Turkish: Ali sakız çiğniyor.
English: Every time I see Tom, he's chewing gum.
Turkish: Tom'u her gördüğümde sakız çiğniyor.
English: Ali swallowed his chewing gum.
Turkish: Ali sakızını yuttu.
English: Tom got some chewing gum stuck on the bottom of his shoe.
Turkish: Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
English: What's your favorite kind of chewing gum?
Turkish: Favori sakız türün nedir?
Chewing : Besinin iyice küçük parçalara ayrılması için çiğnenmesi. mastikasyon. Çiğneyici. Çiğneme. (besin) çiğneme.
Gum : Zamk sürmek. Dişeti. Çiklet. Reçine. Yapışkan olmak. Sakız. Kimyasal olarak polisakkarit yapısında, bitkilerden elde edilen koyu kıvamında yapışkan maddelerdir. Pıhtılaşmak. Yapıştırıcı.
Chewing gum pack : Sakız paketi. Çiğnemek için sakız parçaları içeren paket.
Chewing lice : Tüy bitleri. Çiğneyici bitler. Yabani kuşlarda, kümes hayvanlarında, evcil ve yabani memelilerde parazitlenen, amblycera ve ıschnocera olmak üzere iki alt takımı bulunan böcek alt takımı. bu türler deri üzerideki yapağı, saç ve kılların keratin yapıları ve dermal sızıntıyla beslenirler, çiğneyici bitler, ısırıcı bitler, yapağı bitleri, mallophaga.
Chewing tabacco : Çiğneme tütünü.
Chewing the cud : Geviş.
Sözcükler, direkt olarak Chewing gum ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Mastic : Mastika. Çatlak tıkama macunu. Macun. Sakızağacından çıkarılan reçine. Sakız rakısı. Sakız ağacı. Damlasakızağacı. Mastik. Sakızağacı.
Resin : Çam sakızı. Ağaç balı. Reçine. Reçinelemek. Çam, elma, erik gibi bazı odunlu bitkilerin salgıladıkları katı ya da yarı akışkan, yarı saydam, suda çözülmeyen salgı maddeleri. Çamsakızı. Ağaç sakızı. döşemecilikte lehimli ek yaparken oksitlenmeyi önlemek amacıyla kullanılır. Biyoloji, kimya, madencilik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bitkilerin doğal yaşamları sırasında üretip gövdelerindekl özel kovuklarda biriktirdikleri ya da yapay olarak üretilen çoğuzlar. Karasakız.
Gum mastic : Mastika. Damla sakızı. Damla sakız.
Chewiest : Sakız gibi. Çiğneme gerektiren. Çiğnenmesi zor. Çok fazla çiğneme gerektiren. Çiğnemeye müsait. Çiğnenebilir. Çok fazla çiğneme gerektiren yoğunlukta olan (yiyeceğin).
Chicle : Sakız yapımında kullanılan bir reçine.
Pistacia : Sakız ağacı. Menengiç.
Chewy : Çiğnenmesi zor. Çiğneme gerektiren. Sakız gibi. Çiğnenebilir. Çok fazla çiğneme gerektiren yoğunlukta olan (yiyeceğin). Çok fazla çiğneme gerektiren. Çiğnemeye müsait.
Masticatory : Hayvan tükürük ilacı. Mastikatuar. Çiğneme. Çiğnenen şey.
Mastics : Macun. Mastika. Damlasakızağacı. Damlasakızı. Sakız rakısı. Sakızağacı. Sakızağacından çıkarılan reçine. Mastik. Çatlak tıkama macunu.
Chewing gum synonyms : chud, resins, chicles, bubble gum, gum, chewier, chewinggum.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Chewing gum kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Chewing gum ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Chewing gum anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Chewing gum ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.