Becere nedir, Becere ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Sarp, taşlık, kayalık (yer).

Becere ile ilgili Cümleler

  • İtalyanca ona kadar saymayı becerebilirim.
  • Tom'un onu tek başına yapmayı becerebilip beceremeyeceğine bakalım.
  • Ben bir sanatçı değilim. O işi iyi beceremem.
  • Park etmeyi beceremiyoruz.
  • Ayrıca dans etmeyi beceremiyorum.
  • Tom'un yardımı olmadan becerebilirdik.
  • O yüzmeyi hiç beceremez.
  • Ali yapması istenilen her şeyi yapmayı nasıl becerebileceğini anlamadı.
  • Herhangi birinden yardım almayı beceremedim.
  • Beni hayal kırıklığına uğratmasaydınız ve mutlu etmeyi becerebilseydiniz öndeyken vazgeçmezdim.
  • Becereceğimi sanıyorum.

Becere tanımı, anlamı

Bece : Ocak. Pencere, tavan penceresi, dumanın çıkması ve evin ışık alması için toprak damlarda açılan delik. Arı oğulu

Becerebilme : Becerebilmek işi.

Becerebilmek : Becerme imkânı veya olasılığı bulunmak.

Kayalık : Kayası çok olan yer.

Kayalı : Bitlis ili, Sağınlı bucağına bağlı bir yer. Giresun ilinde, Şebinkarahisar ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Kastamonu şehri, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Kırıkkale ilinde, Yoğuntaş nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Konya şehri, Karapınar ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Konya kenti, Kızılören bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Osmaniye kenti, Kaypak nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Samsun ili, Yakakent ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Şanlıurfa kenti, Bucak bucağına bağlı bir yer. Şanlıurfa kenti, Çamlıdere bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Şırnak kenti, İdil ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge. Uşak şehri, Eşme belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

 

Taşlık : Taşı bol, taşlı (yer). Kuş vb. hayvanların sindirim kanalları üzerinde bulunan kaslı, öğütücü mide, katı, konsa. Taşla döşenmiş avlu, sofa, merdiven altı vb.

Taşlı : İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.). Üzerinde süs taşı bulunan. Üzerinde taş bulunan.

Kaya : Büyük ve sert taş kütlesi. Kayaç.

Sarp : Dik, çıkması ve geçilmesi güç (yer), yalman. Güç, zor.

Yer : Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Yerküre. Gezinilen, ayakla basılan taban. Önem. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Görev, makam. Durum, konum, vaziyet. Ülke. Durum, konum. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.

Diğer dillerde Bebeksilik anlamı nedir?

İngilizce'de Bebeksilik ne demek ? : infantilism