Bu sayfada Trouble ne demek nedir trouble hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi trouble resimleri yazıları türkçesi ne demek trouble ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller trouble hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Trouble nedir English: Ali always seems to have trouble making decisions. Turkish: Ali her zaman karar vermede sorun yaşıyor gibi görünüyor. English: "Do you not like Tom?" "It's not that I don't like him, I just have trouble deali...
Trouble oneself nedir : Rahatsız etmek. Sorun. [#Dert etmek. Başını ağrıtmak. [#Üzülmek. Canını sıkmak. Rahatsızlık vermek. Zahmet vermek. Oneself : Kendisi. Bizzat. Kendini. Kendine. Kendi kendini. Kendi. Kendi kendine. [#Trouble free : Soruns...
Trouble shooting nedir : Zahmet vermek. Zahmet. Dert etmek. Canını sıkmak. Tedirgin etmek. Üzmek. Rahatsızlık vermek. Uğraştırmak. Bulandırmak. Dert. Shooting : Atış. Avcılık. Ateşli silahların atılması. Atıcılık. Film çekme. Çekim. Ateş etme. S...
Troubled nedir English: I am sorry to have troubled you. Turkish: Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. English: Ali was a troubled child. Turkish: Ali sorunlu bir çocuktu. English: I felt very troubled by the news. Turkish:...
Troublemaker nedir English: Ali was a big troublemaker in school. Turkish: Ali okulda büyük bir baş belasıydı. English: You are a troublemaker. Turkish: Sen bir baş belasısın. English: Ali is a troublemaker. Turkish: Ali bir b...
Troubler nedir : Sorun yaratan tip. Fesatçı. Rahatsızlık yaratan kimse. Bozguncu. Probleme sebep olan kimse. Fitneci. Mesele çıkaran kimse. Rahatsız eden kimse. Ortalığı karıştıran. Sorun yaratan. Trouble free : Sorunsuz. Üzgüsüz. [#Trou...
Troubles nedir English: Don't trouble trouble until trouble troubles you. Turkish: Dert sana dert oluncaya kadar, derdi dert etme. English: Everyone has domestic troubles from time to time. Turkish: Herkesin zaman zaman ailevi ...
Troubleshooter nedir English: Ali is a troubleshooter, isn't he? Turkish: Ali bir sorun giderici, değil mi? troubleshooter : Oyun çubuğu sorun gidericisi. Start conflict troubleshooter : Çakışma sorun gidericisini başlat. : İhtilafları çö...
Troubleshooting nedir : Sorun gidermek. Araya girmek. Aracılık etmek. Arıza bulma. Anlaşmazlıkları yatıştırmak. Sorunu gider. Problemleri tespit etmek. Sorun gider. Arıza gidermek. Sorun giderme. Troubleshooter : Makina ve teknik ekipmanlarda i...
Trouble free nedir : Bela. Zahmet. Üzmek. Rahatsızlık vermek. Rahatsız etmek. Zahmet vermek. Problem. Uğraştırmak. Dert etmek. Canını sıkmak. Free : Ücretsiz. Muaf. Bilgisayar, fizik alanlarında kullanılır. Bedava. Asalak olmayan, beslenme y...
Trouble maker nedir : Zahmet etmek. Rahatsızlık vermek. Dert etmek. Üzmek. Uğraştırmak. Rahatsız etmek. Dert. Tedirgin etmek. Canını sıkmak. Başını ağrıtmak. Maker : İmzalayan kimse. İmalatçı. Yapıcı. Keşideci. Yapımcı. Fail. Yaratan. Bono im...
Trouble shooter nedir : Dert etmek. Bulandırmak. Başını ağrıtmak. Bela. Dert. Zahmet. Üzülmek. Zahmet vermek. Zahmet etmek. Rahatsız etmek. Shooter : Vurucu. Avcı. Nişancı. Altıpatlar. Atıcı. [#Trouble free : Üzgüsüz. Sorunsuz. Trouble maker : ...
Trouble spot nedir : Tedirgin etmek. Üzülmek. Dert etmek. Zahmet vermek. Zahmet etmek. Canını sıkmak. Dert. Rahatsız etmek. Uğraştırmak. Bulandırmak. Spot : Benek yapmak. Yerine koymak. Leke. Tanımak. Her tür tecimsel işlemin peşin para karş...
Troubled waters nedir : Bulanık. Rahatsız. Dert sahibi. Sorunlu. Sorun edilen. Sıkıntılı. Üzgün. Sıkkın. Tasalı. Meraklı. Waters : Sıvı. Sular. Hare. Su birikintisi. Su kitlesi. Su. Kaplıca suyu. Kalite. Karasuları. Deniz. [#Cast oil on trouble...
Troublemakers nedir English: Troublemakers rarely become model citizens. Turkish: Başbelaları nadiren model vatandaşlar olurlar. : Sorun çıkaran kimse. Fitneci. Çıbanbaşı. Mesele çıkaran kimse. Sorun çıkaran. Ortalığı karıştıran. Başbela...
Troublers nedir : Probleme sebep olan kimse. Ortalığı karıştıran. Sorun çıkaran. Rahatsız eden kimse. Fitneci. Fesatçı. Bozguncu. Sorun yaratan tip. Baş belası. Rahatsızlık yaratan kimse. Trouble free : Sorunsuz. Üzgüsüz. [#Trouble maker ...
Troubleshoot nedir English: Ali is a troubleshooter, isn't he? Turkish: Ali bir sorun giderici, değil mi? : İhtilafları çözümleyen kimse (politik, diplomatik, vb.). Aksaklıkları saptayıp çözümleyen kimse. Düzeltici. Arabulucu. Makina ve...
Troubleshooters nedir troubleshooter : Oyun çubuğu sorun gidericisi. Start conflict troubleshooter : Çakışma sorun gidericisini başlat. : İhtilafları çözümleyen kimse (politik, diplomatik, vb.). Makina ve teknik ekipmanlarda işlev bozuklukların...
Troubleshoots nedir : Araya girmek. Arıza bulma. Problemleri tespit etmek. Anlaşmazlıkları yatıştırmak. Sorunu gider. Sorun gider. Aracılık etmek. Sorun gidermek. Arıza gidermek. Sorun giderme. Troubleshooter : Düzeltici. Aksaklıkları saptayı...