Beakier türkçesi Beakier nedir

  • Çengelli burnu olan.
  • (aşağılayıcı britanya argosu) uzun ve büyük bir burnu olan.
  • Gagalı.

Beakier ingilizcede ne demek, Beakier nerede nasıl kullanılır?

Beakiest : (aşağılayıcı britanya argosu) uzun ve büyük bir burnu olan. Çengelli burnu olan. Gagalı.

Debeaking : Gaga kesimi. Gaga kesme. Gagasını kesmek. Yumurta yeme. Kümes hayvanlarının gagalarının uç kısmının kanibalizmin kontrol altına alınması ve yem israfının önlenmesi amacıyla kesilmesi. Yamyamlık ve dövüşmesini önlemek kuşun için üst gagasını kesmek.

Psittacine beak and feather disease : Genellikle genç papağanlarda ve otuz beşten fazla papağangil türünde, teleklerde ve tüylerde bakışımlı distrofi sonucu dökülme ve kellikle birlikte gaga ve tırnaklardaki biçim bozukluklarıyla belirgin bir sirkovirüs enfeksiyonu. Papağangillerin gaga ve telek hastalığı.

Beak : Kakaç. İbrik ağzı. Büyük burun. Gaga. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Öğretmen (ingiliz ingilizcesi). Burun. Dimdik. Gagalamak. Hakim (ingiliz ingilizcesi).

Beaked : Gagalı.

Grosbeak : İri gagalı kuş. İspinozgillerden kuş.

Beaklike : Gagaya benzeyen. Gagamsı. Gaga gibi.

Beaky : Gagalı. (aşağılayıcı britanya argosu) uzun ve büyük bir burnu olan. Çengelli burnu olan.

Debeak : Yamyamlık ve dövüşmesini önlemek kuşun için üst gagasını kesmek. Yumurta yeme. Gaga kesmek. Gagasını kesmek.

 

Beakless : Gagasız. Burunsuz.

İngilizce Beakier Türkçe anlamı, Beakier eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Beakier ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cup : Şişe çekmek. Fincan. Çanak gibi yapmak. Boynuz çekmek. Hacamat yapmak. Kavramak. Kap şekline getirmek. Bardak. Ayaktopu karşılaşmalarında birincilik, ikincilik ve üçüncülük gibi dereceleri kazanan takımlara verilen, genellikle gümüş ya da metalden yapılmış vazo biçiminde armağan.

Billed : Fatura edilen.

Carrier : Taşıma işletmecileri için kullanılan jenerik isim. Taşıyıcı. Bilgisayar, veterinerlik alanlarında kullanılır. Nakliyeci. Hamal. Portör. Nakliye şirketi. Ulak. Kurye. Kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığa yol açan mikrobu taşıyan.

Traveller : Çerçeve sahneli tiyatrolarda, en çok kullanılan yanlara doğru açılan tiyatro perdesi. Gezici. Yolcu. Seyahat eden kimse. Pazarlamacı (ingiliz ingilizcesi). Seyyar iskele. Pazarlamacı. Transbordör. Gezgin. Gezmen.

Toter : Taşıyan kimse. Taşıyıcı.

Traveler : Seyyah. Pazarlamacı. Transbordör. Gezmen. Yolcu. Bkz.traveller. Seyahat eden. Gezgin. Pazarlamacı (ingiliz ingilizcesi). Satış temsilcisi (gezici).

Beakier synonyms : beakiest, beaked, beaky.

Beakier zıt anlamlı kelimeler, Beakier kelime anlamı

Beakless : Burunsuz. Gagasız.