Attender türkçesi Attender nedir

  • Servis yapan.
  • Yardım eden.
  • Eşlik eden kimse.
  • Eşlik eden.
  • Katılımcı.
  • Hizmet eden.

Attender ingilizcede ne demek, Attender nerede nasıl kullanılır?

Attenders : Servis yapan. Hizmet eden. Eşlik eden. Yardım eden.

Attended : Dikkatini vermek. Katılmak. Devam etmek. Hazır bulunmak. Eşlik etmek. Beraberinde getirmek. Bakmak. Kulak vermek. Hizmet etmek. Dinlemek.

Attended operation : Gözetimli işletim. Gözetimli işleme. Katılımlı işletim. Gözetimli işlem.

Attendee : Katılımcı. Belirli bir zamanda veya yerde hazır bulunan kimse. Belirli bir etkinliğe katılan kimse. Hazır bulunan. Devam eden. Katılan.

Attendees : Belirli bir etkinliğe katılan kimse. Katılımcılar. Katılanlar. Belirli bir zamanda veya yerde hazır bulunan kimse. Hazır bulunan. Devam eden. Katılan.

Unattended operation : Gözetimsiz işlem. Gözetimsiz işletim.

Attend on : İlgilenmek. Bakmak. Hizmet etmek.

Unattended mode : İşletmensiz kip. İşletmensiz çalışma.

Unattended station : İşletmensiz istasyon.

Well attended : Katılımı yüksek (toplantı vb).

İngilizce Attender Türkçe anlamı, Attender eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Attender ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Actor : Tiyatrocu. Bireycil ya da kümecil oyunda ilgi konusu olan olayları, sorunları oyunlukta eylemsel olarak sergilemek üzere, tasarlanan bir oyun metnine göre çeşitli üstlenceler yüklenen, eylem içinde gözlem ve çözümleme konusu yapılan birey ya da küme. bk. kümeölçüm. Aktör. Bir oyun kişisini, sanatçı yaradılışı ve bilgisi ile, canlandıran ya da gösteren tiyatro sanatçısı. oyun oynama eylemini yapan kişi. (erkek ya da kadın). Oyuncu. Herhangi bir edimde bulunan kişi ya da küme. 2-toplumsal etkileşimde bulunan kişilerin her biri. Bir film ya da televizyon oyununda rol alan erkek. Erkek oyuncu. Fail.

 

Listener : Dinleyen kimse. Televizyon ve radyo izlencelerini işlikte ya da almaçtan izleyen kimse. Sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Söylenen ya da çalınan şeyi dinleyen kişi. Dinleyen. Dinleyici. Söylenen ya da çalınan bir şeyi dinleyen kimse. radyo oyunlarının dinleyicisi gibi.

Accompaniment : Eşlik. Eşlik eden şey. Refakat. Vokal. Akompaniman.

Servings : Servis. Dış örtü. Hizmet etme. Porsiyon. Servis atma. Dış örtü kablo. Tabak.

Participants : Katkıda bulunan kimse. Katılanlar. Pay sahibi. Hazırun. İştirakçi. Katılımcılar.

Contributor : Makale gönderen kimse. Emeği geçen. Yazı yazan kimse (gazete veya dergi vb'ne). Katkıcı. Yazar. Bağışçı. Yardımcı. İştirakçi. Katkıda bulunan kimse.

Participative : Müşterek. Paylaşımcı. Katılmalı.

Audience : Eylem içinde, topluluk karşısında yapılan bir gözlem ya da deneylemede duruma katılmamakla birlikte gözlemci üstlencesi bulunan kimse. bk. kümeölçüm. Aynı yerde, bir oyunu başkalarıyla birlikte seyreden kişi. (okuyucu veya dinleyici) kitle. Duruşma. Resmi görüşme. İzleyiciler. Dinleyici. Okuyucu kitlesi. Dinleyiciler. Seyirci.

 

Discussant : Bir tartışmaya katılan kimse. Konuşmacı.

In the running : Galip gelme şansı olan. Yenme şansı olan. Bir yarışmaya katılan. Kazanma ümidi olan.

Attender synonyms : meeter, partygoer, symposiast, participant, attendee, servient, percipient, attendant, accompanying, eavesdropper, accompanyist, participator, hearer, auditor, serving, attenders, concomitant, discussants, conferree, accomp, facilitative, featuring, actresses, perceiver, actors, conventioneer, contributive, beholder, aider, accompanier, in waiting, subservient, observer.

Attender ingilizce tanımı, definition of Attender

Attender kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who, or that which, attends.