Shelving türkçesi Shelving nedir

  • Meyil etmek.
  • Raflar.
  • Raf malzemesi.

Shelving ingilizcede ne demek, Shelving nerede nasıl kullanılır?

Shelvings : Meyil etmek. Raf malzemesi. Raflar.

Shelve : Ertelemek. Hasıraltı etmek. Ötelemek. Kadro dışı bırakmak. Emekliye ayırmak. Rafa koymak. Rafa kaldırmak. Hasır altı etmek. Meyletmek. Aldırmamak.

Shelved : Hasıraltı etmek. Ertelemek. Meyilli olmak. Aldırmamak. Kadro dışı bırakmak. Emekliye ayırmak. Rafa kaldırmak. Raflarla dekore edilmiş. Rafa koymak. Hasıraltı edilmiş.

Shelver : Rafa kaldıran. Erteleyen. Rafları düzenleyen kimse. Raflarla dekore eden. Hasıraltı eden. Rafları yerleştiren kimse. Bir kenara koyan kimse. Erteleyen kimse.

Shelvers : Rafları yerleştiren kimse. Rafları düzenleyen kimse. Hasıraltı eden. Rafa kaldıran. Bir kenara koyan kimse. Raflarla dekore eden. Erteleyen. Erteleyen kimse.

Shelf : Sergen. Kukla iş masası. Kaya tabakası. Raf. Düz kaya. Pervaz. Sığlık. Diş fırçası, tarak, diş macunu v.b. nesnelerin konduğu raf. Denizde sığlık.

Shele drake : Suna. Kuşlar (aves) sınıfının, kazlar (anseriformes) takımının, ördekgiller (anatidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, göğsünde kırmızı bir kuşak bulunan, türkiye'nin her tarafında, kuzey avrupa ve orta asya'da deniz ve tuzlu göl kenarlarında yaşayan göçmen bir tür. hanım ördeği, al kuşaklı ördek.

 

Shelvy : Sığ.

Sheldon : Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Bir erkek ismi. İowa eyaletinde şehir. Vermont eyaletinde yerleşim yeri. Iı. charles'ın danışmanı. Kuzey dakota eyaletinde şehir. New york eyaletinde yerleşim yeri. Gilbert sheldon (1598-1677). Edward a. sheldon (1823-97). Bir soyadı.

Sheldrake : Suna. Al kuşaklı kaz. Hanımördeği. Al kuşaklı ördek.

İngilizce Shelving Türkçe anlamı, Shelving eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Shelving ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Capitalization : Sermaye miktarı. Varlıklaştırma. Anamal oluşumu. Şirketlerin ödenmiş sermayeleri ile aldıkları uzun vadeli borçların tümü. İşletme sermayesi. Büyük harf kullanma. Sermayelendirme. Sermayeye katma. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Büyük harfe çevirme.

Commerce : Ticaret. İş. Aksata. Cinsel ilişki. Tüccarlık. İlişki. Bireylerin, toplumsal kümelerin ya da toplumların kar elde etme amacıyla giriştikleri her türlü mal değişimi. İşlenmemiş, işlenmiş, yapılmamış, taşınır, durağan mal alım ve satımı. kira ve kiralama, çeşitli olaylarda gerçekleşen kırılma ve dökülmenin onarımına, uğraşı edinilmek koşuluyla seyretme, eğlence yerleri açarak çalıştırma ve benzeri kazanç sağlayacak işlerle uğraşma. İktisat, ekonomi, sosyoloji alanlarında kullanılır. Kar elde etmek amacıyla yapılan alım satım etkinliği.

Protection : Tedbir. Vikaye. Koruma aracı. Önlem. Yerli yapım ve tarım çalışmalarını dış etkenlerden korumak amacıyla yabancı mallara elverişli giriş yasağı koyma, ya da girişleri olanlardan ağır gümrük vergisi alma. Saye. Madencilik, ekonomi alanlarında kullanılır. Muhafaza. Himaye. Kütüğe yazımla doğan hakların başkaları eliyle, yasalara aykırı olarak kullanılmasını önleme.

 

Marketing : Sürülme. Malların iyi ve çok olarak nasıl satılabileceğini araştıran ve bunları uygulayan bilim. Pazarlama. Piyasaya sunma. İşletmenin, satış olanaklarını belirleyerek üretilen mal ve hizmetlerin tüketiciye ulaştırılması sırasında kar elde etmek amacıyla çeşitli unsurları etkilemeye ve denetlemeye yönelik yaptığı etkinlikler. Satış bilimi. Alışveriş. Alışveriş yapma.

Wholesale : Büyük çapta olan. Toptan olarak. Büyük çapta. Geniş çapta. Toptan satmak. Toptancı (tüccar). Toptancılık. Toptan satış. Toplu. Toptan.

Vendition : Pazarlama. Satış. Ticaret yapma.

Merchandising : Ürünün satış noktasındaki bulunurluğunu ve görünürlüğünü sağlamaya yönelik pazarlama çabalarının tümü. Alışveriş. Satışı geliştirme yöntemi. Ticari satış. Alışveriş etmek. Teşhir tanzim. Ticaret yapmak. Ürün temini. Satın alma. Mağazacılık.

Retail : Yaymak (söylenti). Ayrıntılı anlatmak. Perakende. Perakende satış yapmak. Ayrıntılarıyla anlatmak. Perakende satılmak. Perakende satmak. Tekrar anlatmak. Bilgisayar, iktisat alanlarında kullanılır. Perakende satış.

Dutch auction : Kamu veya özel kuruluşların yaptıracakları işi veya gereksindikleri malı, önceden belirlenen yer ve zamanda, yarışma yoluyla en düşük fiyata satın aldıkları bir tür ihale yöntemi. krş. ihale, açık eksiltme, kapalı eksiltme. Açık eksiltme. Alıcı çıkana kadar fiyatın düşürüldüğü satış. Eksiltme. En yüksek fiyat teklifi ile başlayıp aşağı doğru inen müzayede. Açık artırma. Müzayede.

Shelving synonyms : teleselling, telecommerce, private treaty, shelvings, telemarketing, dumping, bootlegging, peddling, bait and switch, retailing, mercantilism, resale, cant over, tend to, hawking, syndication, commercialism, capitalisation, vending, sale.

Shelving zıt anlamlı kelimeler, Shelving kelime anlamı

Wholesale : Büyük çapta olan. Toptancı (tüccar). Toptan alım satım. Toptan satmak. Toptan olarak. Toptan satış. Toptan. Toptancılık. Toplu. Geniş çapta.

Retail : Perakende satılmak. Perakende. Ayrıntılarıyla anlatmak. Malların teker teker veya küçük parça ya da bölümler halinde doğrudan tüketiciye satılmasına dayanan satış biçimi. krş. toptan satış. Perakende satış. Ayrıntılı anlatmak. Yaymak (söylenti). Perakende satış yapma. Perakende satış yapmak. Tekrar anlatmak.

Fall : Yıkılma. İnmek. Dağılmak. Azalmak. Güz. Gece çökmek. Eğimli olmak. Yaralanmak. Düşüş göstermek.

Shelving ingilizce tanımı, definition of Shelving

Shelving kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, a shelving shore. The act of fitting up shelves. As, the job of shelving a closet. Sloping gradually. Inclining.