Wand türkçesi Wand nedir

  • Asa.
  • Sihirbaz değneği.
  • Okuma kalemi.
  • Çubuk.
  • Sihirli değnek.
  • Orkestra şefinin çubuğu.
  • Değnek.
  • Çubukkod okuma kalemi.

Wand ile ilgili cümleler

English: Ali bought his magic wand at a magic wand shop.
Turkish: Ali sihirli değneğini bir sihirli değnek dükkanından aldı.

English: Ali wandered off somewhere.
Turkish: Ali bir yerlere saptı.

English: Ali wandered off.
Turkish: Ali esas konudan ayrıldı.

English: "Do you want to see my magic wand?" "You have a magic wand, Tom? Really?" "Yes, I'm a wizard!"
Turkish: Sihirli değneğimi görmek ister misin?" "Sihirli bir değneğin mi var, Tom? Gerçekten mi?" "Evet ben bir bir sihirbazım."

English: "This is a magic wand." "Are you sure, Tom? It just looks like a regular stick."
Turkish: "u sihirli bir değnek." Emin misin, Tom? Bu sadece normal bir değneğe benziyor."

Wand ingilizcede ne demek, Wand nerede nasıl kullanılır?

Wand reader : Okuma kalemi.

Bar code wand : Çubukkod okuma kalemi.

Barcode wand : Çubukkod okuma kalemi. Çubukkod kalemi.

Light reading wand : Işık okuyan kalem.

Magic wand : Sihirli değnek.

Wander about : Gezinmek. Boş boş takılmak. Boş boş dolaşmak. Başıboş dolaşmak. Dolanıp durmak.

Wander from the subject : Konudan sapmak. Konudan ayrılmak.

Wander : Amaçsızca dolaşmak. Gezmek. Belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek. Abuk sabuk konuşmak. Uzaklaşmak. Sayıklamak. Kaybolmak. Başıboş dolaşmak. Amaçsızca gezinme. Sapmak.

 

Wander away : Uzaklaşmak.

Wander around : Amaçsızca dolaşmak. Dolanıp durmak. Dolaşmak. Hiçbir şey yapmaz. Gezinmek. Oyalanmak. Aylaklık etmek. Başıboş dolaşmak. Amaçsız bir şekilde gezinir. Amaçsızca dolaşır.

İngilizce Wand Türkçe anlamı, Wand eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wand ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Shillalah : Meşe veya çalıdikeninden yapılan sopa (ayrıca shillelagh). Sopa. Ağaç sopa.

Feruling : Sopa. Sopa ile cezalandırmak.

Cane : Değnekle dövmek. Baston. Hasırlamak. Dövmek. Bambu. Sopalamak. Hasırla kaplamak. Sopa. Sopayla dövmek.

American sailing association : Yelkencileri ve yelkencilik heveslilerini bir araya getiren örgüt. Amerikan yelken derneği.

Crossbar : Travers. Kale üst direği. Krosbar. Kol demiri. Bağlama çubuğu. Enine bağlantı. Üst boru. Engel çubuğu. Çapraz kol.

Sceptres : Saltanat. Saltanat asası. Kraliyet asası. Kral asası. Hükümdar asası.

Rod : Filiz. Aks. Şaft. Revolver. Cezalandırma. Ceza. Bir ingiliz uzunluk ölçüsü. Kol.

Member : Eleman. Özdeş bir oluşumun içinde bulunan, altında ve üstünde kendi kayaç özellikleriyle ayrılarak oluşumun bir parçası olan kayaç katman birimi. Uzuv. Organ. Kılgan. Taraf (denklem). Öğe. Mensup. Üye.

Crossbars : Sürgü. Engel çubuğu. Enine bağlantı. Çapraz kol. Bağlama çubuğu. Kol demiri. Krosbar. Üst boru. Travers.

Wand synonyms : wands, ramrods, ferula, bar, acetylsalicylic acid, ribs, ferules, chibouk, ramrod, sceptre, chibouque, sticks, bar code wand, batons, bead, staff, cudgeled, sceptering, verge, scepters, baton, chopstick, truncheoned, barcode wand, truncheons, rib, shillelaghs, scepter, chopsticks, truncheon, wand reader, silver bullet, crook.

 

Wand ingilizce tanımı, definition of Wand

Wand kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A verge. A small stick. A rod.