Exfoliation türkçesi Exfoliation nedir

  • Eksfoliyasyon.
  • Kabuk kalkması.
  • Pul pul dökülme.
  • Cildi ölü hücrelerden arındırma.
  • Soyulma.
  • Yaprak yaprak dökülme.
  • Yapraklanma.
  • Eksfoliasyon.
  • Katman kalkması.

Exfoliation ingilizcede ne demek, Exfoliation nerede nasıl kullanılır?

Exfoliative : Döküntüye sebep olan. Pullandırıcı. Eksfoliyatif. Eksfolyatif. Hücrelerin dökülmesine neden olan. Derinin soyulup dökülmesine neden olan.

Exfoliative cytology : Eksfoliyatif sitoloji. Vajina sitolojisi. Eksfolyatif sitoloji.

Psoriasiform exfoliative dermatitis : Psoryasiform-eksfoliyatif dermatozis. Pitiryazis rozea.

Vaginal exfoliative cytology : Özellikle köpeklerde üremeyle ilgili değişiklikleri ortaya koymak için vajinal döküntüdeki hücre tipleri ve sayısının belirlenmesi esasına dayanan muayene tekniği. Vajina eksfolyatif sitolojisi.

Exfoliate : Pul pul dökmek. Pul pul dökülmek.

İngilizce Exfoliation Türkçe anlamı, Exfoliation eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Exfoliation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Divestment : Elinden alma. Soyma. Mahrum etme. Tecrit. Geri çekerek yatırım yapma. Elden çıkarma. Yoksun bırakma. Tasfiye.

Bit : İkil. Ufak. Metal veya kauçuktan yapılmış ve at yarışlarında atların ağırlıklarını dengelemek için kullanılan cisim. Kırıntı. Balta ağzı. Figüranınkinden biraz daha önemli rol; kısa ama dikkati çeken bir tipin yaratıldığı rol. İkili öğe; 0 ya da 1 gibi iki damgadan oluşan bir damga takımının öğesi. en küçük veri öğesi. veri saklama sığası birimi. bilgi ölçü birimi. İkili sayamak. Bit (bilişim veya bilgisayar terimi). Ağırlık.

 

Scale : I. alt deri veya üst deriden meydana gelmiş olan küçük yassı yapılar. örnek: ganoyit, ktenoyit, kozmoyit, plakoyit pul gibi balık pulları. kemiksel ya da boynuzsal bir maddeden ya da kitinden yapılmış olup dışa doğru uzamış olan çıkıntılar. örnek: sürüngen pulu. kelebeklerin kanatlarındaki desenleri meydana getiren renkli yapılar. bitkilerde epidermisten oluşan yassı küçük yapılar. Tartar. Tırmanarak çıkmak. Ölçü. Kazantaşı. Tarife. Hesaplamak. Büyüklüğü belli ölçülerde değiştirme; böylece küçük çapta taslamlardan büyük çapta yapılar tasarlama. Balık pulu. Terazi gözü.

Peeling : Soyma. Sebze kabuğu (soyulmuş). Kabuk döküntüsü. Soyulmuş kabuk. Sıyırma. Deri soyucu krem. Pullanma. Kabuk soyma. Pul pul kalkma. Meyve kabuğu (soyulmuş).

Flags : Kaldırım taşı döşemek. Sarkmak. Gevşemek. İşaretler. Bayraklar. Monotonlaşmak. Pörsümek. Bayrak çekmek. Güçsüz kalmak.

Leafing : Kat kat kabarma.

Dandruff : Başta olan kepek. Konak.

Flaking : Pulcuk durumuna getirme. Pul durumuna getirme. Pul pul olma. Yolmak (pullarını). Kabuğunu soyma. Pul halinde ayrılıp düşen. Lapa lapa yağmak. Tane yemlerin lezzetini artırmak ve nişastanın daha iyi sindirilmesini sağlamak için sıcak su buharına ve basınca uzun süre maruz kalması ve nemli olarak merdanelerden geçirilerek ince tabaka durumuna getirilmesi işlemi, pul durumuna getirme.

 

Flake : Balık pulu. İnce parça. Yıldız kesimli kereste yüzeyinde rastlanan; damarlara dik açılı, ince, istikrarsız ve kesik kesik hareler. Kavlamak. Kuşbaşı parça. Pullarını yolmak. Pul pul olmak. Tane tane yağmak. Soyulmak. Lapa lapa yağmak.

Exfoliation synonyms : organic phenomenon, being robbed, denuding, denudation, desquamation, schistosity, stripping, degloving, scrap, fleck, chip, foliation, being peeled, lamination, delamination, dander, denudations, spalling, peelings, scurf, desquamatory, divestiture.

Exfoliation ingilizce tanımı, definition of Exfoliation

Exfoliation kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The state of being exfoliated. The scaling off of a bone, a rock, or a mineral, etc.