Sharks türkçesi Sharks nedir

  • Usta.
  • Balıklar (pisces) sınıfının, köpek balıklan (selachii) takımının, yıldız omurlular (asterospondyli) alt takımından, solungaç yarıkları ve dişleri küçük, derileri saydam olan, doğuran, bütün denizlerde yaşayan bir familya. harhariyas (carcharhinus lamia), pamuk balığı (carcharias glauca) türleri iyi bilinir.
  • Köpekbalığı.
  • Dolandırıcı.
  • Bedavacı.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • İşinin ehli.
  • Harhariyasgiller.
  • Otlakçı.

Sharks ile ilgili cümleler

English: After their fins have been removed, the sharks are thrown back alive into the ocean.
Turkish: Onların süzgeçleri kesildikten sonra köpek balıkları okyanusa canlı bir şekilde geri atıldı.

English: Purple sharks are dangerous animals.
Turkish: Mor köpek balıkları tehlikeli hayvanlardır.

English: He had not swum more than a few yards before one of the skulking ground sharks had him fast by the upper part of the thigh.
Turkish: Saklanan zemin köpek balıklarından biri onu uyluğun üst kısmından hızla yakalamadan önce o birkaç yardadan daha fazla yüzmemişti.

English: Ali devoted his whole life to studying sharks.
Turkish: Ali bütün hayatını köpek balıklarını araştırmaya adadı.

English: According to the news, he was eaten by sharks.
Turkish: Habere göre o köpek balıkları tarafından yenildi.

 

Sharks ingilizcede ne demek, Sharks nerede nasıl kullanılır?

Angel sharks : Balıklar (pisces) sınıfının, köpek balıkları (selachii) takımının, örtülü omurlular (tectospondyli) alt takımından, başları ve vücutları yassı, göğüs yüzgeçleri çok büyük ve kısmen solungaçları örten, anüs yüzgeci bulunmayan türlere sahip bir familya. Kelergiller. Melek köpekbalığı.

Cow sharks : Altı yanklıgiller. Bozcamgöz. Omurgalı hayvanlardan, balıklar (pisces) sınıfının, köpek balıkları (selachii) takımının, çift omurlular (diplospondyli) alt takımından, 6-7 çift solungaçları olan bir familya.

Frilled sharks : Kıvırcık solungaçlıgiller. Balıklar (pisces) sınıfının, köpek balıkları (selachii) takımının, çift omurlular (diplospondyli) alt takımından, solungaç yarıkları saçaklı olan, kıvırcık solungaçlı balık (chlamydoselachus anguineus) türü iyi bilinen bir familya.

Hammerhead sharks : Çekiçbalığı. Balıklar (pisces) sınıfının, köpek balıkları (selachii) takımının, yıldız omurlular (asterospondyli) alt takımından, başları yan taraflarda çekiç biçiminde iki büyük çıkıntı taşıyan türlere sahip bir familya. Çekiç başlı köpekbalığı. Çekiç balığıgiller. Çekiç balığı.

Spiny sharks : Balıklar (pisces) sınıfının, köpek balıkları (selachii) takımının, halkalı omurlular (cyclospondyli) alt takımından, anüs yüzgeçleri bulunmayan, doğurarak çoğalan, sırtları kül rengi olan türleri içine alan bir familya. Dikenli yüzgeçliler. Camgözgiller.

Shark ray : Atlantik ve pasifik ve akdeniz'de bulunan amerikan pazar balığı.

 

Shark oil : Köpekbalığı yağı. Köpekbalığı karaciğerinden elde edilen yapışkan sarımsı kahverengi yağ.

Angel shark : Melek köpekbalığı. Keler. Köpek balıkları (selachii) takımının, kelergiller (rhinidae) familyasından, 1.5 m kadar uzunlukta, bir defada 20 yavru doğurabilen, ılık ve tropik denizlerde yaşayan bir tür.

Shark liver fat : Köpek balığı karaciğer yağı. Köpek balığının karaciğerinden elde edilen ve insan besinlerine katılması uygun olmayan vitamin kaynağı bir yağ.

Shark repellent : Şirketin başkalarına devrinin ancak hisse senetleri sahiplerinin çoğunluk onayı ile yapılabileceği hükmü. Köpekbalığı uzaklaştırıcı. Düşmanca bir ele geçirmede teşebbüsleri savuşturmak için şirket yönetimi tarafından kullanılan metodlar (finans).

İngilizce Sharks Türkçe anlamı, Sharks eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sharks ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Adventuresses : Serüvenci. Spekülatör kadın. Serüvenci kadın. Maceraperest. Dolandırıcı kadın. Maceraperest kadın. Vurguncu. Spekülatör.

Deadbeat : Borcunu ödemeyen. Tembel kimse. Kaldırım mühendisi. Borcunu ödemek istemeyen kimse. Avantacı. Borcuna sadık olmayan. Perişan. Beleşçi kimse. Bitkin.

A protein : Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. A proteini.

Bilked : Aldatmak. Kandırmak. Dolandırmak. Ödememek. Borç takmak. Dubara. Hile.

Tranche : Dilim. Kısım. Parça. Tranş.

Schnorrer : Beleşçi. Diğerlerinin hesabına yaşayan kimse. Başkalarının sırtından geçinen. Dilenci. Diğerlerinin artıkları ile yaşayan kimse (argo terim). Sefil.

Abacus bodies : Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri. Abacus cisimcikleri.

Freeloader : Anaforcu. Başkalarının sırtından geçinen. Asalak. Beleşçi. Lüpçü.

Concuss : Baskı altında tutmak. Sarsmak.

Abductor muscle : Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas. Uzaklaştırıcı kas. Abdüktör kas.

Sharks synonyms : plump up, jactitate, thresh about, adventurers, sponger, craftsmaster, convulse, thrash about, a cell, clever, constructors, competent, ligger, aardvarks, sharker, part, spongers, lucre, aardwolf, profits, free rider, bunco steerer, moochers, deadhead, accomplished, toss, shark, dole, artisan, rattle, abo blood groups system, fan, sharkers.

Sharks zıt anlamlı kelimeler, Sharks kelime anlamı

Stand still : Kımıldamamak. Hareket etmemek. Kıpırdamamak. Kımıldamadan durmak. Hareketsiz kalmak. Hareketsiz durmak.