Kö

Kö nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Köy, bk. koy, köv. Köv : Köy Koy : Denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu bölümü. Köy : Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şe...

Köbelek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Bir çeşit mantar. Mısır koçanı. Tahıllara dadanan bir çeşit küçük kelebek. Muştuluk parası. Köbe : Beşik örtüsü. Gömlek ve elbisenin kol ya da kol ağzı Köbel : Yaramaz çocuk. Mısır koçanı : Mısır ...

Köbür nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Karadut. Karadut : Siyah renkte olan dut Kara : Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. Yüz kızartıcı durum, leke. En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. Esmer...

Köccek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Yıkılmak ya da devrilmek üzere olan şey. Devrilmek : Devirme işi yapılmak. Dönmek. Yok edilmek, ortadan kaldırılmak Devrilme : Devrilmek işi. Yıkılmak : Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu ol...

Köceg nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Kök soy. Köce : Mahalle Kök : Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı ...

Köcekçi nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Hoppa, dönek, kötü huylu. Köce : Mahalle Köcek : Kapı, dolap ya da sandık kilidi. Topraktan bir karış kadar yükselmiş ekin. Sonbaharda ekilmiş ekin. Deve yavrusu. Kötü huylu : Huyu kötü olan (kims...

Köcen nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Tavşan yavrusu. Köce : Mahalle Tavşan : Tavşangillerden, eti yenen, hızlı koşan, kemirgen, postundan yararlanılan bir tür memeli (Lepus europeus). Atletizm yarışlarında rekor kırılabilmesi için te...

Köcü nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Avlu, evin altındaki boşluk. Altında : Sahnenin seyirciye yakın kesimi. bk. sahne aşağısı Boşluk : Oyuk, çukur, kapanmamış yer. Boş olma durumu. Boş olan yer. Eksiklik, yoksunluk duygusu. Kesinti,...

Köççe nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Küçük, ufak. Küçük : Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Değersiz, önemsiz. Niceliği az olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. ...

Köbe nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Beşik örtüsü. Gömlek ve elbisenin kol ya da kol ağzı. Köbel : Yaramaz çocuk Köbelek : Bir çeşit mantar. Mısır koçanı. Tahıllara dadanan bir çeşit küçük kelebek. Muştuluk parası. Köbelmek : Çoğalma...

Köbel nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Yaramaz çocuk. Köbe : Beşik örtüsü. Gömlek ve elbisenin kol ya da kol ağzı Köbelek : Bir çeşit mantar. Mısır koçanı. Tahıllara dadanan bir çeşit küçük kelebek. Muştuluk parası. Köbelmek : Çoğalmak...

Köbelmek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Çoğalmak, artmak. Köbe : Beşik örtüsü. Gömlek ve elbisenin kol ya da kol ağzı Köbel : Yaramaz çocuk. Çoğalmak : Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak, fazlalaşmak, ziyadeleşmek. Çoğalma : Çoğ...

Köc nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Asma kilit. Asma kilit : Kilitlenecek şeyin üstündeki halkalara geçirilip kapatılacak bir biçimde yapılmış kilit Kilit : Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapa...

Köce nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Mahalle. Köceg : Kök soy Köcek : Kapı, dolap ya da sandık kilidi. Topraktan bir karış kadar yükselmiş ekin. Sonbaharda ekilmiş ekin. Deve yavrusu. Köcekçi : Hoppa, dönek, kötü huylu. Köceklenmek :...

Köcek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Kapı, dolap ya da sandık kilidi. Topraktan bir karış kadar yükselmiş ekin. Sonbaharda ekilmiş ekin. Deve yavrusu. Köce : Mahalle Köcekçi : Hoppa, dönek, kötü huylu. Köceklenmek : Sonbaharda ekilen...

Köceklenmek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Sonbaharda ekilen buğday iyice köklenmek. Köce : Mahalle Köcek : Kapı, dolap ya da sandık kilidi. Topraktan bir karış kadar yükselmiş ekin. Sonbaharda ekilmiş ekin. Deve yavrusu. Köklenmek : Bitki...

Köcik nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Kaşık. Kaşık : Sulu veya bazı ufak taneli yiyecekleri ağza götürmeye yarayan saplı sofra aracı. Ucu iğneli kaşık biçimindeki olta. Değirmencinin öğütme payı olarak aldığı tahıl ölçüsü. Değirmen se...

Köç nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Asma kilit. Üzerinde et kıyılan tahta, et tahtası. Ev eşyası. Ekin, çayır ve otun biçilip düzgün bir biçimde bir araya getirilmiş durumu. Göç. Asma kilit : Kilitlenecek şeyin üstündeki halkalara g...

Köçdemek nedir Yerel Türkçe'deki anlamı: Göç etmek. Göç etmek : Göçmek, hicret etmek Etmek : Bir işi yapmak. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Demek, söylemek. Eşit değer kazanmak. Birini bir şeyden yoksun bırakmak. Küçük ya da...