Controversy türkçesi Controversy nedir

Controversy ile ilgili cümleler

English: In spite of the controversy it gave place to, the question still remains open.
Turkish: Onun yer verdiği tartışmaya rağmen, sorun hâlâ çözülmemiş kalmaya devam ediyor.

English: Suddenly, Mary found herself in the middle of a controversy.
Turkish: Aniden, Mary kendini bir tartışmanın ortasında buldu.

English: The government wanted to avoid controversy.
Turkish: Hükümet tartışmadan kaçınmak istedi.

English: No controversy is ever over for good. It will always resurface at some point.
Turkish: Hiçbir münakaşa hayrına bitmez, bir noktada illa ki tekrar su yüzüne çıkar.

English: Ali doesn't like controversy.
Turkish: Ali tartışmayı sevmez.

Controversy ingilizcede ne demek, Controversy nerede nasıl kullanılır?

Beyond controversy : Şüphesiz. Kesinlikle. Tartışma götürmez. Tartışılamaz. Tartışmasız.

Without controversy : Tartışmasız. Kuşkusuz. Şüphesiz.

Controverse : Çekişmek. Tartışmak.

Controversial : Çekişmeli. İhtilaflı. Su götürür. Anlaşmazlığa neden olan. Münakaşacı. Tartışmaya yol açan. Tartışmalı.

 

Controversialist : Polemikçi. Tartışma yanlısı kimse. Münakaşacı.

Controversially : İhtilaflı bir şekilde. Çekişmeli olarak. Tartışmalı bir şekilde. Kavgacı bir şekilde. Tartışmaya neden olan bir biçimde. Su götürür bir biçimde.

Uncontroversially : Zıtlaşmayarak. İhtilafsız bir şekilde. Zıtlaşmadan.

Controversies : Uyuşmazlık. Tartışma. İhtilaf. Mücadele. Anlaşmazlık. Münakaşa. Çekişme.

Controvert : Çürütmek. Tartışmak. Tekzip etmek. Reddetmek. Karşı gelmek. İtiraz etmek. Yalanlamak.

Noncontroversially : Tartışmasız. İhtilafsız. Tartışmaya yol açmadan. Şüphesiz olarak.

İngilizce Controversy Türkçe anlamı, Controversy eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Controversy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Argument : Düşünce. Tez. Çıkarım. Bir işlevin bir kesimin oluşturan bağımsız değişken; özellikle üçgenölçüsel işlevlerin açı cinsinden bağımsız değişkenleri. Yargılama. Üzerinde konuşma. Sav. Bir tiyatro yapıtının baş tarafına yazılan oyun özeti bk. baş özet; inandırıcı söz, sahne. İddia.

Cat and mouse : Kedi ve fare. Hasımlar. Düşmanlar.

Adjudication : Sözlü teklif yöntemiyle gerçekleştirilen eksiltme. krş. kapalı eksiltme. Karar. Hüküm verme. Eksiltme. Açık eksiltme. Karar verme. Hüküm. Mahkemenin hüküm vermesi.

Difference of opinions : Fikir ayrılığı. Katılmama. Görüş farkı. Farklı fikirlerde olma. Görüş ayrılığı. Görüş farklılığı. Düşünce farklılığı. Fikir farklılığı.

Cliffhangers : Heyecan dolu yarışma. En heyecanlı yerinde kesilen dizi film. Çekişmeli yarışma. Heyecanlı dizi. Arkası yarın. Heyecanlı dizi film. Heyecanlı yarış. Heyecanlı resimli roman. Dizi film.

 

Barney : Danışıklı dövüş. Halk tabakası. Kavga. Emekçi sınıf. Erkek ismi. Dövüş. The flintstones (flintstone'lar) adlı çizgi dizide fred flintstone'un en iyi arkadaşının adı. Para ödüllü boks maçı. Büyük mor bir kukla dinozor olan barney'nin oynadığı bir çocuk televizyon dizisi. Madende kullanılan küçük tren.

Chaffers : Pazarlık. Pazarlık etmek. Çekişmek. Alışverişte bulunmak.

Competition : Atletizm, biyoloji, iktisat, eskrim, ekonomi, sosyoloji alanlarında kullanılır. Kendi mallarının satışını kolaylaştırma ve hızlandırma, başkalarına ilişkin malların satışını da yavaşlatma ve engelleme amacıyla tecimci ve yapımcılar arasında uygulanan yarışım. aynı düzeyde aynı tür mallar arasında satışı yoğunlaştırma ve karşıtına ilişkin malların satışını engelleme amacıyla malın satış koşulları ve özelliğiyle niteliğinde daha olumlu sonuçlar sağlayarak çabalarda bulunma. Musabaka. Deneme. Sınama. Bireylerin, toplumsal kümelerin ya da toplumların gereksinmelere oranla kıt olan özdeksel ve tinsel değerleri elde etmeğe yönelik çabaları dolayısıyla aralarında oluşan ve savaştan uzlaşmaya dek türlü biçimler alan bir toplumsal ilişki süreci. Müsabaka. Atletizmin kapsamına giren tüm spor dallarında birinciliği elde etmek için yapılan yarışma. Belli bir hayat kaynağı için iki organizma veya iki populasyon arasında süren mücadele. Yarış.

Campaign : Savaş. Sefere çıkmak. Sefer. Adaylığını koymak. Seferberlik. Kampanya yapmak. Mücadele vermek. Kampanyaya katılmak. Kampanya.

Campaigns : Kampanyalar. Kampanya. Savaş. Sefer. Seferberlik.

Controversy synonyms : bun fight, broils, chaffering, chaffer, contest, battles, conflict, agon, controversies, bickering, fight, dispute, ambiguities, discongruity, cliffhanger, crusade, discrepancies, disaccord, chaffered, bust up, tilt, disconformity, difference of opinion, agonism, discord, differences, altercation, broil, contention, bickerings, adjudications, firestorm, altercations.

Controversy ingilizce tanımı, definition of Controversy

Controversy kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Debate. Discussion. Dispute. Agitation of contrary opinions. Contention.