Tort nedir, Tort ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Köpeklerin boğazına takılan dikenli demir halka.

Peynir suyunu kaynatarak yapılan çökelek.

Sıvıların içinde bulunan ya da sıvıların bozulmasıyla oluşan pıhtımsı madde, tortu.

Çokluk ve sıklık belirtir : Bu ağaç tort gibi meyve tutmuş.

Kalın yapraklı, dikenli ve süt gibi suyu olan bir ot.

Asık çatık (yüz için): Çok tort yüzlü.

Yağ ve benzerleri tortusu.

Biçimsiz.

Çoban köpeğinin boynuna takılan demir halka.

Tortu; eritilmiş tereyağının çöküntüsü; bu çöküntü araba 'mazı’sını yağlamakta kullanılır.

Köpeklerin boynuna takılan dikenli halka, tasma (Çayağzı), karşılığı tortul.

Teknik terim anlamı:

Üzerinde çiviye benzer sivrilikler bulunan demir köpek tasması.

Tort ile ilgili Cümleler

  • “Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı.”
  • Kumtaşı, tortul bir kaya türüdür.
  • Siz peynir yemeye devam edin, ben meyhaneye gidiyorum hemen şimdi tortulu, tortusuz şarap içmeye, kendinize dikkat edin.

Tort ile ilgili Atasözü veya Deyim

tortop olmak : top biçimine girmek.

Tort tanımı, anlamı

Buzul akarsu tortulları : Buzulların, alın buzultaşları önünde, erime sularıyle çökeltilerek biriktirilmiş tortulları

Karasal tortul : Karalardan koparılıp getirilmiş ve denizlerde çökeltilmiş tortul.

 

Kırıntı tortul : Kendinden daha eski kayaçların parçalarından oluşmuş tortul kayaç.

Tort mort : Kaba saba, biçimsiz.

Torta : Sıvıların içinde bulunan ya da sıvıların bozulmasıyla oluşan pıhtımsı madde, tortu. 1.Eritilen yağın dibe çöken beyaz tortusu. [Bakınız: tort]. Külde pişmiş mayasız ekmek. Yağ ve benzerleri tortusu.

Tortamış : Yaşlı (sanatçı için).

Tortcu : İri ve sert taneli buğday.

Tortikollis : Çarpık boyunluluk.

Tortmaç : Yamru yumru, kalın ya da şişkin.

Tortman : Tombul, şişman.

Tortop oturmah : Derli toplu oturmak.

Tortor : 1.Şişman, tombul (yanak için): Tortor yüzlü bir çocuk. 2.Çok şişman. Tırtıl. Şimşek çaktığında oluşan ışıklar. Bağırsak bozukluğu, sürgün.

Tortu yükü : Bir hazne kayacının üstünde bulunan katmanların tüm ağırlığı.

Tortul başkalaşım kayaçları : Tortul kayaçlardan türemiş başkalaşım kayacı.

Tortul kayaç : Yerkabuğunda, tortullaşma ile oluşmuş kayaç.

Tortul kayaçlar : Çeşitli kökenden tortuların katmanlar durumunda sıkışıp katılaşmalarıyla oluşan üç büyük kayaç takımından biri. bk. Püskürük kayaçlar, başkalaşmış kayaçlar.

Tortul örtü : Kristal kayaçla yapılı bir temel üzerindeki tüm tortul kalınlığı.

Tortulbilim : Tortul kayaçların çökeltilmesi ve kökenleriyle ilgili yasaları inceleyen bilim kolu.

Tortumkale : Erzurum ili, Tortum ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Tortuşmak : Korkuyu atmak, alışmak, yatışmak.

Tortop : Bütünüyle top biçiminde, yusyuvarlak (olan).

Tortu : Çökelti. Kalıntı. Bir şeyin bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş olanı. Bir topluluğun soysuzlaşmış üyeleri.

 

Tortul : Tortu niteliğinde olan. Tortullaşma sonucu oluşmuş.

Tortul bilimi : Yer biliminin tortulları inceleyen kolu.

Tortulanma : Tortulanmak işi.

Tortulanmak : Tortu durumuna gelmek.

Tortulaşma : Tortulaşmak durumu. Deniz, göl, akarsu veya karalarda katı maddelerin çökelmesi olayı, sedimantasyon.

Tortulaşmak : Tortu durumuna gelmek. Sıvının dibinde tortu oluşmak.

Tortullaşma : Tortulaşma.

Tortullaşmak : Tortulaşmak.

Tortulu : Tortusu olan.

Tortum : Erzurum iline bağlı ilçelerden biri.

Tortusuz : Tortusu olmayan.

Diğer dillerde Torsiyon anlamı nedir?

İngilizce'de Torsiyon ne demek ? : torsion