi. Sezgi gösteren kimse veya şey. Yinelenim ya da evre değiştirimini genlik değiştirimine çeviren diyod ve elektronik devrelerden oluşan bir düzen. Diskriminatörü.

Dialysis machine : Diyaliz makinası. Kanı temizlemek ve arıtmak için kullanılan cihaz (normalde böbrekler tarafından yerine getirilen bir fonksiyon).

Dissolutive : Parçalara ayırıcı. Ayrılmaya neden olan.

Medical instrument : Tıbbi alet.

Discriminating : Seçici. Farkı görebilen. Fark gözeten. Değişen. Ehil. Ayıran. Titiz. Fark eden. Ayrıcalık yapan.

Dialyzer synonyms : hemodialyzer, dialyser, detacher, detachers, classificator, classifiers, diacritical, artificial kidney, diacritic, kidney machine, dispersive, delimiter, discriminatory, classifier.

Dialyzer ingilizce tanımı, definition of Dialyzer

Dialyzer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The instrument or medium used to effect chemical dialysis.