Mask nedir, Mask ne demek

Mask; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Genellikle ölünün yüzüne uygulanarak elde edilen yüz kalıbı

Mask ile ilgili Cümleler

  • New York'ta o kadar çok kirlenme var ki koşucular genellikle maske takarlar.
  • Likör dükkanını soyan adam bir maske takıyordu.
  • Neden benim salatalığımı yedin seni zavallı salak? Salatalıktan maske yapmak istediğimi biliyordun!
  • Maskeler takan iki adam bankayı soydu.
  • Dünya herkesin bir maske taktığı büyük bir top.
  • Senin maskaralıklarından usandım.
  • Maske takmamız gerektiğini düşünüyorum.
  • Ali maskelenmiş olabilir.
  • Maskelerinizi çıkaracak mısınız yoksa gelip tek tek ben mi çıkarayım?
  • Ali bir maske taktı.
  • Maskelerinizi takın.
  • Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır.
  • Maskeli baloyu bitirmeni tavsiye ediyorum.
  • Maskeler düşüyor.

Mask kısaca anlamı, tanımı:

Maskanyin : Doğal amonyum sülfat.

Maskara : Karnaval maskesi. Rimel. Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse). Eğlendirici, sevimli, güldürücü, soytarı, hoş.

Maskara etmek : Bir kimseyi veya şeyi gülünç ve şerefsiz duruma düşürmek. bir şeyi bozmak, berbat etmek.

Maskara olmak : Gülünç bir duruma düşmek.

Maskaraca : Maskara gibi, maskaraya benzer bir biçimde.

 

Maskaralanma : Maskaralanmak işi.

Maskaralanmak : Şerefsiz, haysiyetsiz ve gülünç davranışlarda bulunup herkesin eğlencesi olmak. Maskaralık etmek.

Maskaralaşma : Maskaralaşmak işi.

Maskaralaşmak : Eğlendirici, hoş bir durum almak. Herkesin eğlencesi durumuna gelmek.

Maskaralık : Soytarılık. Şerefsizce, haysiyetsizce davranış, rezalet.

Maskarası olmak : Birinin eğlencesi olmak.

Maskarasını çıkarmak : Birini rezil etmek, küçük düşürerek gülünç duruma sokmak.

Maskarata : Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılan burun bölümü.

Maskaraya almak : Biriyle eğlenmek, alay etmek.

Maskaraya çevirmek : Gülünç bir duruma sokmak.

Maske : Gerçek duyguları veya bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen aldatıcı görünüş, davranış. Korunmak için özel olarak yapılıp yüze geçirilen şey. Kişinin oynadığı rol veya hem kendisine hem de çevresine karşı takındığı davranış. Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb. şeyler. Boyalı karton, kumaş veya plastikten yapılmış olan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz.

Maskeleme : Maskelemek işi.

Maskelemek : Gerçek görünüşünü, niteliğini saklamak. Görünmemesini sağlamak, maske ile örtmek. Gerçek duygularını gizlemek.

Maskelenme : Maskelenmek işi.

Maskelenmek : Maskeleme işi yapılmak veya maskeleme işine konu olmak. Gerçek görünüşünü saklamak, gizlemek.

Maskeli : Maskesi olan, maskelenmiş. Davranış ve tutumunda gerçek kişiliğini saklayan.

Maskeli balo : Yüze maske takılarak gidilen balo.

Maskesi düşmek : Gerçek niyeti ve niteliği ortaya çıkmak.

 

Maskesini atmak : Amaçlarını gizlemesini bilen kimse, bu tutumunu bırakarak gerçek kişiliğini ve amaçlarını açığa vurmak.

Maskesini düşürmek : Gizli amaçlarını, gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak.

Maskesiz : Davranış ve tutumunda gerçek kişiliğini saklamadan. Maskesi olmayan.

Maskot : Uğurluk. Uğur getireceğine inanılan şey.

Maskulen : Erkeksi.

Gaz maskesi : Zehirli gazlardan korunmak amacıyla özel olarak yapılmış, ağız ve burnu kapatan gereç.

Gönül maskarası : Sevda yüzünden gülünç durumlara düşmüş kimse.

Karnaval maskarası : Gülünç, abartmalı giyimli, süslü kimse. Karnavala katılan gülünç giyimli kimse.

Karnaval maskesi : Karnavalda takılan gülünç maske, maskara.

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur : "güç ve yeteneğini yitiren insan, basit ve kendini bilmezlerce aşağılanır" anlamında kullanılan bir söz.

Toz maskesi : Tozların boğaz yoluna kaçmasını engellemek amacıyla kullanılan özel maske.

Genel : Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

Maskal : Ela, mavi gözlü (kimse).

Maskallamak : Olumlu sonuç vermeyecek söz ve davranışta direnmek. Bir işi çok incelemek, bir şeyin üzerine varmak. Bocalayıp gidememek (taşıtlar için).

Maskan : Duvarda açılan büyük dolap.

Maskeleyici : Bir analizde sonuçları ters yönde etkileyen bir türle birleşerek girişimi engelleyen madde.

Maskeli arı : (zooloji)

Maskeli dans : Yapma yüzün ardına gizlenerek yapılan dans.

Maskeli duygulanım : (Stekel) Saldırganlık, nefret ve kırıcılık gibi duyguları sevgi, saygı gibi coşkularla gizlemek.

Maskeli örümcek kuşu : Ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, örümcek kuşugiller (Laniidae) familyasından, 16 cm kadar uzunlukta, Mısır ve Anadolu'da ova ve dağlarda yaşayan, sırtı, kuyruğu ve kanatları kara, karnı sarı pembe olan bir kuş türü. Maskeli çekirge kuşu. (Lanius nubicus) Ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının örümcek-kuşugiller (Laniidae) familyasından bir kuş türü. Uzunluğu 16 cm. Sırtı, kuyruğu ve kanatları kara, karnı sarı-pembe olur. Mısır ve Anadoluda ova ve dağlarda yaşar.

Maskeli örümcekkuşu : (zooloji)

Maskeli öteğen kuşu : (Sylvia rüpelli): Ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının öteğengiller (Sylviidae) familyasından bir kuş türü. Uzunluğu 16 cm. Sırtı koyu külrengi, karnı beyazdır. Anadolu ve çevresindeki memleketlerde fundalıklarda yaşar.