Beetles türkçesi Beetles nedir

  • Çok hücrelilerden (metazoa), eklem bacaklılar (arthropoda) dalının, gerçek eklem bacaklılar (euarthropoda) alt dalının, böcekler (ınsecta) sınıfının, kanatlılar (pterygota) alt sınıfından, büyüklük, biçim ve renk bakımından oldukça fazla değişiklikler gösteren, orta göğüs bölütü büyük, ön kanatlar elitra denen kın biçimindeki kanat örtülerine değişmiş, bazen elitrasız, zar gibi art kanatları uçmayı sağlayan, çiğneyici tip ağız parçalan bulunan, gelişmelerinde tüm başkalaşım görülen türleri olan bir familya. altın böcek (cetonia aurata), uğur böceği (coccinella septempunctata), mayıs böceği (melolontha vulgaris), ateş böceği (lampyrus noctiluca), un böceği (tenebrio molitor), buğday böceği (calandra granaria), geyik böceği (lucanus cervus), mercimek böceği (bruchus lentis), su böceği (hydrophilus caraboides), girinus (gyrinus), klaviger (claviger), pislik böceği (ateuchus sacer) en iyi bilinen tür ve cinsleridir.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Kınkanatlılar.
  • Çomak.
  • Birinci çift kanatları sert, boynuzsu, ikinci çift kanatları zarsı, ağız parçaları çiğneyici, tambaşkalaşma gösteren böcekler dizisi. (25.000 türü sayılmıştır. bitkiler ve ev eşyası için zararlı olanlardan başka, az sayıda, insanlarla hayvanların dış asalağı olarak yaşayanları da vardır. ayrıca kimi türleri, başka asalaklara, özellikle türlü solucanlara arakonakçı olarak önem taşırlar.).
  • Kın kanatlılar.
  • Tokaç.
  • Şahmerdan.
  • Tokmak.
  • Böcek.
 

Beetles ile ilgili cümleler

English: He used to collect beetles when he was a kid.
Turkish: O bir çocukken böcekleri toplardı.

Beetles ingilizcede ne demek, Beetles nerede nasıl kullanılır?

Bark beetles : Ağaç kabuklarında tüneller kazan küçük bir böcek. Kabuk böceği. Kabuğun hemen altındaki odun katını kemirerek oyuklayan, böylece, birçok türüyle birçok orman ve meyve ağacını kurumaya götüren kınkanatlılar familyası; yazıcıböcekler. Kabuk böcekleri.

Carabid beetles : Böcek türü. Haşere türü.

Carrion beetles : Leş böcekleri. Yassı ve uzunca kurtçukları hem ölü, hem canlı dokularda gelişerek buraların kurtlanmasına yol açan kınkanatlı böcekler familyası. Leş böceği. Leşböceği.

Checkered beetles : Kimisi otçul, çoğu bütün gelişme evrelerinde etçil yaşayan ve arı kovanlarına düşkün türleri de bulunan, çok kıllı, ince yapılı, parlak kınkanatlılar familyası. Alaböcekler.

Click beetles : Taklaböcekleri. Tıklama sesi çıkararak havaya sıçrayabilen her tür böcek. Taklaböceği türlerini içine alan kınkanatlılar familyası. erginleri balözü, çiçek tozu, filiz yiyerek, özellikle ekin, sebze ve süs bitkilerinde ağır yitiklere yol açarlar. a. bk. telkurdu. Taklaböceği.

Lamellicorn beetles : Düzlemduyargalılar. Duyargalarının son eklemi yaprağımsı bir görünüşte olan ve bokböceği, altınböcek, mayısböceği gibi çok tanınmış türleri de içine alan kınkanatlılar familyası.

 

Leaf beetles : Yaprak böceği. Yaprak biti. Pancar zararlısı. On bir bini aşkın türü içine alan ve bütün gelişme evrelerini yaprak yemekle geçiren kınkanatlılar familyası. (bezelye böceği çok tanınmış türlerinden biridir.). Yaprak böcekleri.

Rove beetles : Kimi türleri, sokması ve ağılı salgısı dolayısıyla oldukça ağır deri yangıları doğurabilen, kınkanatları çok kısa böcekler familyası; aylakböcekler. Tokmakböcekleri.

Soldier beetles : Kuduzböcekleri. Ateşböceklerine benzemekle birlikte, onlar gibi ışık vermeyen ve kuduzböceği türlerini içine alan kınkanatlılar familyası.

Stag beetles : Geyikböceği. Erkeğinin geyik boynuzlarına benzeyen büyük dallı çeneleri olan büyük ve koyu renkli bir böcek türü. Yereşeği. Geyik böceği. Geyikböcekleri. Makaslı böcek. Geyikböceği ve benzerlerini içine alan kınkanatlılar familyası. Makaslıböcek.

İngilizce Beetles Türkçe anlamı, Beetles eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Beetles ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A chromosome : Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar. A kromozomu.

Lady beetle : Kınkanat. Küçük yuvarlak açık renkli böcek. Gelinböceği. Hanımböceği. Uğurböceği. Gelincik böceği.

Tup : Seks yapmak. Çiftleşmek (koç). Kafayı gömmek. Ezme kafası. Kafa atmak. Tos vurmak.

Gavel : Oturum başkanının tokmağı. Tokmak (toplantıda oturumun açıldığını ilan etmek için başkanın masaya vurduğu). Yargıç tokmağı. Senelik kira. Duvarcı çekici.

Battledores : Çamaşır tokmağı. Tüylü mantarlarla oynanan oyunun raketi. Tüylü mantarlar ve raketle oynanan bir oyun.

Elater : Elastiklik (eski kullanım). Mutluluk veren kimse. Belli bitkilerde sporları dağıtmaya yarayan elastik yapı (botanik terimi). Coşturan kimse. Neşe veren. Canlılık katan kimse. Bir çeşit böcek (zooloji). Mutluluk veren şey. Neşelendiren şey. Neşelendiren kimse.

Battering ram : Koçbaşı. Koç başlı kütük.

A cells : Alfa hücreleri. Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Sledgehammer : Balyoz. Yıkıcı. Çok kuvvetli. Varyos.

Gaveled : Senelik kira. Duvarcı çekici. Tokmak (toplantıda oturumun açıldığını ilan etmek için başkanın masaya vurduğu). Oturum başkanının tokmağı. Yargıç tokmağı.

Beetles synonyms : blister beetle, deathwatch beetle, water beetle, elaterid, chrysomelid, longicorn, anoplophora glabripennis, longicorn beetle, long horned beetle, ground beetle, rove beetle, carpet bug, clerid beetle, xestobium rufovillosum, order coleoptera, lamellicorn beetle, carabid beetle, elaterid beetle, meloid, asian longhorned beetle, clerid, carpet beetle, truncheon, knob, abramis zone, hammers, bugs, gavels, gaveling, whirligig beetle, sledgehammers, knocker, a cell.

Beetles zıt anlamlı kelimeler, Beetles kelime anlamı

Intrusive : İzinsiz giren. Zorla giren. Kullanışsız. İzinsiz ve davetsiz giren. Elverişsiz. Mütecaviz. Zorla içeri giren. Davetsiz. Araya giren. Sırnaşık.

Stay in place : Yerinde kalmak.