Depletive türkçesi Depletive nedir

  • Tüketen.
  • Azaltan.
  • Bitiren.
  • Boşaltan.
  • Kullanıp bitiren.

Depletive ingilizcede ne demek, Depletive nerede nasıl kullanılır?

Depleting : Boşaltmak. Bitirmek. Dökmek. Tüketmek. Kurutmak.

Depletion : Azaltma. Eksilme. Yok olma. Zenginleştirme işlemi sürecinde, işlem dışında kalan elementlerin izotop sayısındaki azalma. Boşaltma. Tükenme. Madencilik, nükleer enerji alanlarında kullanılır. Bitirme. Tüketme. Fakirleşme.

Depletion layer : Sınır katmanı. Fakirleşmiş tabaka. Kıtlık bölgesi. Tükenim katmanı. Geçiş bölgesi.

Depletion of the ozone : Ozon tabakasının yok olması. Ozonun (stratosferin dünya'nın atmosfer ozonunun çoğunu içeren bölgesinin) tükenmesi. Ozon tabakasının yavaş yavaş yok olması.

Depletion region : Tükenim bölgesi.

Deplenish : Dökmek. Boşaltmak.

Depletes : Tükenmek (bitmek vb). Tüketmek. Azaltmak. Bitirmek. Yoksun hale getirmek. Kurutmak. Boşaltmak. Dökmek.

Depletable : Kullanıp sonu getirilebilir. Maden rezervi gibi kullanıldıkça azalan doğal kaynaklar. Tükenebilir. Tükenebilen. Azaltılabilir (sayı veya meblağ olarak).

Deplete : Yoksun hale getirmek. Kurutmak. Dökmek. Azaltmak. Boşaltmak. Bitirmek. Tüketmek. Tükenmek (bitmek vb).

Social depletion : Toplumsal sağılma. Bir toplumda belli yaş, uzmanlık, eğitim düzeyi kümelerindeki bireylerin başka ülkelere göç etmeleri sonucu toplumsal kurumların etkinlik yitimine uğraması olayı. bk. beyin göçü.

 

İngilizce Depletive Türkçe anlamı, Depletive eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Depletive ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Step down : Emekliye ayrılmak. Düşürmek. İstifa etmek. Çekilmek. Düşüren. Emekli olmak. Azaltmak. Düşmek. İnmek. (voltaj vb) azaltmak.

Decreasing : Düşen. Alçalan. Mütenakıs. Eksilen. Küçülen. Azalış. Azalan.

Completer : Tamamlayan kimse. Tamamlayan. Bitiren veya sonuçlandıran kimse veya bir şey.

Drain : Sıvı veya cerahati boşaltma amacıyla boşluğa yerleştirilen tüp veya fitil. Suyu çekilmek. Kurutmak. Süzülmek. Pissu, kirli su, yağış suları v.b. suları zararsız hale getirmek için dışarı akıtan boruların tümü. Suyunu çekmek. Akıtmak. Pansuman yapmak. Akmak. Suyunu boşaltmak.

Finishers : Cilacı. Finişer. Darbe. Apreci. Son işlem cihazı. Bitirici. Cila. Son işlemi yapan kimse. Ani hareket. Apre ustası.

Whittlers : Miminize eden. Vakit öldüren. Kesen. Kesimci. İşi gücü olmayan. Düşüren. İçini çıkaran. Yontan. Oyan.

Ejaculator : Atan. Söyleyiveren. Dışarı fışkırtan. Dışarı akıtan. Fışkırtan. Dışarı atılan. Fırlatan. Dışarı fışkırtan kimse veya şey. Birden bire söyleyen kimse.

Finisher : Cila. Bitirici. Finisör. Finişer. Son işlemi yapan kimse. Nihai darbe. Apre ustası. Apreci. Son işlem cihazı. Darbe.

Tiring out : Yorucu. Bitkin düşürmek. Pestilini çıkarmak. Bıktıran. Bıkkınlık vermek. Zahmetli. Yormak. Bıktırmak. Pestile çevirmek.

 

Exhaustion : Yorgunluk. Dermansızlık. Tükenme. Ekzostlama. Bitkinlik. Boşluk. Halsizlik. Boşaltma. Tükenmişlik. Takatsizlik.

Depletive synonyms : using up, curse word, whittler, alleviative, cuss, excreters, swearword, consummator, oath, ejaculators, concluding, evacuators, curse, completers, evacuator, exhausting, swearing, consumption, excretive, decrease, profanity, reduction, annihilative, attenuator, excreter, diminution, expenditure, consuming.

Depletive zıt anlamlı kelimeler, Depletive kelime anlamı

Increase : Çoğaltmak. Artış. Zam yapmak. Artışa geçmek. Artırmak. Artma. Üremek. Çoğalmak. Büyümek.

Nonrepresentational : Soyut. Anlatımsal olmayan. Kavramsal olmayan. Canlı gerçekçi betimleme sunmayı amaçlamayan.

Depletive ingilizce tanımı, definition of Depletive

Depletive kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Able or fitted to deplete.