Bu sayfada Judge ne demek nedir judge hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi judge resimleri yazıları türkçesi ne demek judge ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller judge hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Judge nedir English: Ali told the judge that he was innocent. Turkish: Ali suçsuz olduğunu hakime söyledi. English: Ali told the judge he wanted a different lawyer. Turkish: Ali yargıca farklı bir avukat istediğini söyledi. ...
Judge as you would be judged nedir : Yarış yargıcısı. Muhakeme etmek. Yan yargıcı. Atletizm, hukuk, eskrim alanlarında kullanılır. Hükme bağlamak. Hakim. Yargıç. Hakemlik yapmak. Yargılamak. Hakemlik etmek. As : İrken. Gibi. Mademki. Kadar. Madem. -e rağmen...
Judge by externals nedir : Atma ile atlamalarda denemelerin geçersizliğini saptayan, geçerli denemelerin ölçümünü yaparak çizelgesine geçiren yargıcı. Hakim. Hakemlik etmek. Değerlendirmek. Değer biçmek. Hükme bağlamak. Anlam çıkarmak. Muhakeme et...
Judge in commercial court nedir : Muhakeme etmek. Atletizm, hukuk, eskrim alanlarında kullanılır. Yargılamak. Değer biçmek. Hakemlik yapmak. Hakemlik etmek. Yarış yargıcısı. Atma ile atlamalarda denemelerin geçersizliğini saptayan, geçerli denemelerin öl...
Judge of men nedir : Değer biçmek. Tahmin etmek. Muhakeme etmek. Değerlendirmek. Hüküm vermek. Hakim. Anlam çıkarmak. Hakemlik etmek. Yargılamak. Karara varmak. Of : In. -li. Nin. -dan. Yüzünden. Li. -in. Den. Karşı. Hakkında. [#Men : Oyun t...
Judged fairly nedir : Açıkça. Safça. Uygun bir şekilde. Adeta. Dürüstçe. Oldukça. Epey. Kurallara uygun biçimde. Temiz. Dosdoğru. Judged severely : Onu ciddi bir şekilde cezalandırdı. Ona ağır hüküm verdi. Sert bir şekilde yargılandı. [#Divid...
Judgement nedir English: I leave the matter to your judgement. Turkish: Meseleyi senin yargına bırakıyorum. English: He has good judgement for his age. Turkish: Yaşına göre iyi bir sağduyusu var. English: He lacks judgement. ...
Judgement creditor nedir : Muhakeme. Yargılama. Tahmin. Sonyargı. Tebligat. Sağduyu. Düşünce. Değerlendirme. Netice. Kanı. Creditor : Kredi veren kimse. Kredi sağlayan. Kredi veren. Kredi açan (kişi veya kurum). Alacaklı. Veren. Başkasına borç par...
Judgement debt nedir : Hüküm. Yargı. Sağduyu. Tüzel karar. Muhakeme. Tahmin. Tebligat. Temyiz kararı. Vergi veren ya da alanların beliren yükümlülüklere yasal nedenler ileri sürerek direnmeleri ve karşıt olmaları halinde üst inceleme örgütünün...
Judge advocate nedir : Hükme bağlamak. Karara varmak. Yargıç. Yan yargıcı. Kanısında olmak. Hakemlik etmek. Değer biçmek. Değerlendirmek. Muhakeme etmek. Tahmin etmek. Advocate : Savunmak. Korumak. Taraftar. Müdafaa etmek. Avukat. Savunucu. De...
Judge advocate general nedir : Kanısında olmak. Yargılamak. Anlam çıkarmak. Hakemlik yapmak. Değer biçmek. Değerlendirmek. Hakemlik etmek. Atma ile atlamalarda denemelerin geçersizliğini saptayan, geçerli denemelerin ölçümünü yaparak çizelgesine geçir...
Judge at the finish nedir : Yarış yargıcısı. Muhakeme etmek. Karara varmak. Hüküm vermek. Hakim. Değer biçmek. Atletizm, hukuk, eskrim alanlarında kullanılır. Değerlendirmek. Hakemlik etmek. Kanısında olmak. At : Bir hareketin hedefini gösterir. Ya...
Judge impeachment court nedir : Tahmin etmek. Karara varmak. Anlam çıkarmak. Hükme bağlamak. Atletizm, hukuk, eskrim alanlarında kullanılır. Yan yargıcı. Muhakeme etmek. Yargıç. Yarış yargıcısı. Kanısında olmak. Impeachment : Kabul etmeme. Reddetme. Şü...
Judge made law nedir : Tahmin etmek. Kanısında olmak. Yargıç. Muhakeme etmek. Hükme bağlamak. Hakemlik etmek. Karara varmak. Hakemlik yapmak. Yan yargıcı. Kılıçoyunu yarışmalarında, başyargıcıya yardımcı olan dört yargıcıdan her biri. Made : T...
Judge of the peace nedir : Kılıçoyunu yarışmalarında, başyargıcıya yardımcı olan dört yargıcıdan her biri. Hüküm vermek. Yargıç. Yargılamak. Hükme bağlamak. Anlam çıkarmak. Atletizm, hukuk, eskrim alanlarında kullanılır. Kanısında olmak. Hakim. Ka...
Judged severely nedir : Keskin biçimde. Ciddi bir şekilde. Acı. Sert olarak. Sıkı sıkı. Ağır biçimde. Sertçe. Ağır. Ciddi olarak. Sert bir biçimde. Judged fairly : Adil bir şekilde hüküm verilmiş. Adil bir şekilde yargılanmış. [#Criticize sever...
Judgement by default nedir : Sağduyu. Sonyargı. Yargı gücü. Muhakeme. Temyiz kararı. Tüzel karar. Netice. Hüküm. Yargı. Değerlendirme. By : İkincil. Geçişli biçimde. Ek. Tali. -e bakarak. Aşkına. Geçecek biçimde. Yakın. Evde. Yan. [#Default : Mahkem...
Judgement day nedir : Yargılama. Hüküm. Sonyargı. Netice. Tüzel karar. Yargı. Yargı gücü. Muhakeme. Temyiz kararı. Sağduyu. Day : Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Çekimin gündüz gerçekleştirildiğini ya da gündüz görünçlüğü olduğunu belirtm...
Judgement hall nedir : Sonyargı. Düşünce. Vergi veren ya da alanların beliren yükümlülüklere yasal nedenler ileri sürerek direnmeleri ve karşıt olmaları halinde üst inceleme örgütünün bu konu üzerinde yeniden yapacağı araştırma ve incelemeler ...