Sick türkçesi Sick nedir

  • Hasret.
  • İstifra etmek.
  • İğrenç.
  • Kusmak.
  • Midesi bulanmış.
  • Keyifsiz.
  • Soluk.
  • Mide bulandırıcı.
  • Bulanmış.
  • Yakalatmak.
  • Kusmak üzere.
  • Özlemiş.
  • Dengesiz (kimse).
  • Bıkkın.
  • Dağınık.
  • Usanmış.
  • Rahatsız.
  • Hasta.
  • Kusarak çıkarmak.

Sick ile ilgili cümleler

English: A healthy person is a poorly examined sick person.
Turkish: Sağlıklı bir kişi kötü muayene edilmiş hasta bir kişidir.

English: Ali got sick because he ate too much.
Turkish: Ali çok yemek yediği için hastalandı.

English: "Paul is sick in bed today." "That's too bad."
Turkish: "Paul bugün yatakta hasta." "Çok kötü."

English: After my childhood, I was never sick again.
Turkish: Çocukluğumdan sonra bir daha hiç hasta olmadım.

English: Ali cared for his sick father.
Turkish: Ali hasta babasına baktı.

Sick ingilizcede ne demek, Sick nerede nasıl kullanılır?

Sick abed : Yatalak hasta.

Sick and tired : Burnundan gelmek. Bıkmış. Öfkeden çıldırmış. Deli olmuş. Hasta ve yorgun.

Sick and tired of : Bıkmış. Öfkeden çıldırmış.

Sick as a dog : İyi değil. Son derece hasta. Köpek gibi hasta.

Sick at heart : Mutsuz. Hüzünlü. Kalbi kırık. Üzgün. Kederli. Düş kırıklığına uğramış. Çok üzgün. Çok mutsuz.

Sick bay : Revir. Gemi reviri. Gemi hastanesi.

Sick list : Hasta listesi.

 

Sick flag : Karantina bayrağı. Yellow flag.

Sick berth : Revir. Gemi reviri.

Sick call : Vizite (askeri terim). Vizite çağrısı.

İngilizce Sick Türkçe anlamı, Sick eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sick ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Longings : Arzu. Arzulu. Arzu etmek. Sevda. Susamış. Can atma. Güçlü istek. Hasretlik. Özlem.

Aficionado : Deli. Meraklı. Boğa güreşi meraklısı. Meraklı (spor terimi). Spor meraklısı. (spora) meraklı. Fanatik. Aşık. Hayran.

Queasier : Müşkülpesent. Kusacak gibi. Çabuk bulanan. Midesi kolayca bulanan. Zor beğenen. Aşırı titiz. Tatsız. Hassas.

Peaked : Süzülmüş. Siperli (kasket). Tazı gibi. Tepeli. Zayıf düşmüş. Zayıf. Bitkin. Zayıflamış.

Sickish : Kısmen hasta. Kusacak halde. Kusacak gibi. Hafifçe hasta. Bir dereceye kadar iğrenç. Bir dereceye kadar mide bulandırıcı.

Brattiest : Yaramaz. Rahatsızlık verici (genellikle bir çocuk ile ilgili olarak kullanılır). Tiksindirici. Berbat.

Laid up : Hurdaya çıkarılan gemi. Biriktirmek. Yatağa çakılıp kalmış. Yatakta tutulan hasta. Yatalak. (hastalıktan vb) yatak döşek olmuş.

Jaded : Yorulmuş. Bitkin. Yorgun. Yavan. Bezgin. İsteksiz. Çok yorgun. Tatsız tuzsuz. Zevksiz.

Air sick : Uçak tutmuş.

Paralyzed : Felce uğramış. Çarpık. Kötürüm. Felçli. İnmeli. Paralize.

Sick synonyms : milk sick, nauseated, stricken, loathsome, yearnings, fordo, seasick, sick abed, disgorge, seedy, cuffy, bed ridden, disgorges, cravings, as white as a sheet, cracked, consumptive, bluer, breathings, feverous, sickest, fordid, cat, breathing, bluest, swooning, brainsick, unfit, barfed, disconnected, disheveled, brattier, carsick.

 

Sick zıt anlamlı kelimeler, Sick kelime anlamı

Healthy : Esen. Sağlıklı. Sağlığa yararlı. Kuvvetli. Yararlı. Büyük. Sağlığa yarar. Sıhhatli. Sağlam. Önemli.

Well : Uygun. İyi. Bagaj. Sağlığı yerinde. Su kuyusu. Merdiven boşluğu. Pınar. Yerinde. Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellikle çember biçiminde, az çok derin çukur.

Fit : Uygun. İyi gelmek. Zinde. -e uygun olmak. Layık. Uydurmak. Yakıştırmak. Girmek. Formda. Denk gelmek.

Sick ingilizce tanımı, definition of Sick

Sick kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Ill. Sickness. Indisposed. Not in health. To sicken. To fall sick. Affected with disease of any kind.