Bu sayfada Wand ne demek nedir wand hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi wand resimleri yazıları türkçesi ne demek wand ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller wand hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Wand nedir English: Ali bought his magic wand at a magic wand shop. Turkish: Ali sihirli değneğini bir sihirli değnek dükkanından aldı. English: Ali wandered off somewhere. Turkish: Ali bir yerlere saptı. English: Ali wande...
Wander nedir English: Maybe I'll just wander off on my own. Turkish: Belki kendi yolumdan sapacağım. English: We can't let Tom wander around the mall. Turkish: Tom'un markette dolaşmasına izin veremeyiz. English: We can't wan...
Wander about the world nedir : Sapmak. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Kaybolmak. Başıboş dolaşmak. Belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek. Yolunu şaşırmak. Dolaşmak. Gezmek. Amaçsızca gezinme. Abuk sabuk konuşmak. About : Geriye. Devresinde. Yanında. -e ne ...
Wander away nedir : [#Sapmak. Belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek. Yolunu şaşırmak. Abuk sabuk konuşmak. Amaçsızca dolaşmak. Gezmek. Başıboş dolaşmak. Dalıp gitmek. Uzaklaşmak. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Away : Yok. Deplasmanda oynanan. Uz...
Wander from the subject nedir English: Don't wander from the subject. Turkish: Konudan uzaklaşma. : Dalıp gitmek. [#Dolaşmak. Sayıklamak. Doğru yoldan ayrılmak. Gezmek. Belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek. Abuk sabuk konuşmak. Kıvrıla kıvrıla ...
Wander in nedir : Amaçsızca dolaşmak. Abuk sabuk konuşmak. Yolunu şaşırmak. Sapmak. Amaçsızca gezinme. Belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek. Gezmek. Sayıklamak. Başıboş dolaşmak. Kıvrıla kıvrıla gitmek. In : İçeri doğru yönelen. De. İk...
Wander through nedir : Gezinmek. Kaybolmak. Amaçsızca gezinme. Belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek. Dalıp gitmek. Başıboş dolaşmak. Sayıklamak. Gezmek. Uzaklaşmak. Sapmak. Through : Yoluyla. Son. Süresince. Vasıtasıyla. Vasıtası ile. İçeri...
Wandered aimlessly nedir English: We wandered aimlessly around the shopping district. Turkish: Alışveriş bölgesinde amaçsızca dolaştık. English: Ever since, I've wandered aimlessly in the everlasting night of your eyes. Turkish: O zamand...
Wanderer nedir : Gezgin kişi. Oradan oraya göçen kişi. Amaçsızca dolaşan kimse. Aylak. Avare. Başıboş dolaşan kimse. Göçmen kişi. Göçebe. Gezginci. Gezgin. Wandered : Kaybolmak. Sapmak. Başıboş dolaşmak. Dalıp gitmek. Yolunu şaşırmak. Ge...
Wand reader nedir : Sihirli değnek. [#Asa. Orkestra şefinin çubuğu. Sihirbaz değneği. [#Çubuk. Okuma kalemi. Çubukkod okuma kalemi. Reader : Doçent. Okuma kitabı. Okur. Yayımlanacak eserleri eleştiren kimse. Doçent (ingiliz ingilizcesi). Dü...
Wanda nedir : Orta afrika'da bir ülke. Ruanda. Rwandan : Ruandalı. Ruanda'ya özgü. Ruanda. Ruanda'ya ait (afrika'da bir ülke). [#Wand reader : Okuma kalemi. Bar code wand : Çubukkod okuma kalemi. wand : Çubukkod kalemi. Çubukkod okuma...
Wander about nedir : Sapmak. Amaçsızca dolaşmak. Amaçsızca gezinme. Sayıklamak. Yolunu şaşırmak. [#Dolaşmak. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Gezinmek. Dalıp gitmek. Belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek. About : Muhiten. Etrafında. Tahminen. Orada...
Wander around nedir English: We can't wander around the park at night. Turkish: Geceleri parkta dolaşamayız. English: We can't let Tom wander around the mall. Turkish: Tom'un markette dolaşmasına izin veremeyiz. English: You had bet...
Wander away from the subject nedir : Yolunu şaşırmak. Abuk sabuk konuşmak. Dalıp gitmek. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek. Gezmek. [#Dolaşmak. Kaybolmak. Başıboş dolaşmak. Away : Deplasmanda oynanan. Uzak. Buradan. Deplasman m...
Wander idly nedir : Doğru yoldan ayrılmak. Sayıklamak. Dalıp gitmek. Gezmek. Belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek. Uzaklaşmak. Gezinmek. Amaçsızca dolaşmak. Kaybolmak. Sapmak. Idly : Boş bir şekilde. Boş boş. (motor) boşta. Tembelce. Hay...
Wander off nedir English: Don't wander off like that. Turkish: Bu şekilde konudan sapma. English: Maybe I'll just wander off on my own. Turkish: Belki kendi yolumdan sapacağım. : Sayıklamak. Sapmak. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Doğru ...
Wandered nedir English: I had some free time, so I wandered around town. Turkish: Biraz boş zamanım vardı, bu yüzden şehri gezdim. English: Ali wandered off. Turkish: Ali esas konudan ayrıldı. English: Ever since, I've wandered...
Wandered far nedir : Dolaşmak. Kaybolmak. Gezmek. Yolunu şaşırmak. Amaçsızca dolaşmak. Gezinmek. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Uzaklaşmak. Başıboş dolaşmak. Sayıklamak. Far : Öbür. Uzak. Aşırı. (pek) çok. Öte. Daha uzaktaki. Uzun. Öteki. Bir hayli...
Wanderers nedir : Gezgin. Göçmen kişi. Oradan oraya göçen kişi. Başıboş dolaşan kimse. Göçebe. Amaçsızca dolaşan kimse. Gezginci. Avare. Aylak. Gezgin kişi. Wandered : Kaybolmak. Sapmak. Dalıp gitmek. Yolunu şaşırmak. Dolaşmak. Başıboş do...