Bu sayfada That ne demek nedir that hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi that resimleri yazıları türkçesi ne demek that ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller that hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
That nedir English: "Did I mention that he's handsome?" "Yes, you did." Turkish: "Onun yakışıklı olduğundan söz ettim mi?" "Evet, söz ettin." English: "Confessions" by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual...
That beats me nedir : Şu. İçin. O. Bu kadar. -diği. -en. Ki. Diye. -an. -dığı. Beats : Alt etmek (argo terim). Açmak (yol). Dayak atmak. Yuvasından çıkarmak (av). Girişim. Dövmek. Çalmak (davul). Atmak (kalp). Geçmek. Vurmak. [#Me : Ençoklaşt...
That day nedir English: I remember that day clearly. Turkish: O günü açık bir biçimde hatırlıyorum. English: Ali doesn't remember too much about what happened that day. Turkish: Ali o gün ne olduğu hakkında çok şey hatırlamıyor...
That drives me nuts nedir : Ki. Diye. İçin. -en. Şu. O. -diği. -dığı. Öteki. Bu kadar. Drives : Acele etmek. Hareket ettirmek. Önüne katmak. Zorlamak. Gütmek. Sürmek. Kovalamak. Araba kullanmak. Sokmak. Kullanmak. [#Me : Abd'nin doğusunda bir eyale...
That is nedir English: A bento is a small meal made of boiled rice and seaweed, that is sold in cheap wooden boxes. Turkish: Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılma...
That is another pair of shoes nedir : Öteki. O. İçin. -an. Şu. Ki. Bu kadar. O kadar. Diye. -en. Is : -dır. Olmak. Bilim adamları için bütün kalıcı metrik sistem (uzunluk, zaman, elektrik akımı, sıcaklık, ışık şiddeti, madde miktarı ve kütle temel ölçü birim...
That is no concern of mine nedir : Şu. O kadar. -diği. -en. İçin. Öteki. Bu kadar. Diye. O. Ki. Is : Olmak. Bilim adamları için bütün kalıcı metrik sistem (uzunluk, zaman, elektrik akımı, sıcaklık, ışık şiddeti, madde miktarı ve kütle temel ölçü birimleri...
That is not the case nedir English: That is not the case. Turkish: O, kanıt değildir. English: I hope that is not the case. Turkish: Ben öyle olmadığını umuyorum. English: That is not the case in Japan. Turkish: Japonya'da durum bu de...
That is the beauty of it nedir : -en. Ki. O kadar. Şu. -an. Öteki. Diye. Bu kadar. İçin. -diği. Is : Olmak. Bilim adamları için bütün kalıcı metrik sistem (uzunluk, zaman, elektrik akımı, sıcaklık, ışık şiddeti, madde miktarı ve kütle temel ölçü birimle...
That beats cockfighting nedir : -dığı. O kadar. Öteki. O. Bu kadar. -en. Ki. Şu. -diği. Diye. Beats : Geçmek. Çalmak (davul). Vurmak. Dayak atmak. Dövmek. Çırpmak. Volta vurmak. Yuvasından çıkarmak (av). Açmak (yol). Atmak (kalp). [#Cockfighting : Horo...
That beats everyting nedir : Ki. Şu. -diği. O. Öteki. -an. O kadar. -dığı. Diye. İçin. Beats : Çırpmak. Açmak (yol). Girişim. Yenmek. Dayak atmak. Çalmak (davul). Atmak (kalp). Dövmek. Alt etmek (argo terim). Yuvasından çıkarmak (av). [#That beats c...
That being so nedir : İçin. Şu. -dığı. -an. O kadar. Öteki. Ki. Bu kadar. -diği. Diye. Being : Mevcudiyet. Vücut. Mahluk. Yaradılış. Varoluş. İnsan. Oluş. Yaşam. Yaratık. [#So : Bu yüzden. Standart damga takımının çizisel damgaları yerine, üz...
That does it nedir English: That does it. Turkish: O bunu yapar. : Şu. Ki. Öteki. -diği. -an. O kadar. Bu kadar. -dığı. Diye. İçin. It : Bilişim. Onu. İlişki. Ebe (oyunlarda). Ebe (oyunda). İtalyan. Cinsel ilişki. Cazibe. Şahsiyet. O. [...
That in itself nedir : Ki. -dığı. Şu. Öteki. O kadar. İçin. -en. O. Diye. -diği. In : De. Olarak. İçeri doğru yönelen. Mevsimi gelmiş. Halinde. İçinde. Gelmiş olan. İçeriye. Çok moda olan. İçeri. [#Itself : Sadece. Bizzat. Kendinde. Kendini. K...
That is all nedir English: That is all right. Turkish: Anlaşıldı. English: That is all I have. Turkish: Sahip olduğum her şey odur. English: That is all I know about him. Turkish: Onun hakkında bütün bildiğim odur. English: "...
That is another story nedir : Diye. Öteki. O. -dığı. Ki. İçin. -en. Bu kadar. O kadar. -an. Is : Uluslararası sistem. -dir. Bilim adamları için bütün kalıcı metrik sistem (uzunluk, zaman, elektrik akımı, sıcaklık, ışık şiddeti, madde miktarı ve kütle...
That is not done nedir : -dığı. Ki. O kadar. -en. İçin. O. Şu. Öteki. -diği. Bu kadar. Is : Uluslararası sistem. Olmak. -dır. Bilim adamları için bütün kalıcı metrik sistem (uzunluk, zaman, elektrik akımı, sıcaklık, ışık şiddeti, madde miktarı v...
That is not the point nedir : Şu. -an. -en. -diği. Öteki. İçin. O kadar. -dığı. Bu kadar. Diye. Is : Bilim adamları için bütün kalıcı metrik sistem (uzunluk, zaman, elektrik akımı, sıcaklık, ışık şiddeti, madde miktarı ve kütle temel ölçü birimleri i...
That is the limit nedir : O. Şu. Öteki. Ki. -en. Bu kadar. -diği. -dığı. Diye. İçin. Is : -dir. Uluslararası sistem. -dır. Bilim adamları için bütün kalıcı metrik sistem (uzunluk, zaman, elektrik akımı, sıcaklık, ışık şiddeti, madde miktarı ve kü...